ر ف ع kökü Kur'an'da 29 defa geçmektedir.

AYETLER

İNŞIRAH
94:4

وَرَفَعْنَا

ve rafeǎ’nā

ve yükseltmedik mi?

Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi?

ABESE
80:14

مَرْفُوعَةٍ

merfūǎtin

(saygı ile) yükseltilen

Yüceltilmiş, tertemiz (mutahhar) kılınmış.

A'RAF
7:176

لَرَفَعْنَاهُ

lerafeǎ’nāhu

elbette onu yükseltirdik

Eğer Biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

FATIR
35:10

يَرْفَعُهُ

yerfeǔhu

onu yükseltir

Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah’ındır. Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları ’boşa çıkıp bozulur’.

MERYEM
19:57

وَرَفَعْنَاهُ

ve rafeǎ’nāhu

onu yükseltmiştik

Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik.

VAKI'A
56:3

رَافِعَةٌ

rāfiǎtun

yükselticidir

O aşağılatıcı, yücelticidir.

VAKI'A
56:34

مَرْفُوعَةٍ

merfūǎtin

yükseltilmiş

Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler).

YUSUF
12:76

نَرْفَعُ

nerfeǔ

biz yükseltiriz

Böylece (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını (yoklamaya) başladı, sonra onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte Biz Yusuf için böyle bir plan düzenledik. (Yoksa) Hükümdarın dininde (yürürlükteki kanuna göre) kardeşini (yanında) alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.

YUSUF
12:100

وَرَفَعَ

ve rafeǎ

ve çıkardı

Babasını ve annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi ki "Ey Babam, bu, daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, (O,) çölden sizi getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendi. Gerçekten bilen, hüküm ve hikmet sahibi O’dur."

EN'ÂM
6:83

نَرْفَعُ

nerfeǔ

yükseltiriz

Bu, İbrahim’e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir.

EN'ÂM
6:165

وَرَفَعَ

ve rafeǎ

ve üstün kılan

O sizi yeryüzünün halifeleri kıldı ve size verdikleriyle sizi denemek için kiminizi kiminize göre derecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabbin, sonuçlandırması pek çabuk olandır ve şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir.

MÜ'MIN
40:15

رَفِيعُ

rafīǔ

yükselten

Dereceleri yükselten Arş’ın sahibi (Allah), ’toplanma ve buluşma’ günü ile uyarıp-korkutmak için, Kendi emrinden olan ruhu kullarından dilediğine indirir.

ZUHRUF
43:32

وَرَفَعْنَا

ve rafeǎ’nā

ve üstün kıldık

Senin Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında maişetlerini aralarında Biz paylaştırdık ve onlardan bir bölümü (diğer) bir bölümünü ’teshir etmesi için, bir bölümünü bir bölümü üzerinde derecelerle yükselttik. Rabbinin rahmeti; toplayıp-yığdıklarından daha hayırlıdır.

GAŞIYE
88:13

مَرْفُوعَةٌ

merfūǎtun

yükseltilmiş

Orda ’yükseklerde kurulmuş, tahtlar da vardır;

GAŞIYE
88:18

رُفِعَتْ

rufiǎt

yükseltilmiş

Göğe, nasıl yükseltildi?

TUR
52:5

الْمَرْفُوعِ

l-merfūǐ

yükseltilmiş

Yükseltilmiş tavana,

NAZI'AT
79:28

رَفَعَ

rafeǎ

yükseltti

Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.

RA'D
13:2

رَفَعَ

rafeǎ

yükseltti

Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

RAHMAN
55:7

رَفَعَهَا

rafeǎhā

yükseltti

Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu.

BAKARA
2:63

وَرَفَعْنَا

ve rafeǎ’nā

ve kaldırmıştık

Sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki) "Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız."

BAKARA
2:93

وَرَفَعْنَا

ve rafeǎ’nā

ve kaldırmıştık

Hani sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve) "Size verdiğimize (kitaba) sımsıkı sarılın ve dinleyin" (demiştik). Demişlerdi ki "Dinledik ve baş kaldırdık." İnkarları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki "İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor?"

BAKARA
2:127

يَرْفَعُ

yerfeǔ

yükseltiyordu

İbrahim, İsmail’le birlikte Evin (Ka’be’nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti) "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin";

BAKARA
2:253

وَرَفَعَ

ve rafeǎ

ve yükseltti

İşte bu elçiler; bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Onlardan, Allah’ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa’ya apaçık belgeler verdik ve O’nu Ruhu’l-Kudüs’le destekledik. Şayet Allah dileseydi, kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, onların peşinden gelen (ümmet)ler, birbirlerini öldürmezdi. Ancak ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah dilediğini yapandır.

ÂL-I İMRAN
3:55

وَرَافِعُكَ

ve rāfiǔke

ve seni yükselteceğim

Hani Allah, İsa’ya demişti ki "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim."

NISA
4:154

وَرَفَعْنَا

ve rafeǎ’nā

ve kaldırdık

Kesin söz vermeleri dolayısıyla Tur’u üstlerine yükselttik ve onlara "Bu kapıdan secde ederek girin" dedik ve onlara "Cumartesinde haddi aşmayın" da dedik. Ve onlardan kesin bir söz aldık.

NISA
4:158

رَفَعَهُ

rafeǎhu

onu yükseltti

Hayır; Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

NUR
24:36

تُرْفَعَ

turfeǎ

yükseltilmesine

(Bu nur,) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği evlerdedir; onların içinde sabah akşam O’nu tesbih ederler.

MÜCADELE
58:11

يَرْفَعِ

yerfeǐ

yükseltsin

Ey iman edenler, size meclislerde "Yer açın" dendiği zaman, yer açın; Allah size genişlik versin. Size "Kalkın" denildiği zaman da kalkın. Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

HUCURAT
49:2

تَرْفَعُوا

terfeǔ

yükseltmeyin

Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amelleriniz boşa gider.