قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَٰكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِنْ زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَٰلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ

Kalu ma ahlefna mev’ıdeke bi melkina velakinna hummilna evzaram min zınetil kavmi fe kazefnaha fe kezalike elkas samiriyy

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Dediler ki Sana verdiğimiz sözden, kendimize mâlik olarak caymadık biz, fakat Mısırlıların ziynet eşyâlarını almıştık ya, onları, erisin diye ateşe attık, böyle telkin etti Sâmirî.

Abdullah Parlıyan

"Sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden caymadık. Fakat Mısırlıların zinet eşyasından birtakım ağırlıklar yüklenmiştik, onları erisin diye ateşe attık, aynı şekilde Sâmirî de atmıştı."

Adem Uğur

Dediler ki Biz sana olan vâdimizden, kendi kudret ve irademizle dönmedik. Fakat biz, o kavmin (Mısır’lıların) zinet eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiş, sonra da onları atmıştık; aynı şekilde Sâmirî de atmıştı.

Ahmed Hulusi

Dediler ki "Biz kasıtlı olarak sana muhalefet etmedik... Fakat biz halkımızın zinetinden ağırlıklar yüklenmiştik de onları kaldırıp (Samirî’nin ateşine) attık... Samirî de işte böylece atmıştı (biz onu taklit ettik)."

Ahmet Varol

’Biz sana verdiğimiz sözden kendi başımıza dönmedik. Ancak o kavmin süs eşyalarından bize birtakım yükler yüklenmişti. Onları (ateşe) attık. Aynı şekilde SâmirŒ de attı.’

Ali Bulaç

Dediler ki "Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mısır halkının) süs eşyalarından birtakım yükler yüklenmiştik, onları (ateşe) attık, böylece Samiri de attı."

Ali Fikri Yavuz

Onlar dediler ki "- Biz, sana verdiğimiz sözden, kendiliğimizden caymadık. Fakat biz o (Kıptî) kavmin süs eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiştik. Onları ateşe attık. Samirî de (kendi mücevheratını) böylece atmıştı."

Bayraktar Bayraklı

Onlar, “Sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. Ancak o ulusun süs eşyalarından bize yükler dolusu taşıtıldı. Biz onları ateşe attık; aynı şekilde Sâmirî de attı” dediler.

Bekir Sadak

Onlar «Sana verdigimiz sozden kendi basimiza caymadik. O milletin ziynet esyasindan bize yukler dolusu tasitildi. Biz onlari atese attik, ayni sekilde Samiri de atti» dediler.

Celal Yıldırım

Onlar dediler ki Sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden caymadık; ama o kavmin zînetinden ağırlıklar yüklenmiştik, onları (ateşe) attık, Sâmiriy de bizim gibi (taşıdığını) ateşe attı.

Cemal Külünkoğlu

Dediler ki “Sana verdiğimiz sözden kendi isteğimizle caymadık. Fakat biz o halkının (Mısırlıların) mücevheratından yüklü miktarlarda takınmıştık. İşte onları (eritmek için) ateşe attık. (aynı şekilde) Samiri de kendi mücevherlerini attı.”

Diyanet İşleri

Şöyle dediler "Sana verdiğimiz sözden kendi isteğimizle caymış değiliz. Fakat biz Mısır halkının mücevheratından yüklü miktarlarda takınmıştık. İşte onları ateşe attık. Sâmirî de aynı şekilde attı."

Diyanet Vakfı

Dediler ki Biz sana olan vâdimizden, kendi kudret ve irademizle dönmedik. Fakat biz, o kavmin (Mısır’lıların) zinet eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiş, sonra da onları atmıştık; aynı şekilde Sâmirî de atmıştı.

Edip Yüksel

"Sana verdiğimiz sözü kendi kafamıza göre bozmadık. O halkın süs eşyaları bize taşıtıldı. Onları attık. Samiri işte böyle bir şey ortaya çıkardı" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar dediler ki «Biz sana verdiğimiz sözden, kendiliğimizden caymadık. Fakat biz o (Kıbtî) kavminin süs eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiştik. Onları (ateşe) attık. Sâmirî de (kendi mücevheratını) böylece atmıştı.»

Fizil-al il Kuran

Soydaşları dediler ki; «Biz sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. Fakat yanımızda Mısırlılar’a ait birkaç insan yükü süs eşyası getirmiştik. Bu yükleri ateşe attık. Samiri de yanındaki süs eşyalarını ateşe atmıştı.

Gültekin Onan

Dediler ki "Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mısır halkının) süs eşyalarından birtakım yükler yüklenmiştik, onları (ateşe) attık, böylece Samiri de attı."

Harun Yıldırım

Dediler ki Biz sana olan vâdimizden, kendi kudret ve irademizle dönmedik. Fakat biz, o kavmin (Mısır’lıların) zinet eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiş, sonra da onları atmıştık; aynı şekilde Sâmirî de atmıştı.

Hasan Basri Çantay

Dediler «Biz sana verdiğimiz sözden kendimize mâlik olarak caymadık. Fakat biz o kavmin zînetinden bir takım ağırlıklar yüklenmişdik de onları (ateşe) atmışdık. Sâmiriy de (kendi zînetini) böylece atmışdı».

Hayrat Neşriyat

(Onlar) şöyle dediler `Sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik; fakat biz, o kavmin (Mısırlıların) ziynet eşyâsından birtakım ağırlıklar yüklenmiştik; sonra onları(eritmek üzere ateşe) attık; işte aynı şekilde Sâmirî de attı.`

İbn-i Kesir

Onlar Sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. O kavmin ziynet eşyasından bize yükler dolusu taşıtıldı ve biz onları attık. Samiri de aynı şekilde attı, dediler.

