ظ ل ل kökü Kur'an'da 37 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜRSELAT
77:30

ظِلٍّ

Zillin

bir gölgeye

Üç dala ayrılmış bir gölgeye gidin.

MÜRSELAT
77:31

ظَلِيلٍ

Zelīlin

gölgelendirmez

Ne gölge altında barındırır, ne (yakıcı) alevden korur.

MÜRSELAT
77:41

ظِلَالٍ

Zilālin

gölgeler

Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar-başlarındadır;

A'RAF
7:160

وَظَلَّلْنَا

ve Zellelnā

ve gölge yaptık

Biz onları (İsrailoğulları’nı) ayrı ayrı oymaklar olarak on iki topluluk (ümmet) olarak ayırdık. Kavmi kendisinden su istediğinde Musa’ya "Asan’la taşa vur" diye vahyettik. Ondan on iki pınar sızıp-fışkırdı; böylece her bir insan- topluluğu su içeceği yeri öğrenmiş oldu. Üzerlerine bulutla gölge çektik ve onlara kudret helvası ile bıldırcın indirdik. (Sonra da şöyle dedik) "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin." Onlar Bize zulmetmedi, ancak kendi nefislerine zulmediyorlardı.

A'RAF
7:171

ظُلَّةٌ

Zulletun

bir gölge

Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki) "Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, ki sakınasınız."

YASIN
36:56

ظِلَالٍ

Zilālin

gölgelerde

Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.

FURKAN
25:45

الظِّلَّ

Z-Zille

gölgeyi

Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra Biz Güneş’i ona bir delil kılmışızdır.

FATIR
35:21

الظِّلُّ

Z-Zillu

gölge (ile)

Gölge ile sıcaklık da.

TA-HA
20:97

ظَلْتَ

Zelte

durup ısrarla

Dedi ki "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azap dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."

VAKI'A
56:30

وَظِلٍّ

ve Zillin

ve gölge(ler)

Yayılıp-uzanmış gölgeler,

VAKI'A
56:43

وَظِلٍّ

ve Zillin

ve gölgededirler

Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.

VAKI'A
56:65

فَظَلْتُمْ

feZeltum

dururdunuz

Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız.

ŞU'ARA
26:4

فَظَلَّتْ

feZellet

ve oluverir

Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.

ŞU'ARA
26:71

فَنَظَلُّ

feneZellu

duruyoruz

Demişlerdi ki "Putlara tapıyoruz, bunun için sürekli onların önünde bel büküp eğiliyoruz."

ŞU'ARA
26:189

الظُّلَّةِ

Z-Zulleti

gölge

Sonunda onu yalanladılar, böylece onları o gölgelik-gününün azabı yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabıydı.

KASAS
28:24

الظِّلِّ

Z-Zilli

gölgeye

Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım."

HICR
15:14

فَظَلُّوا

fe Zellū

olsalardı

Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de,

LOKMAN
31:32

كَالظُّلَلِ

kāZZuleli

gölgeler gibi

Onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O’na ’halis kılan gönülden bağlılar’ olarak Allah’a yalvarıp yakarırlar (dua ederler). Böylece onları karaya çıkarıp-kurtarınca, artık onlardan bir kısmı orta yolu tutuyor. Bizim ayetlerimizi gaddar, nankör olandan başkası inkar etmez.

ZÜMER
39:16

ظُلَلٌ

Zulelun

gölgeler

Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar vardır. İşte Allah, Kendi kullarını bununla tehdit edip-korkutuyor. Ey kullarım öyleyse Benden sakının.

ZÜMER
39:16

ظُلَلٌ

Zulelun

(ateşten) gölgeler

Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da tabakalar vardır. İşte Allah, Kendi kullarını bununla tehdit edip-korkutuyor. Ey kullarım öyleyse Benden sakının.

ŞURA
42:33

فَيَظْلَلْنَ

feyeZlelne

sonra kalırlar

Eğer dileyecek olsa, rüzgarı durdurur, böylece onun üstünde kalakalırlar. Şüphesiz, bunda çokça sabreden, çokça şükreden kimse için gerçekten ayetler vardır.

ZUHRUF
43:17

ظَلَّ

Zelle

kesilir

Oysa onlardan biri, O, Rahman (olan Allah) için verdiği örnek ile (kız çocuğunun doğumuyla) müjdelendiği zaman, yüzü simsiyah kesilmiş olarak kahrından yutkundukça yutkunur.

NAHL
16:48

ظِلَالُهُ

Zilāluhu

gölgelerinin

Allah’ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek sağdan ve soldan Allah’a secde eder vaziyette döner.

NAHL
16:58

ظَلَّ

Zelle

kesilir

Onlardan birine kız (çocuk) müjdelendiği zaman içi öfkeyle-taşarak yüzü simsiyah kesilir.

NAHL
16:81

ظِلَالًا

Zilālen

gölgeler

Allah, sizin için yarattığı şeylerden gölgeler kıldı. Dağlarda da sizin için barınaklar-siperler kıldı, sizi sıcaktan koruyacak elbiseler, sizi savaşınızda (zorluklara karşı) koruyacak giyimlikler de var etti. İşte O, üzerinizdeki nimetini böyle tamamlamaktadır, umulur ki teslim olursunuz.

NAHL
16:94

فَتَزِلَّ

fetezille

kayar

Yeminlerinizi kendi aranızda, bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah’ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azap da sizin içindir.

RUM
30:51

لَظَلُّوا

leZellū

başlarlar

Andolsun, Biz bir rüzgar göndersek de onu(n ekinini) sararmış görseler, mutlaka ardından nankörlük ederler.

RA'D
13:15

وَظِلَالُهُمْ

ve Zilāluhum

ve gölgeleri de

Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah’a secde eder. Sabah akşam gölgeleri de (O’na secde eder).

RA'D
13:35

وَظِلُّهَا

ve Zilluhā

ve gölgesi de

Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir.

İNSAN
76:14

ظِلَالُهَا

Zilāluhā

onun gölgeleri

(Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.

BAKARA
2:36

فَأَزَلَّهُمَا

feezellehumā

onlar(ın ayağın)ı kaydırdı

Fakat şeytan, oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı. Biz de "Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır" dedik.

BAKARA
2:57

وَظَلَّلْنَا

ve Zellelnā

ve gölgelendirdik

Bulutları üzerinize gölge kıldık ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin temizinden yiyin (dedik). Onlar Bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler.

BAKARA
2:209

زَلَلْتُمْ

zeleltum

kayarsanız

Size, apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

BAKARA
2:210

ظُلَلٍ

Zulelin

gölgeler

Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah’ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve (azap) emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah’a döner.

ÂL-I İMRAN
3:155

اسْتَزَلَّهُمُ

stezellehumu

(yoldan) kaydırmak istemişti

İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Ama andolsun ki, Allah onları affetti. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır.

NISA
4:57

ظِلًّا

Zillen

bir gölgeye

İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ’ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe’ sokacağız.

NISA
4:57

ظَلِيلًا

Zelīlen

(hiç güneş sızmayan) eşsiz

İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, ’ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe’ sokacağız.