أَفَأَمِنُوا أَنْ تَأْتِيَهُمْ غَاشِيَةٌ مِنْ عَذَابِ اللَّهِ أَوْ تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
E fe eminu en te’tiyehüm ğaşiyetüm min azabillahi ev te’tiyehümüs saatü bağtetev ve hüm la yeş’urun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Yoksa onlar, herkesi gelip kaplayacak Allah azâbından, yahut hiç haberleri yokken ansızın gelip çatacak kıyâmetten emin mi oluyorlar? |
Abdullah Parlıyan |
Onlar, Allah’ın azabından herkesi saracak bir belanın, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken, kıyametin gelmesinden güvende mi görüyorlar kendilerini? |
Adem Uğur |
Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler? |
Ahmed Hulusi |
(Yoksa) onların, Allâh azabından hepsini sarıp sarmalayacak bir şeye veya onlar farkında değillerken o Saat’in (ölümün) ansızın kendilerine gelmesine karşı bir güvenceleri mi var? |
Ahmet Varol |
Onlar, kendilerine Allah’ın azabından kuşatıcı bir belânın gelmeyeceğinden yahut farkında olmadıkları bir zamanda kıyametin ansızın gelip çatmayacağından güvende midirler? |
Ali Bulaç |
Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular? |
Ali Fikri Yavuz |
Artık onlar, Allah’ın azabından kendilerini, saracak bir musibet gelivermesinden ve yahut haberleri yokken ansızın kıyametin kendilerine gelmesinden emin mi oldular? |
Bayraktar Bayraklı |
Allah tarafından kuşatıcı bir felaket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini güvende mi gördüler? |
Bekir Sadak |
Allah tarafindan, onlari kusatacak bir azaba ugramalarindan veya farkina varmadan, kiyamet saatinin ansizin gelmesinden guvende midirler? |
Celal Yıldırım |
Allah’ın azabının birdenbire kendilerini kaplayıp kuşatacak şekilde geleceğinden veya farkına varmazlarken, Kıyametin ansızın gelmesinden güvende midirler ? |
Cemal Külünkoğlu |
Acaba onlar, hepsini birlikte çarpacak, yaygın bir ilahi azaba uğramayacaklarından ya da hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın kıyametin başlarına kopmayacağından emin midirler? |
Diyanet İşleri |
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular? |
Diyanet Vakfı |
Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler? |
Edip Yüksel |
Onlar, ALLAH tarafından kuşatıcı bir azabın kendilerine çatmasından, yahut o anın aniden kendilerine gelmesinden emin mi oldular? |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Yoksa bunlar Allah’ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın başlarına kıyametin kopuvermesinden güven içinde midirler? |
Fizil-al il Kuran |
Acaba onlar, hepsini birlikte çarpacak, yaygın bir ilahi azaba uğramayacaklarından ya da hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın kıyametin başlarına kopmayacağından emin midirler? |
Gültekin Onan |
Şimdi bunlar, kendilerine Tanrı’nın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular? |
Harun Yıldırım |
Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular? |
Hasan Basri Çantay |
Onlar (aammeyi) kaplayacak bir azâb-ı ilâhînin kendilerine gelib çatmasına, yahud kendileri farkında olmayarak onlara ansızın kıyamet kopub gelmesine (karşı) kendilerini emîn mi gördüler? |
Hayrat Neşriyat |
Ya (onlar,) Allah`ın azâbından kuşatıcı bir musîbetin kendilerine gelmesinden veya onlar farkında değillerken kıyâmetin ansızın kendilerine gelivermesinden emîn mi oldular? |
İbn-i Kesir |
Allah tarafından onları kuşatacak bir azabın kendilerine gelip çatmasından veya farkında olmadan kıyamet saatinin ansızın gelmesinden emin midirler? |
