وَإِذْ أَخَذْنَا مِيثَاقَكُمْ وَرَفَعْنَا فَوْقَكُمُ الطُّورَ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Ve iz ehazna mısakaküm ve rafa’na fevkakümüt tur huzu ma ateynaküm bi kuvvetiv vezküru ma fıhi lealleküm tettekun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Gene bir vakit sizden söz almıştık, Tur dağını üstünüze yüceltmiştik. Size verdiğimiz kitabı azimle alın, sakınanlardan olmak için de içindeki emirleri anın demiştik.

Abdullah Parlıyan

Hani bir zamanlar, Tur dağını üzerinize yükselterek sizden sağlam bir söz almıştık ve size verdiğimiz kitaba bütün gücünüzle sımsıkı sarılın, Tevrat’ta olanları devamlı hatırlayın ki, yolunu Allah’ın kitabıyla bulan müttakilerden olasınız.

Adem Uğur

Sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);

Ahmed Hulusi

Hani sizden söz almıştık ve Tur’u da üstünüze kaldırmıştık (Musa’nın bir mucizesi). Size verdiğimizi (hakikat bilgisini) bir kuvve olarak tutun ve onun içinde olanı zikredip hatırlayın ki korunabilesiniz.

Ahmet Varol

Hani sizden kesin bir söz almış ve Tur dağını üstünüze yükseltmiştik. ’Size verilen Kitab’a sımsıkı yapışın ve içinde olanları sürekli anın ki, belki böylelikle (fenalıklardan) sakınırsınız.’

Ali Bulaç

Sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki) "Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız."

Ali Fikri Yavuz

Bir vakit de, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam söz almıştık; Tûr’u da (söz veresiniz diye tehdîden yerinden sökerek) üstünüze kaldırıb demiştik ki "- Size verdiğimiz kitabın hükümlerini kuvvetle tutun ve içindekinden gâfil olmayın, onları hatırlayın; gerek ki cehennemden ve isyandan korunursunuz.

Bayraktar Bayraklı

Hani sizden sağlam bir söz almış, Tûr`u da üstünüze kaldırmış ve “Size verdiğimiz kitabın hükümlerine sımsıkı sarılınız, içinde olanları hatırlayınız ki, ruh olgunluğuna ulaşasınız” demiştik.

Bekir Sadak

Sizden kesin soz almistik. Tur dagini yukselterek tepenize dikmistik. «Allah’a karsi gelmekten sakinanlardan olabilmeniz icin, size verdigimiz Kitab’a kuvvetle sarilin, onda bulunanlari hatirda tutun» demistik.

Celal Yıldırım

Ve hatırlayın ki, sizden (atalaranızdan) (Tevrat ile dosdoğru amel edeceklerine dair) söz almıştık. Tûr’u üstünüze kaldırmış ve koruna-sınız, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye «Size verdiğimiz kitabı kuvvetle (imân ve idrâk ciddiyetiyle) tutun, içinde olan (buyrukları) hatırlayın» demiştik.

Cemal Külünkoğlu

Hani, (Ey Yahudiler! Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden kesin söz almıştık, (sonra sözünüzü tutmadınız. Yeniden söz veresiniz diye) Tûr dağını tepenize dikerek “Size verdiğimiz hükümlere kuvvetle sarılın, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)” (demiştik.)

Diyanet İşleri

Hani, (Tevrat ile amel edeceğinize dair) sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağını da tepenize dikmiş ve "Sakınasınız diye, size verdiğimiz Kitab’ı sıkı tutun, onun içindekileri düşünün (gafil olmayın)" demiştik.

Diyanet Vakfı

Sizden sağlam bir söz almış, Tûr dağının altında, size verdiğimizi kuvvetle tutun, onda bulunanları daima hatırlayın, umulur ki, korunursunuz (demiştik de);

Edip Yüksel

Sina dağını üzerinize kaldırarak bir zamanlar sizden söz almıştık "Size verdiğimize kuvvetle sarılın, içindekileri hatırlayın ki korunasınız" demiştik.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hani bir zamanlar sizden mîsak (sağlam bir söz) almıştık, Tur’u üstünüze kaldırıp demiştik ki; size verdiğimiz kitaba kuvvetle tutunun ve içindekilerden gafil olmayın, gerek ki, korunursunuz.

Fizil-al il Kuran

Hani sizden kesin söz almış ve Tur dağını üstünüze çıkararak «size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekileri hatırlayın ki, takva sahiplerinden olasınız» dedik.

Gültekin Onan

Sina dağını üzerinize kaldırarak sizden söz (misak) almıştık "Size verdiğimize kuvvetle / sımsıkı sarılın, içindekileri / onda olanı anımsayın ki korunasınız (tettekun)" (demiştik).

Harun Yıldırım

Hani sizin kesin sözünüzü almış, Tûr’u da üzerinize kaldırmıştık. "Size verdiğimize kuvvetle sarılın, içindekileri hatırlayın ki korunasınız!"

Hasan Basri Çantay

Hani sizden (Tevrat ile âmil olacağınıza dâir) sapasağlam söz almışdık, «Tur» u da (tepenize iniverecek bir durumda) üstünüze kaldırmışdık, (ve demişdik ki) «Size verdiğimiz (Kitab) ı (n hükümlerini) kuvvetle tutun, onda onlar (la amel etmek lüzumun) u hatırlayın. Tâ ki (cehennemden, günahlardan) sakınmış olasınız».

