عُذْرًا أَوْ نُذْرًا
’Uzren ev nuzren.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Özürle suçu yok etmek husûsunda olsun, yahut korkutma husûsuna âit bulunsun. |
Abdullah Parlıyan |
onlar kulların Allah katında ileri sürebilecekleri delilleri kalmaması için özrü ortadan kaldırmak veya azap ve ceza ile kulları korkutmak üzere gelirler. |
Adem Uğur |
(Allah’a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için. |
Ahmed Hulusi |
Özür (kabahati silmek için) yahut uyarı olmak üzere. |
Ahmet Varol |
Mazeret veya uyarı için. |
Ali Bulaç |
Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) veya uyarmak için. |
Ali Fikri Yavuz |
(5-6) Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için; |
Bayraktar Bayraklı |
(1-7) Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. |
Bekir Sadak |
(1-7) Birbiri ardindan gonderilenlere ve gorevlerine kostukca kosanlara, Allah’in buyruklarini yaydikca yayanlara ve hak ile batilin arasini ayirdikca ayiranlara, kotulugu onlemek veya uyarmak, icin vahiy getiren meleklere and olsun ki, size soze verilen kiyamet suphesiz kopacaktir. |
Celal Yıldırım |
(4-5-6-7) Kötülüğü temizlemek, yanlış yoldakileri uyarmak üzere vahiy (veya öğüt) getirip (Peygamberin kalbine) sunanlara and olsun ki, size va’dolunan elbette meydana gelecektir. |
Cemal Külünkoğlu |
(5-7) Arındırmak ve sakındırmak için İlahi mesajı peygamberlere iletenlere andolsun ki, vaad olunduğunuz, (kıyamet) vuku bulacaktır. |
Diyanet İşleri |
(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir. |
Diyanet Vakfı |
(5-6) (Allah’a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere; |
Edip Yüksel |
Bir müjde veya uyarı olarak… |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Gerek özür için olsun, gerek uyarı için, |
Fizil-al il Kuran |
Ya bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacı ile, |
Gültekin Onan |
Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) veya uyarmak için. |
Harun Yıldırım |
Önlemek veya uyarmak için ki, |
Hasan Basri Çantay |
(5-6) kötülüğü imhaa ye, azâb ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere, |
Hayrat Neşriyat |
(5-6) Hem (tevbe edenleri) ma`zur kılmak veya (günah işleyenleri) korkutmak için(peygamberlere) zikir (vahiy) bırakanlara! |
İbn-i Kesir |
Ma’zeret ve uyarı için. |
İlyas Yorulmaz |
Suçlarından dolayı özrün nasıl yapılacağını veya uyarmayı ulaştıranlara, yemin olsun ki. |
İskender Ali Mihr |
(Bu yeminler), özür olarak (mazeret olmaması) veya nezir olarak (uyarması) içindir. |
Kadri Çelik |
Bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacıyla. |
Muhammed Esed |
suçlardan arınma(yı vaad eden) veya bir uyarı(da bulunan)! |
Mustafa İslamoğlu |
(o öğütle) imana yöneleni mazur addeden ve (tevbe için) uyarıda bulunanlar... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Özür dilemek veya korkutmak için. |
Ömer Öngüt |
Gerek (Allah’a yönelenleri) arıtmak, gerek (kötüleri) sakındırmak için olsun. |
Sadık Türkmen |
Özür veya uyarı için! |
Seyyid Kutub |
Ya bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacı ile, |
Suat Yıldırım |
(5-6) Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için |
Süleyman Ateş |
Özür yahut uyarmak için. |
Şaban Piriş |
Özür veya korkutmak için.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) olarak veya uyarıp korkutmak için. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Özür yahut uyarı için, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Whether of Justification or of Warning;- |