لِنَجْعَلَهَا لَكُمْ تَذْكِرَةً وَتَعِيَهَا أُذُنٌ وَاعِيَةٌ

Linec’aleha lekum tezkireten ve te’ıyeha uzunun va’ıyetun.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Bu, size bir öğüt ve ibret olsun ve belleyip unutmayan kulaklarda kalsın diye.

Abdullah Parlıyan

ki, onu size bir ibret yapalım belleyici kulaklar onu bellesin dinleyip, anlayıp, düşünerek gereğine göre hareket etsin.

Adem Uğur

Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.

Ahmed Hulusi

Onu, sizin için bir hatırlatma ve iyi algılayan kulak da onu iyi kavrasın diye (naklettik)!

Ahmet Varol

Bunu sizin için bir ibret yapalım ve kavrayan kulaklar bunu kavrasın diye.

Ali Bulaç

Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. ’Gerçeği belleyip kavrayabilen’ kullar da onu belleyip-kavrasın.’

Ali Fikri Yavuz

Onu (müminleri kurtarıp da kâfirleri boğmamızı) size bir ibret yapalım ve onu belleyip saklıyan kulaklar saklasın diye...

Bayraktar Bayraklı

Onu sizin için öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.

Bekir Sadak

(11-12) Su tastigi vakit, size bir ibret olmak uzere, anlayisli kulaklar anlasin diye suzulen gemide, sizi Biz tasimisizdir.

Celal Yıldırım

(11-12) Doğrusu biz, su iyice kabarıp taştığında size ibret ve öğüt kılmamız için ve anlayabilen kulaklar anlasın diye sizi yüzüp giden gemide taşıdık.

Cemal Külünkoğlu

Bütün bunları size (kesintisiz) bir uyarı haline getirelim ve her duyarlı kulak onu bellesin.

Diyanet İşleri

(11-12) Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin.

Diyanet Vakfı

Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye.

Edip Yüksel

Ki o size bir ders olsun ve dinleyen kulaklar anlasın.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onu size bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar bellesin diye.

Fizil-al il Kuran

Onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulaklar onu bellesin.

Gültekin Onan

Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. ’Gerçeği belleyip kavrayabilen’ kullar da onu ’belleyip kavrasın’.

Harun Yıldırım

Onu size bir uyarı kılalım ve anlayışlı kulak da onu anlasın diye.

Hasan Basri Çantay

Onu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım, onu belleyen kulaklar da bellesin diye.

Hayrat Neşriyat

Tâ ki onu sizin için bir ibret yapalım ve belleyici kulaklar, onu bellesin!

İbn-i Kesir

Ki bunu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım. Ve anlayışlı kulaklar anlasın diye.

İlyas Yorulmaz

Bu olayı sizin için alınacak bir öğüt ve işiten bir kulak için sağlıklı (doğru haber) yaptık.

İskender Ali Mihr

Onu sizin için bir ibret kılalım ve işiten kulaklar onu bellesin diye.

Kadri Çelik

Onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulaklar onu bellesin diye (taşıdık).

Muhammed Esed

ki bütün bunları size (kesintisiz) bir uyarı haline getirelim ve her uyanık ve duyarlı kulak onu bilinçle algılayabilsin.

Mustafa İslamoğlu

Onu, size bir ibret vesikası kılmak için, dahası işittiğini anlayan her kulak (sahibinin işin özünü) kavraması için (aktardık).

Ömer Nasuhi Bilmen

(11-12) Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. Onu (o necâtı) sizin için bir ibret kılmamız için ve hıfzeden kulakların onu anlamaları için (öyle yaptık).

Ömer Öngüt

Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve anlayışlı kulaklar onu anlasın diye.

Sadık Türkmen

Öyle ki, onu sizin için bir hatırlatma yapalım ve kavrayabilen kulaklar da onu kavrasın!

Seyyid Kutub

Onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulaklar onu bellesin.

Suat Yıldırım

(11-12) Unutmayın ki Nûh zamanında, sular taştığı vakit, sizi (varlığınıza vesile olan atalarınızı) emniyetli gemide Biz taşımıştık! Onu sizin için hem bir ibret vesilesi kılalım, hem de can kulağı ile dinleyip ders alanlar iyice bellesinler diye böyle yapmıştık.

Süleyman Ateş

Ki onu size bir ibret yapalım ve belleyen kulak(lar) onu bellesin.

Şaban Piriş

Bunu sizin için bir öğüt/uyarı kılalım ve anlayışlı kulaklar duysun diye...

Tefhim-ul Kur'an

Öyle ki, onu sizlere bir ibret (hatırlatma ve öğüt) kılalım. ’Gerçeği belleyip kavrayabilen’ kullar da onu belleyip kavrasın.

Yaşar Nuri Öztürk

Ki onu size bir hatırlatıcı/düşündürücü yapalım ve kavrayabilen kulak kavrasın.

Yusuf Ali (İngilizce)

That We might make it a Message unto you, and that ears (that should hear the tale and) retain its memory should bear its (lessons) in remembrance.

KELİME KÖKLERİ
لِنَجْعَلَهَا
linec’ǎlehā
onu yapalım diye ج ع ل
لَكُمْ
lekum
size
تَذْكِرَةً
teƶkiraten
bir ibret ذ ك ر
وَتَعِيَهَا
ve teǐyehā
ve onu bellesin و ع ي
أُذُنٌ
uƶunun
kulak(lar) ا ذ ن
وَاعِيَةٌ
vāǐyetun
belleyen و ع ي