مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ ۖ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۖ أُكُلُهَا دَائِمٌ وَظِلُّهَا ۚ تِلْكَ عُقْبَى الَّذِينَ اتَّقَوْا ۖ وَعُقْبَى الْكَافِرِينَ النَّارُ
Meselül cennetilletı vüıdel müttekun tecrı min tahtihel enhar ükülüha daimüv ve zıllüha tilke ukbellezınettekav ve ukbel kafirınen nar
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Çekinenlere vaat edilen cennetin örneği şu Kıyılarından ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi daimîdir. Çekinenlerin sonucu budur, kâfirlerin sonucuysa ateştir. |
Abdullah Parlıyan |
Onun zemininden ırmaklar akar, ürünleri de, gölgesi de süreklidir. İşte yolunu Allah ve kitabıyla bulanların mutlu sonu böyle olacaktır. Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin sonu ise, ateştir, cehennemdir. |
Adem Uğur |
Takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliği (şudur) Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir. |
Ahmed Hulusi |
Korunanlara vadolunan CENNETİN TEMSİL (misal - benzetme) yollu anlatımı şöyledir Altından nehirler akar... Yemişi de daimdir, gölgesi de... İşte bu takva sahiplerinin geleceğidir... Hakikat bilgisini inkâr edenlerin geleceği ise, o malûm ateştir. |
Ahmet Varol |
Altından ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte sakınanların sonları budur. Kâfirlerin sonları ise cehennemdir. |
Ali Bulaç |
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir. |
Ali Fikri Yavuz |
Takva sahiblerine vaad olunan cennetin hâli şöyle (ağaçları) altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgesi devamlıdır. İşte bu, Allah’dan korkup sakınanların akıbeti!...Kâfirlerin akıbeti ise ateştir. |
Bayraktar Bayraklı |
Altından ırmaklar akar; yemişi de süreklidir, gölgesi de. İşte takvâ sahiplerinin sonu budur. İnkâr edenlerin sonu da ateştir. |
Bekir Sadak |
Allah’a karsi gelmekten sakinanlara vadedilen cennetin altindan irmaklar akar; oranin yiyecekleri ve golgeleri devamlidir. Bu, sakinanlarin elde edecegi sonuctur, inkarcilarin varacagi sonuc ise atestir. |
Celal Yıldırım |
Takva sahiplerine (Allah’tan korkup kötülüklerden sakınanlara) va’d olunan Cennet’in altlarından ırmaklar akar; yiyecekleri devamlıdır, gölgeleri de hep öyle.. İşte bu, Allah’tan korkup fenalıklardan sakınanların (varacakları en) mutlu sonuçtur. Kâfirlerin varacağı sonuç ise, ateştir. |
Cemal Külünkoğlu |
Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlara vadeliden cennet şöyledir. Oranın altından çeşitli ırmaklar akar, ağaçlarının meyveleri de gölgeleri de süreklidir (mevsim şartlarına bağlı değillerdir). İşte Allah`ın emirlerine uygun olarak yaşayanların sonu burasıdır. İnkârcıların sonu ise cehennem ateşidir. |
Diyanet İşleri |
Allah’a karşı gelmekten sakınanlara va’dolunan cennetin durumu şudur Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkâr edenlerin sonu ise ateştir. |
Diyanet Vakfı |
Takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliği (şudur) Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir. |
Edip Yüksel |
Erdemlilere söz verilen bahçenin örneği şudur Altından ırmaklar akar, yemişi de süreklidir gölgesi de. Bu, erdemlilerin sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Müttakilere vaad olunan cennetin misali şöyledir Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir. |
Fizil-al il Kuran |
Kötülüklerden sakınanlara vadedilen cennet şöyledir. Oranın altından çeşitli ırmaklar akar, ağaçlarının meyvaları süreklidir, gölgeleri de. İşte kötülüklerden sakınanların sonu burasıdır. Kâfirlerin sonu ise cehennem ateşidir. |
Gültekin Onan |
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup sakınanların (mutlu) sonudur, kafirlerin sonu ise ateştir. |
Harun Yıldırım |
Takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliği (şudur) Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir. |
Hasan Basri Çantay |
Takvaa saahiblerine va’d edilen cennetin sıfatı (şudur) Altından ırmaklar akar onun. Yemişleri ve gölgeleri dâimdir. İşte (fenâlıkdan) sakınanların (mes’ud) aakıbeti! Kâfirlerin sonucu ise ateşdir. |
Hayrat Neşriyat |
Takvâ sâhiblerine va`d olunan Cennetin misâli (şöyledir) Altından ırmaklar akar! Meyveleri devamlıdır, gölgesi de! İşte (günahlardan) sakınanların âkıbeti budur! Kâfirlerin âkıbeti ise ateştir! |
İbn-i Kesir |