Hayrat Neşriyat

Ve bir zaman sizin sağlam sözünüzü almış, Tûr (dağın)ı da üzerinize (hemen yıkılacak bir vaziyette) kaldırmıştık. `Size verdiğimiz (Kitâb)ı kuvvetle tutun ve içinde bulunanları (amel ederek) hatırlayın ki, (günahlardan) sakınasınız!` (buyurmuştuk).

İbn-i Kesir

Hani sizden sapasağlam söz almıştık. Tur’u da üstünüze kaldırmıştık. Size veridğimize sımsıkı sarılın, onda olanları hatırlayın ki sakınmış olasınız.

İlyas Yorulmaz

Sizden kesin söz alıp, sizleri yeryüzünde hatırlı (bağımsız) bir toplum haline getirdiğimizde, "Size verdiğime (kitaba) sımsıkı sarılın, kitabın içindekileri (emirlerimi ve tavsiyelerimi) düşünün ki! Belki sakınırsınız" demiştik.

İskender Ali Mihr

Sizin misakinizi (yeminlerinizi) aldığımız zaman Tur Dağı’nı üstünüze kaldırmıştık. Size verdiğimiz şeylere kuvvetle sarılın ve onun içindeki şeyleri hatırlayın ki; böylece takva sahibi olasınız.

Kadri Çelik

Hani sizden kesin söz almış ve Tur dağını üstünüze çıkararak, "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekileri hatırlayın; umulur ki takvaya erersiniz (demiştik).");

Muhammed Esed

İşte o zaman, Sina Dağı’nı üzerinize şahit tutarak ciddi ve samimi (görünen) taahhüdünüzü kabul etmiş ve "Size bahşettiğimiz şeye (bütün) gücünüzle sımsıkı sarılın ki Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız!" (demiştik).

Mustafa İslamoğlu

Bir zaman da (Sina) Dağı`nı başınıza dikip sizden (şöyle) söz almıştık Size verdiğimiz mesaja sımsıkı sarılın, onun muhtevasını hatırdan çıkarmayın ki sorumluluğunuzun bilincine varasınız.

Ömer Nasuhi Bilmen

Hani bir vakitte misakınızı almış, Tûr’u da üzerinize kaldırmış, «Size verdiğimizi kuvvetle ahzediniz, onda olanı zikreyleyiniz ki, ittika etmiş olabilesiniz» demiştik.

Ömer Öngüt

Bir zaman da sizden kesin söz almıştık. Tur dağını da, başınıza indirecek gibi bir vaziyette üstünüze kaldırıp "Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın, içinde olanları hatırda tutun. Belki bu sayede sakınır, korunursunuz. " demiştik.

Sadık Türkmen

Bir başka ZAMAN (Tevrat ile hükmedeceğinize dair); sizden sağlam bir söz almış, Tur Dağını da tepenize dikmiş ve "Sakınasınız diye, size verdiğimizi (Kitabı) sımsıkı tutun, onun içindekileri düşünün" demiştik.

Seyyid Kutub

Hani sizden kesin söz almış ve Tur dağını üstünüze çıkararak «size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekileri hatırlayın ki, takva sahiplerinden olasınız» dedik.

Suat Yıldırım

Ey İsrail’in evlatları! Bir vakit de Tevratı uygulayacağınıza dair sizden söz almış, sonra bu ahdi bozduğunuz için Dağı üzerinize kaldırarak demiştik ki «Size verdiğimiz Kitaba kuvvetle sarılın ve muhtevasını iyi inceleyip ders alın ki kötü akıbetten korunasınız.

Süleyman Ateş

Bir zaman da sizin sözünüzü almış, üzerinize dağı kaldırmıştık "Size verdiğimizi kuvvetle tutun, içinde olanı hatırlayın ki (azâbımızdan) korunasınız," (demiştik).

Şaban Piriş

Sizden sapa sağlam söz almıştık. Dağı da üzerinize kaldırmış -Allah’a karşı gelmekten sakınabilmeniz için size verdiğimiz kitaba kuvvetle sarılın ve onun içindekileri aklınızda tutun, demiştik.

Tefhim-ul Kur'an

Sizden kesin bir söz almış ve Tur dağını üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki) «Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın umulur ki sakınırsınız.»

Yaşar Nuri Öztürk

Hani, sizden şu şekilde kesin söz almış da Tûr’u üzerinize kaldırmıştık "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayıp zikredin ki, sakınabilesiniz."

Yusuf Ali (İngilizce)

And remember We took your covenant and We raised above you (The towering height) of Mount (Sinai) (Saying) "Hold firmly to what We have given you and bring (ever) to remembrance what is therein Perchance ye may fear Allah."

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
hani
أَخَذْنَا
eḣaƶnā
almıştık ا خ ذ
مِيثَاقَكُمْ
mīṧāḳakum
sizin sözünüzü و ث ق
وَرَفَعْنَا
ve rafeǎ’nā
ve kaldırmıştık ر ف ع
فَوْقَكُمُ
fevḳakumu
üzerinize ف و ق
الطُّورَ
T-Tūra
dağı ط و ر
خُذُوا
ḣuƶū
tutun ا خ ذ
مَا
şeyi
اتَيْنَاكُمْ
āteynākum
size verdiğimiz ا ت ي
بِقُوَّةٍ
biḳuvvetin
kuvvetle ق و ي
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın ذ ك ر
مَا
şeyi
فِيهِ
fīhi
içinde olan
لَعَلَّكُمْ
leǎllekum
belki de siz
تَتَّقُونَ
tetteḳūne
korunursunuz و ق ي