وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ ۚ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا
Ve hüvellezı erseler riyaha büşram beyne yedey rahmetih ve enzelna menis semai maen tahura
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve öyle bir mâbuttur o ki rahmetinden önce bir müjde olarak rüzgârları göndermiştir ve biz, gökten tertemiz bir su olan yağmuru yağdırmadayız. |
Abdullah Parlıyan |
Rahmetinin önünden rüzgarları, müjdeci olarak gönderen O’dur. Evet böylece, gökten tertemiz suyu biz indiriyoruz |
Adem Uğur |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Ahmed Hulusi |
"HÛ" ki... Rahmetinin (yağmur) önünde müjdeciler olarak rüzgârları irsâl etti... Biz, semâdan tertemiz bir su inzâl ettik. |
Ahmet Varol |
Rahmetinin öncesinde rüzgarları bir müjdeci olarak gönderen de O’dur. Biz gökten tertemiz su indirdik. |
Ali Bulaç |
Ve Kendi rahmetinin önünde rüzgarları müjdeciler olarak gönderen O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik; |
Ali Fikri Yavuz |
Yağmurun önünde, rüzgârları bir müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz gökten pâk ve temizleyeci bir su indirdik, |
Bayraktar Bayraklı |
(48-49) Rüzgârları rahmet yağmurunun önünde müjdeleyici olarak gönderen O`dur. Ölü toprağı diriltmemiz ve yarattığımız hayvan ve insanlara su vermemiz için gökten tertemiz su indiriyoruz. |
Bekir Sadak |
(48-49) Ruzgarlari rahmetinin onunde mujdeci gonderen O’dur. Olu bir yeri diriltmek ve yarattigimiz nice hayvan ve insanlari sulamak icin gokten tertemiz su indirmisizdir. |
Celal Yıldırım |
(48-49) O’dur ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderdi ve ölü bir ülkeyi diriltmemiz ve yarattığımız davarları ve birçok insanları sulamamız için gökten tertemiz su indirdi. |
Cemal Külünkoğlu |
(48-49) (Yağmur) rahmetinin önünden rüzgârları müjdeci olarak gönderen O`dur. Evet, böylece gökten tertemiz suyu biz indiriyoruz. (Amacımız) bu su ile ölü (kupkuru) bir yöreyi canlandırmak, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır. |
Diyanet İşleri |
(48-49) O, rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan birçok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik. |
Diyanet Vakfı |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Edip Yüksel |
Ve O, rahmetinden önce müjdeleyici olarak rüzgarları gönderendir. Ve biz gökten tertemiz bir su indiririz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen ve gökten tertemiz bir su indiren O’dur. |
Fizil-al il Kuran |
O, rüzgarları rahmetinin öncesinde müjde habercisi olarak gönderdi. Size gökten arı su indirdik. |
Gültekin Onan |
Ve kendi rahmetinin önünde rüzgarları müjdeciler olarak gönderen O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik. |
Harun Yıldırım |
Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Hasan Basri Çantay |
O, rahmetinin önünde rüzgârları bir müjde (ci) olarak gönderendir. Biz gökden tertemiz su indirdik. |
Hayrat Neşriyat |
Hem rüzgârları rahmetinin önünde bir müjdeci olarak gönderen, O`dur. Ve gökten tertemiz bir su indirdik. |
İbn-i Kesir |
Ve O’dur; rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci gönderen. Ve Biz; gökten tertemiz bir su indirdik. |
İlyas Yorulmaz |
Yağmurun (rahmetinin) habercisi olarak önceden rüzgarı gönderen ve gökten tertemiz bir su olarak indiren de o dur. |
İskender Ali Mihr |
Ve rüzgârı, müjdeleyici olarak rahmetinin önünde gönderen, O’dur. Ve Biz, semadan tertemiz su indirdik. |
Kadri Çelik |
Ve kendi rahmetinin önünde rüzgârları müjdeciler olarak gönderen de O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirmiş bulunmaktayız. |
Muhammed Esed |
Rahmetinin önünden rüzgarları müjdeci olarak gönderen O’dur. Evet, böylece gökten tertemiz suyu Biz indiriyoruz, |
Mustafa İslamoğlu |
Yine Rahmetinin önü sıra rüzgarları müjdeci olarak gönderen de O`dur. Evet Biz, gökten tertemiz bir su indirmişiz |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(Ve O, o) Zât-ı Kerîm’dir ki, rüzgarları rahmetinin önünde bir müjdeci olarak gönderdi. Ve gökten tertemiz bir su indirdik. |
Ömer Öngüt |
Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz gökten tertemiz bir su indirdik. |
Sadık Türkmen |
Rahmetinin önünde, rüzgârları müjdeleyici olarak gönderen O’dur. Ve Biz gökten tertemiz bir su indirdik. |
Seyyid Kutub |
O, rüzgarları rahmetinin öncesinde müjde habercisi olarak gönderdi. Size gökten arı su indirdik. |
Suat Yıldırım |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen de O’dur. Ölü diyarlara hayat vermek ve yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su vermek için gökten tertemiz suyu da Biz indirmekteyiz. |
Süleyman Ateş |
Ve O, rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderdi. Ve gökten tertemiz bir su indirdik. |
Şaban Piriş |
O’dur, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderen! Gökten tertemiz bir de su indirdik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve kendi rahmetinin önünde rüzgârları müjdeciler olarak gönderen de O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirmiş bulunmaktayız. |
Yaşar Nuri Öztürk |
O gönderdi rüzgârı bir müjde olarak rahmetinin önünden. Biz indirdik gökten tertemiz bir su. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And He it is Who sends the winds as heralds of glad tidings, going before His mercy, and We send down pure water from the sky,- |
وَهُوَ ve huve |
ve O | |
الَّذِي lleƶī |
ki | |
أَرْسَلَ ersele |
gönderdi | ر س ل |
الرِّيَاحَ r-riyāHa |
rüzgarları | ر و ح |
بُشْرًا buşran |
müjdeci | ب ش ر |
بَيْنَ beyne |
arasında (önünde) | ب ي ن |
يَدَيْ yedey |
ellerinin (önünde) | ي د ي |
رَحْمَتِهِ raHmetihi |
rahmetinin | ر ح م |
وَأَنْزَلْنَا ve enzelnā |
ve indirdik | ن ز ل |
مِنَ mine |
-ten | |
السَّمَاءِ s-semāi |
gök- | س م و |
مَاءً māen |
bir su | م و ه |
طَهُورًا Tahūran |
tertemiz | ط ه ر |