Müttakilere vaad olunan cennetin içinden ırmaklar akar. Oranın yiyecekleri de, gölgeleri de ebedidir. Bu, takva sahiplerinin akıbetidir. Kafirlerin akıbeti ise ateştir. |
İlyas Yorulmaz |
Korunanlar için hazırlanmış bahçelerin (cennetlerin) misali (şöyledir), o bahçelerin altlarından ırmaklar akar, yemişleri ve ağaçlarının gölgeleri hiç eksilmez. İşte bu Allah dan korunanların geleceğidir. İnkâr edenlerin geleceği ise ateştir. |
İskender Ali Mihr |
Muttakilere vaadolunan cennet, altından nehirler akan ve onun meyvesi ve gölgesi daimî olan (bahçe) gibidir. İşte bu, takva sahiplerinin sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir. |
Kadri Çelik |
Takva sahiplerine vaat edilen cennet örneği (şu ki), altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkupsakınanların (mutlu) sonudur, küfre sapanların sonu ise ateştir. |
Muhammed Esed |
Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselere söz verilen cennet, içinde ırmakların çağıldadığı (bahçeler) gibidir; (fakat dünyadaki bahçelerden fazla olarak) onun ürünleri ebedidir; gölgelikleri de (öyle). Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerin varacağı yer işte böyle olacaktır; hakkı inkar edenlerin varacağı yerse ateş olacak. |
Mustafa İslamoğlu |
Allah`a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlara söz verilen cennet, zemininden ırmaklar çağlayan (has bahçelere) benzer. (Fazladan olarak) oranın ürünleri daimidir, gölgeleri de öyle… İşte bu, Allah`a karşı sorumluluk bilinci taşıyanları bekleyen akıbettir; inkarcıların akıbeti ise ateştir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muttakîlere vaadolunmuş olan cennetin vasfı, onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri daimidir. İşte o, (cennet) ittikada bulunanların akıbetidir. Ve kâfirlerin akıbeti de ateştir. |
Ömer Öngüt |
Muttakilere vâdolunan cennetin misali şöyledir Altından ırmaklar akar. Yemişleri de gölgesi de süreklidir. İşte bu, takvâ sahiplerinin âkibetidir. Kâfirlerin âkıbeti ise ateştir. |
Sadık Türkmen |
Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, vadolunan cennetin durumu şudur Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkâr edenlerin sonu ise ateştir. |
Seyyid Kutub |
Kötülüklerden sakınanlara vadedilen cennet şöyledir. Oranın altından çeşitli ırmaklar akar, ağaçlarının meyvaları süreklidir, gölgeleri de. İşte kötülüklerden sakınanların sonu burasıdır. Kâfirlerin sonu ise cehennem ateşidir. |
Suat Yıldırım |
Müttakilere vâd olunan cennetin durumu şuna benzer Bahçelerinin içinden ırmaklar akar Meyveleri gibi gölgeleri de devamlıdır. İşte, haramlardan korunan müttakilerin âkıbeti! Kâfirlerin âkıbeti ise ateştir. |
Süleyman Ateş |
(Allâh’ın emirlerine karşı gelmekten) Korunanlara va’dedilen cennetin durumu şöyledir Altından ırmaklar akar; yemişi de süreklidir, gölgesi de. İşte korunanların sonu budur. İnkâr edenlerin sonu da ateştir. |
Şaban Piriş |
Takva sahiplerine vaadedilen cennet şöyledir Altından ırmaklar akar; yiyecekleri ve gölgeleri devamlıdır. Bu, muttakilerin kazanacağı sonuçtur, kafirlerin sonucu ise ateştir. |
Tefhim-ul Kur'an |
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup sakınanların (mutlu) sonudur, küfre sapanların sonu ise ateştir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sakınıp korunanlara vaat edilen cennetin temsilî anlatımı şu Altından ırmaklar akar, yemişleri de sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kâfirlerin son yurdu ise ateş... |
Yusuf Ali (İngilizce) |
The parable of the Garden which the righteous are promised!- beneath it flow rivers perpetual is the enjoyment thereof and the shade therein such is the end of the Righteous; and the end of Unbelievers in the Fire. |
مَثَلُ meṧelu |
durumu | م ث ل |
الْجَنَّةِ l-cenneti |
cennetin | ج ن ن |
الَّتِي lletī |
şöyledir | |
وُعِدَ vuǐde |
va’dedilen | و ع د |
الْمُتَّقُونَ l-mutteḳūne |
korunanlara | و ق ي |
تَجْرِي tecrī |
akar | ج ر ي |
مِنْ min |
||
تَحْتِهَا teHtihā |
altından | ت ح ت |
الْأَنْهَارُ l-enhāru |
ırmaklar | ن ه ر |
أُكُلُهَا ukuluhā |
meyvesi | ا ك ل |
دَائِمٌ dāimun |
süreklidir | د و م |
وَظِلُّهَا ve Zilluhā |
ve gölgesi de | ظ ل ل |
تِلْكَ tilke |
işte budur | |
عُقْبَى ǔḳbā |
sonu | ع ق ب |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimselerin | |
اتَّقَوْا tteḳav |
korunan(ların) | و ق ي |
وَعُقْبَى ve ǔḳbā |
ve sonu ise | ع ق ب |
الْكَافِرِينَ l-kāfirīne |
inkar edenlerin | ك ف ر |
النَّارُ n-nāru |
ateştir | ن و ر |