لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا
Li nuhyiye bihı beldetem meytev ve nüskıyehu mimma halakna en’amev ve enasiyye kesıra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onunla ölü şehri diriltelim, yarattığımız hayvanları ve insanların çoğunu suya kandıralım diye. |
Abdullah Parlıyan |
ki, onunla ölü toprağı yeşertip canlandıralım ve yine onunla hayvan olsun, insan olsun yaşattığımız nice canlıyı sulayalım. |
Adem Uğur |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Ahmed Hulusi |
Onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve yarattığımız nice hayvanatı ve birçok insanı besleyelim diye. |
Ahmet Varol |
Onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bir çoğunu onunla sulayalım diye. |
Ali Bulaç |
Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu onunla sulamak için. |
Ali Fikri Yavuz |
Ki onunla, bitkisiz ölü bir yeri diriltelim ve yarattığımız hayvanlarla bir çok insanlara su verelim. |
Bayraktar Bayraklı |
(48-49) Rüzgârları rahmet yağmurunun önünde müjdeleyici olarak gönderen O`dur. Ölü toprağı diriltmemiz ve yarattığımız hayvan ve insanlara su vermemiz için gökten tertemiz su indiriyoruz. |
Bekir Sadak |
(48-49) Ruzgarlari rahmetinin onunde mujdeci gonderen O’dur. Olu bir yeri diriltmek ve yarattigimiz nice hayvan ve insanlari sulamak icin gokten tertemiz su indirmisizdir. |
Celal Yıldırım |
(48-49) O’dur ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderdi ve ölü bir ülkeyi diriltmemiz ve yarattığımız davarları ve birçok insanları sulamamız için gökten tertemiz su indirdi. |
Cemal Külünkoğlu |
(48-49) (Yağmur) rahmetinin önünden rüzgârları müjdeci olarak gönderen O`dur. Evet, böylece gökten tertemiz suyu biz indiriyoruz. (Amacımız) bu su ile ölü (kupkuru) bir yöreyi canlandırmak, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır. |
Diyanet İşleri |
(48-49) O, rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan birçok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik. |
Diyanet Vakfı |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Edip Yüksel |
Ki onunla ölü bir ülkeyi diriltelim ve yarattığımız nice çiftlik hayvanlarını ve insanları onunla sulayalım. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ki biz (o suyla) ölü toprağa can verelim, yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su sağlayalım, diye. |
Fizil-al il Kuran |
Amacımız bu su sayesinde ölü bir yöreyi diriltmek, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır. |
Gültekin Onan |
Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bir çoğunu onunla sulamak için. |
Harun Yıldırım |
Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik. |
Hasan Basri Çantay |
Onunla ölü bir toprağa can verelim, yaratdığımız hayvanları ve bir çok insanları onunla sıvaralım diye. |
Hayrat Neşriyat |
Tâ ki onunla ölü bir yeri diriltelim ve yarattığımız birçok hayvanlara ve insanlara onunla su verelim. |
İbn-i Kesir |
Ki onunla ölü bir şehri canlandıralım ve yarattığımız nice hayvan ve insanları sulayalım. |
İlyas Yorulmaz |
Ölü bir beldeye o yağmurla hayat veririz, yarattığımız hayvanları ve insanları o su ile sularız. |
İskender Ali Mihr |
(Bu), onunla ölü beldeyi canlandırmamız ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan çoğunu sulamamız içindir. |
Kadri Çelik |
Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu onunla sulamak için (gökten tertemiz su indirmiş bulunmaktayız). |
Muhammed Esed |
ki onunla ölü toprağı yeşertip canlandıralım ve yine onunla, hayvan olsun, insan olsun, yarattığımız nice canlıyı suya kavuşturalım. |
Mustafa İslamoğlu |
ki, onunla ölü toprağı canladıralım; yine onunla yaratmış olduğumuz bir nice canlıyı ve insanı sulayalım diye... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Tâ ki onunla ölü bir beldeyi ihya edelim ve yaratmış olduklarımızdan bir nice hayvanları ve birçok insanları sulayalım. |
Ömer Öngüt |
Ki o su ile ölü toprağa can verelim, yarattığımız hayvanları ve birçok insanları onunla sulayalım. |
Sadık Türkmen |
Onunla ölü bir memleketi diriltelim, yarattığımız birçok hayvanları ve insanları sulayalım diye. |
Seyyid Kutub |
Amacımız bu su sayesinde ölü bir yöreyi diriltmek, yarattığımız çok sayıda hayvanın ve insanın su ihtiyacını karşılamaktır. |
Suat Yıldırım |
(48-49) Rüzgârları rahmetinin önünden müjdeci olarak gönderen de O’dur. Ölü diyarlara hayat vermek ve yarattığımız nice hayvanlara ve insanlara su vermek için gökten tertemiz suyu da Biz indirmekteyiz. |
Süleyman Ateş |
Ki onunla ölü bir ülkeyi diriltelim ve onunla yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu sulayalım. |
Şaban Piriş |
Onunla ölü bir şehri diriltelim ve onunla yarattığımız bir çok hayvanı ve insanı sulayalım. |
Tefhim-ul Kur'an |
Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan bir çoğunu onunla sulamak için. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ki onunla ölü bir beldeyi diriltelim ve onunla, yarattıklarımızdan bir takım hayvanları ve birçok insanları suvaralım. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
That with it We may give life to a dead land, and slake the thirst of things We have created,- cattle and men in great numbers. |
لِنُحْيِيَ linuHyiye |
diriltelim diye | ح ي ي |
بِهِ bihi |
onunla | |
بَلْدَةً beldeten |
bir ülkeyi | ب ل د |
مَيْتًا meyten |
ölü | م و ت |
وَنُسْقِيَهُ ve nusḳiyehu |
ve onunla sulayalım diye | س ق ي |
مِمَّا mimmā |
||
خَلَقْنَا ḣaleḳnā |
yarattığımız | خ ل ق |
أَنْعَامًا en’ǎāmen |
hayvanlardan | ن ع م |
وَأَنَاسِيَّ ve enāsiyye |
ve insanlardan | ا ن س |
كَثِيرًا keṧīran |
birçoğunu | ك ث ر |