İlyas Yorulmaz |
Onlar, geldiğinde her şeyi kuşatacak olan Allah’ın azabından veya kendilerinin haberi olmadığı bir vakitte, kıyamet saatinin gelmesinden emin mi oldular? (güvencelerimi var?) |
İskender Ali Mihr |
Bundan sonra Allah’ın azabından bir perdenin (herşeyi örtüp kaplayan bir azabın) gelmesinden veya onlar farkında olmadan o saatin (o vaktin) ansızın onlara gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin mi oldular? |
Kadri Çelik |
Onlar, kendilerine Allah’ın azabından kuşatıcı bir belânın gelmeyeceğinden yahut farkında olmadıkları bir zamanda kıyametin ansızın gelip çatmayacağından güvende midirler? |
Muhammed Esed |
Peki, bunlar Allah’ın cezalandırıcı azabı olarak kuşatıcı bir örtünün kendilerini sarmasından ve Son Saat’in onlar (yaklaştığının) farkında değilken ansızın gelip çatmasından büsbütün güvencede mi görüyorlar kendilerini? |
Mustafa İslamoğlu |
Yani şimdi onlar, Allah`ın cezasının kendilerini bularak çepeçevre kuşatmasından, ya da kendileri farkında dahi değilken son saatin ansızın gelip çatıvermesinden yana güvencede olduklarını mı düşünüyorlar? |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ya kendilerine Allah’ın azabından hepsini saracak bir felaketin gelmesinden veya kendilerine farkında olmadıkları halde Kıyametin ansızın gelmesinden emin mi oldular? |
Ömer Öngüt |
Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emin mi gördüler? |
Sadık Türkmen |
Şimdi bunlar; kendilerine, Allah’ın azabından herkesi saracak bir belânın ya da kıyamet saatinin onlar hiç farkında değillerken, aniden gelmeyeceğinden emin midirler? |
Seyyid Kutub |
Acaba onlar, hepsini birlikte çarpacak, yaygın bir ilahi azaba uğramayacaklarından ya da hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın kıyametin başlarına kopmayacağından emin midirler? |
Suat Yıldırım |
Acaba onlar, farkında olmadıkları bir sırada, Allah’ın cezasına uğrayıp azabın kendilerini kaplamasından,yahut ansızın kıyametin kopmasından emin midirler? |
Süleyman Ateş |
Onlar, Alah’ın azâbından, sargın bir belânın, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken ansızın O (Duruşma) sâ’atin(in) kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler? |
Şaban Piriş |
Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramayacaklarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmeyeceğinden emin midirler? |
Tefhim-ul Kur'an |
Şimdi bunlar, kendilerine Allah’ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular? |
Yaşar Nuri Öztürk |
Peki onlar, Allah’ın azabından bir sarıp sarmalayanın gelmesinden yahut hiç farkında olmadıkları bir sırada kıyametin ansızın tepelerine inmesinden emin mi bulunuyorlar? |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Do they then feel secure from the coming against them of the covering veil of the wrath of Allah,- or of the coming against them of the (final) Hour all of a sudden while they perceive not? |
أَفَأَمِنُوا efeeminū |
onlar emin midirler? | ا م ن |
أَنْ en |
||
تَأْتِيَهُمْ te’tiyehum |
kendilerine gelmeyeceğinden | ا ت ي |
غَاشِيَةٌ ğāşiyetun |
sargın bir belanın | غ ش و |
مِنْ min |
||
عَذَابِ ǎƶābi |
azabından | ع ذ ب |
اللَّهِ llahi |
Alah’ın | |
أَوْ ev |
veya | |
تَأْتِيَهُمُ te’tiyehumu |
kendilerine gelmeyeceğinden | ا ت ي |
السَّاعَةُ s-sāǎtu |
O sa’atin | س و ع |
بَغْتَةً beğteten |
ansızın | ب غ ت |
وَهُمْ vehum |
ve onlar | |
لَا lā |
hiç | |
يَشْعُرُونَ yeş’ǔrūne |
farkında değillerken | ش ع ر |