KIYAMET 75:26
التَّرَاقِيَ
t-terāḳiye
köprücük kemiklerine
|
Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
|
كَلَّا إِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِيَ
Kella iza beleğatitterakıye.
|
TARIK 86:1
وَالطَّارِقِ
ve TTāriḳi
ve tarık’a
|
Göğe ve Tarık’a andolsun,
|
وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ
Vessemai vettarikı.
|
TARIK 86:2
الطَّارِقُ
T-Tāriḳu
tarık
|
Tarık’ın ne olduğunu sana bildiren nedir?
|
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ
Ve ma edrake mettariku.
|
CIN 72:11
طَرَائِقَ
Tarāiḳa
yollardayız
|
"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."
|
وَأَنَّا مِنَّا الصَّالِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَٰلِكَ ۖ كُنَّا طَرَائِقَ قِدَدًا
Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kıdeden.
|
CIN 72:16
الطَّرِيقَةِ
T-Tarīḳati
yolda
|
Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde ’dosdoğru bir istikamet tuttursalardı’, mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
|
وَأَنْ لَوِ اسْتَقَامُوا عَلَى الطَّرِيقَةِ لَأَسْقَيْنَاهُمْ مَاءً غَدَقًا
Ve en levistekamu ’alettariykati leeskaynahum maen ğadekan.
|
TA-HA 20:63
بِطَرِيقَتِكُمُ
biTarīḳatikumu
sizin yolunuzu
|
Dediler ki "Bunlar herhalde iki sihirbazdır, sizi sihirleriyle yurdunuzdan sürüp-çıkarmak ve örnek olarak tutturduğunuz yolunuzu (dininizi) yok etmek istemektedirler."
|
قَالُوا إِنْ هَٰذَانِ لَسَاحِرَانِ يُرِيدَانِ أَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ الْمُثْلَىٰ
Kalu in hazani le sahırani yürıdani ey yuhricaküm min erdıküm bi sıhrihima ve yezheba bi tarıkatikümül müsla
|
TA-HA 20:77
|
Andolsun, Biz Musa’ya vahyetmiştik "Kullarımı geceleyin yürüyüşe geçir, onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmadan ve endişeye kapılmadan."
|
وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَىٰ مُوسَىٰ أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَىٰ
Ve lekad evhayna ila musa en esri bi ıbadı fadrib lehüm tarıkan fil bahri yebesa la tehafü derakev ve la tahşa
|
TA-HA 20:104
طَرِيقَةً
Tarīḳaten
yol (hayat tarzı) bakımından
|
Onların sözünü ettiklerini Biz daha iyi biliyoruz. Tutulan yol bakımından onların daha üst olanları ise "Siz yalnızca bir gün kaldınız" derler.
|
نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذْ يَقُولُ أَمْثَلُهُمْ طَرِيقَةً إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا يَوْمًا
Nahnü a’lemü bima yekulune iz yekulü emselühüm tarıkaten il lebistüm illa yevma
|
AHKAF 46:30
|
Dediler ki "Ey kavmimiz, gerçekten biz, Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekileri doğrulayan bir Kitap dinledik; hakka ve doğru olan yola yöneltip-iletmektedir."
|
قَالُوا يَا قَوْمَنَا إِنَّا سَمِعْنَا كِتَابًا أُنْزِلَ مِنْ بَعْدِ مُوسَىٰ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ وَإِلَىٰ طَرِيقٍ مُسْتَقِيمٍ
Kalu ya kevmena inna semı’na kitaben ünzile min ba’di musa müsaddikal lima beyne yedeyhi yehdı ilel hakkı ve ila tarıkım müstekıym
|
MÜ'MINUN 23:17
طَرَائِقَ
Tarāiḳa
tabaka (gök)
|
Andolsun, Biz sizin üstünüzde yedi yol yarattık; Biz yaratmada gafiller değiliz.
|
وَلَقَدْ خَلَقْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعَ طَرَائِقَ وَمَا كُنَّا عَنِ الْخَلْقِ غَافِلِينَ
Ve le kad halakna fevkaküm seb’a taraika ve ma künna anil halkı ğafilın
|
NISA 4:168
|
Gerçek şu ki, inkar edenler ve zulmedenler, Allah onları bağışlayacak değildir, onları bir yola da iletecek değildir.
|
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَظَلَمُوا لَمْ يَكُنِ اللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيقًا
İnnellezıne keferu ve zalemu lem yekünillahü li yağfira lehüm ve la li yehdiyehüm tarıka
|
NISA 4:169
طَرِيقَ
Tarīḳa
yoluna (iletecektir)
|
Ancak, onda ebedi kalmaları için cehennem yoluna (iletecektir.) Bu da Allah’a pek kolaydır.
|
إِلَّا طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى اللَّهِ يَسِيرًا
İlla tarika cehenneme halidıne fıha ebeda ve kane zalike alellahi yesıra
|