İlyas Yorulmaz

Kavmi Musa’ya "Biz seninle yaptığımız antlaşmaya kendi isteğimizle muhalefet etmedik. Ancak terk ettiğimiz kavmin (emanet) ziynetleri yük olarak bize taşıtıldı. Bizde taşıdığımız bu haksız ziynetleri attık, Samiri de onları alıp attı (ateşte eritti)" dediler.

İskender Ali Mihr

"Sana vaadettiğimizden kendi isteğimizle dönmedik. Ve lâkin bize, o kavmin ziynetleri (altın süs eşyaları) yüklenmişti. Bu yüzden onları (eritmek üzere ateşe) attık. Sonra Samiri de attı." dediler.

Kadri Çelik

Dediler ki "Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mısır halkının) süs eşyalarından birtakım ağırlıklar yüklenmiştik, biz onları (ateşe) attık, böylece Samiri de attı."

Muhammed Esed

"Sana verdiğimiz sözden biz kendi isteğimizle dönmedik; fakat (Mısır) halkı(nın kirli) zinet yükleriyle yüklüydük; ve bu yüzden onları (ateşe) attık; aynı şekilde Samiri de (kendininkini) attı."

Mustafa İslamoğlu

Onlar (kendilerini) şöyle savundular "Biz sana verdiğimiz sözü kasıtlı olarak çiğnemedik; fakat (Mısır) halkının ziynet eşyalarına (haksız yere) konmanın vebalini taşıyorduk; ama biz onları (sorumluluktan kurtulmak için) kaldırıp attık, bunun üzerine Samiri de (onları alıp ateşe) attı."

Ömer Nasuhi Bilmen

Dediler ki «Biz sana olan vaade kendimize mâlik olarak muhalefette bulunmuş olmadık. Velâkin biz kavmin ziynetinden birtakım ağırlıkları yüklenmiştik, onları (ateşe) atıverdik. İşte Sâmirî de öyle atıverdi.»

Ömer Öngüt

Dediler ki "Sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. O kavmin ziynet eşyasından bize yükler dolusu taşıtıldı. Biz onları (ateşe) attık. Aynı şekilde Sâmirî de attı. "

Sadık Türkmen

Dediler ki "Sana verdiğimiz sözden kendi irademizle caymadık. O kavmin süs eşyasından bazı ağırlıklar yüklenmiştik. İşte onları (kızgın ateşteki kalıba) attık, aynı şekilde Samirî de attı."

Seyyid Kutub

Soydaşları dediler ki; «Biz sana verdiğimiz sözden kendi başımıza caymadık. Fakat yanımızda Mısırlılar’a ait birkaç insan yükü süs eşyası getirmiştik. Bu yükleri ateşe attık. Samiri de yanındaki süs eşyalarını ateşe atmıştı.

Suat Yıldırım

"Biz," dediler, "kendi güç ve irademizle sana olan vâdimizden dönmedik. Fakat biz o halkın, Mısırlıların zinet eşyalarından birtakım ağırlıklar yüklenmiştik. Onları ateşe attık. Samirî de kendi mücevheratını atıverdi.

Süleyman Ateş

Dediler ki "Kendi malımızla senin sözünden çıkmadık", fakat o milletin (yani Mısırlıların) süs(eşyas)ından bize yükler yükletilmişti. Onları (ateşe) attık. Aynı şekilde Samiri de attı."

Şaban Piriş

Onlar da -Sana verdiğimiz sözden bilerek dönmedik. Fakat o kavmin süs eşyasından yük taşımıştık. Sonra Samiri’nin attığı gibi biz de ateşe attık, dediler.

Tefhim-ul Kur'an

Dediler ki «Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik, ancak o kavmin (Mısır halkının) süs eşyalarından birtakım yükler yüklenmiştik, biz onları (ateşe) attık, böylece Samiri de attı.»

Yaşar Nuri Öztürk

Dediler ki "Biz sana kendi irademizle/malımızla karşı çıkmadık. Olay şu Bize o topluluğun süs eşyalarından bazıları yükletilmişti, onları kaldırıp attık; aynı şekilde Sâmirî de attı."

Yusuf Ali (İngilizce)

They said "We broke not the promise to thee, as far as lay in our power but we were made to carry the weight of the ornaments of the (whole) people, and we threw them (into the fire), and that was what the Samiri suggested.

KELİME KÖKLERİ
قَالُوا
ḳālū
dediler ki ق و ل
مَا
أَخْلَفْنَا
eḣlefnā
çıkmadık خ ل ف
مَوْعِدَكَ
mev’ǐdeke
senin sözünden و ع د
بِمَلْكِنَا
bimelkinā
kendi malımızla م ل ك
وَلَٰكِنَّا
velākinnā
fakat
حُمِّلْنَا
Hummilnā
bize yükletilmişti ح م ل
أَوْزَارًا
evzāran
yükler (günahlar) و ز ر
مِنْ
min
-ndan
زِينَةِ
zīneti
süs(eşyas)ı- ز ي ن
الْقَوْمِ
l-ḳavmi
o milletin ق و م
فَقَذَفْنَاهَا
feḳaƶefnāhā
onları attık ق ذ ف
فَكَذَٰلِكَ
fe keƶālike
aynı şekilde
أَلْقَى
elḳā
attı ل ق ي
السَّامِرِيُّ
s-sāmiriyyu
Samiri de س م ر