ق ذ ف kökü Kur'an'da 9 defa geçmektedir.

AYETLER

TA-HA
20:39

اقْذِفِيهِ

ḳƶifīhi

onu koy

"Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu Benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için, Kendim’den sana bir sevgi yönelttim."

TA-HA
20:39

فَاقْذِفِيهِ

feḳƶifīhi

ve at

"Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu Benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için, Kendim’den sana bir sevgi yönelttim."

TA-HA
20:87

فَقَذَفْنَاهَا

feḳaƶefnāhā

onları attık

Dediler ki "Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mısır halkının) süs eşyalarından birtakım yükler yüklenmiştik, onları (ateşe) attık, böylece Samiri de attı."

SAFFAT
37:8

وَيُقْذَفُونَ

veyuḳƶefūne

ve taşlanırlar

Ki onlar, Mele’i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

SEBE
34:48

يَقْذِفُ

yeḳƶifu

(kalbine) atar

De ki "Şüphesiz Rabbim hakkı (batılın yerine veya dilediği kimsenin kalbine) koyar. O, gaybleri bilendir.

SEBE
34:53

وَيَقْذِفُونَ

ve yeḳƶifūne

ve atıyorlardı

Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).

ENBIYA
21:18

نَقْذِفُ

neḳƶifu

biz atarız

Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.

HAŞR
59:2

وَقَذَفَ

ve ḳaƶefe

ve saldı

Kitap Ehlinden inkar edenleri ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Onların çıkacaklarını siz sanmamıştınız, onlar da kalelerinin kendilerini Allah’tan koruyacağını sanmışlardı. Böylece Allah(ın azabı) da, onlara hesaba katmadıkları bir yönden geldi, yüreklerine korku saldı; öyle ki evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle tahrip ediyorlardı. Artık ey basiret sahipleri ibret alın.

AHZAB
33:26

وَقَذَفَ

ve ḳaƶefe

ve düşürdü

Kitap Ehlinden onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine korku düşürdü. Siz (onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını ise esir alıyordunuz.