وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَىٰ
Ve emma men hafe mekame rabbihi ve nehennefse ’anilheva.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve ama kim, Rabbinin durağından korkup da nefsi, dileğinden çekmişse. |
Abdullah Parlıyan |
Hesap gününde Rabbinin huzurunda durmaktan sakınanın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın |
Adem Uğur |
Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırmış kimse için, |
Ahmed Hulusi |
Rabbinin makâmından korkan ve nefsini boş geçici sonsuzlukta hiçbir getirisi olmayan davranışlardan koruyana gelince; |
Ahmet Varol |
Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsini kötü arzularından alıkoyarsa, |
Ali Bulaç |
Kim Rabbinin makamından korkar ve nefsi heva (istek ve tutkular) dan sakındırırsa, |
Ali Fikri Yavuz |
Fakat her kim de Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi, şehevattan alıkoymuşsa, |
Bayraktar Bayraklı |
(40-41) Ama, kim Rabbinin makamından korkup da, kendini kötülüklerden alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir. |
Bekir Sadak |
(40-41) Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kotulukten alikoymussa, varacagi yer suphesiz cennettir. |
Celal Yıldırım |
(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir. |
Cemal Külünkoğlu |
(40-41) Ancak kim Rabbinin huzurunda durup hesap vermekten ürkmüş ve nefsini kötü heveslerden uzak tutmuşsa, muhakkak onun varacağı yer cennettir. |
Diyanet İşleri |
(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. |
Diyanet Vakfı |
(40-41) Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için ise şüphesiz cennet yegâne barınaktır. |
Edip Yüksel |
Efendisinin makamına karşı saygı duyan ve kendini fantezilerinden alıkoyanlara gelince |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Kim de Rabbinin divanında durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden menetmiş ise, |
Fizil-al il Kuran |
Ancak kim Rabbinin huzurunda durup hesap vermekten korkmuş ve nefsini kötü heveslerden menetmişse. |
Gültekin Onan |
Kim rabbinin makamından korkar ve nefsi hevadan sakındırırsa, |
Harun Yıldırım |
Kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi hevadan sakındırmışsa. |
Hasan Basri Çantay |
Amma, kim Rabbinin makaamından korkdu, nefsini hevâ (ve hevesin) den alıkoyduysa, |
Hayrat Neşriyat |
(40-41) Kim de (kıyâmet günü) Rabbisinin makamından (huzûrunda durmaktan)korkmuş ve nefsi(ni), (kötü) arzulardan men` etmişse, artık şübhesiz (o kimse için) varılacak olan yer, ancak Cennettir! |
İbn-i Kesir |
Kim de Rabbının makamından korkup da nefsini heveslerden alıkoyduysa; |
İlyas Yorulmaz |
Rabbinin makamından korkan ve nefsini, tutkularından uzak tutan kimse ise. |
İskender Ali Mihr |
Ve fakat, kim Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini heveslerinden nehyetmiş ise (heveslerine uymamışsa). |
Kadri Çelik |
Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de hevâdan sakındırırsa. |
Muhammed Esed |
Ama Rabbinin huzurunda korku ile duranın ve nefsini kötü arzulardan alıkoyanın |
Mustafa İslamoğlu |
Ama Rabbinin yüce makamından korkan ve kendini nefsine (kulluktan) alıkoyan kimseler var ya |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Fakat kim ki, Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini hevâdan nehyetmiş ise. |
Ömer Öngüt |
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan ve nefsini hevâ ve hevesten alıkoyan kimseye gelince, |
Sadık Türkmen |
Her kim de, Rabbinin makamından korkmuş ve kendini boş tutkulardan alıkoymuşsa, |
Seyyid Kutub |
Ancak kim Rabbinin huzurunda durup hesap vermekten korkmuş ve nefsini kötü heveslerden menetmişse. |
Suat Yıldırım |
Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse, |
Süleyman Ateş |
Ama kim Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkmuş ve nefsi(ni) kötü heves(ler)den men etmişse |
Şaban Piriş |
Ama, kim de Rabbinin makamından korkup, kendisini heveslerine uymaktan alıkoymuşsa.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de heva (istek ve tutkular)dan sakındırırsa, |
Yaşar Nuri Öztürk |
Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And for such as had entertained the fear of standing before their Lord´s (tribunal) and had restrained (their) soul from lower desires, |