ب ش ر kökü Kur'an'da 123 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜDDESIR
74:25

الْبَشَرِ

l-beşeri

bir insan

"Bu, bir beşer sözünden başkası değildir."

MÜDDESIR
74:29

لِلْبَشَرِ

lilbeşeri

insanı

Beşere delicesine susamıştır.

MÜDDESIR
74:31

لِلْبَشَرِ

lilbeşeri

insanlara

Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını Kendisi’nden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.

MÜDDESIR
74:36

لِلْبَشَرِ

lilbeşeri

insanlar için

Beşer (insan) için bir uyarıdır.

ABESE
80:39

مُسْتَبْشِرَةٌ

mustebşiratun

sevinçlidir

Güler ve sevinç içindedir.

KAMER
54:24

أَبَشَرًا

ebeşeran

insana mı?

Dediler ki "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."

SAD
38:71

بَشَرًا

beşeran

bir insan

Hani Rabbin meleklere "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti.

A'RAF
7:57

بُشْرًا

buşran

müjdeci

Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız.

A'RAF
7:188

وَبَشِيرٌ

ve beşīrun

ve müjdeleyiciyim

De ki "Allah’ın dilemesi dışında kendim için yarardan ve zarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, iman eden bir topluluk için, bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim."

YASIN
36:11

فَبَشِّرْهُ

febeşşirhu

işte öylesini müjdele

Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.

YASIN
36:15

بَشَرٌ

beşerun

insandan

Dediler ki "Siz, bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsiniz, Rahman (olan Allah) da herhangi bir şey indirmiş değildir. Siz, yalnızca yalan söylüyorsunuz."

FURKAN
25:22

بُشْرَىٰ

buşrā

müjde

Melekleri görecekleri gün, suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki "(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak."

FURKAN
25:48

بُشْرًا

buşran

müjdeci

Ve Kendi rahmetinin önünde rüzgarları müjdeciler olarak gönderen O’dur. Biz, gökten tertemiz su indirdik;

FURKAN
25:54

بَشَرًا

beşeran

bir insan

Ve insanı bir sudan yaratıp onu, neseb ve sihriyyet (sahibi) kılan O’dur. Senin Rabbin güç yetirendir.

FURKAN
25:56

مُبَشِّرًا

mubeşşiran

müjdeleyici olmak

Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.

FATIR
35:24

بَشِيرًا

beşīran

müjdeleyici

Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.

MERYEM
19:7

نُبَشِّرُكَ

nubeşşiruke

sana müjdeleriz

(Allah buyurdu) "Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmamışız."

MERYEM
19:17

بَشَرًا

beşeran

bir insan şeklinde

Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril’i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.

MERYEM
19:20

بَشَرٌ

beşerun

bir insan

O "Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken" dedi.

MERYEM
19:26

الْبَشَرِ

l-beşeri

insanlar-

Artık, ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki "Ben Rahman (olan Allah)’ a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım."

MERYEM
19:97

لِتُبَشِّرَ

litubeşşira

müjdelemen için

Biz bunu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp-korkutman için.

ŞU'ARA
26:154

بَشَرٌ

beşerun

bir insandan

"Sen yalnızca bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin; eğer doğru sözlü isen, bu durumda bir ayet (mucize) getir-görelim."

ŞU'ARA
26:186

بَشَرٌ

beşerun

bir insandan

"Sen, yalnızca benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsin ve biz senin gerçekte yalancılardan olduğunu sanıyoruz."

NEML
27:2

وَبُشْرَىٰ

ve buşrā

ve müjdedir

Mü’minler için bir hidayet ve bir müjdedir.

NEML
27:63

بُشْرًا

buşran

müjdeci

Ya da karanın ve denizin karanlıkları içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarları müjde vericiler olarak gönderen mi? Allah ile beraber başka bir İlah mı? Allah, onların şirk koştuklarından Yücedir.

İSRA
17:9

وَيُبَشِّرُ

ve yubeşşiru

ve müjdeler

Şüphesiz, bu Kur’an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü’minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

İSRA
17:93

بَشَرًا

beşeran

bir insan(dan)

"Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız." De ki "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?"

İSRA
17:94

بَشَرًا

beşeran

bir insanı

Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların "Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?" demelerinden başkası değildir.

İSRA
17:105

مُبَشِّرًا

mubeşşiran

müjdeleyici olmak

Biz onu (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.

YUNUS
10:2

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdelesin

İçlerinden bir adama "İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri Katında ’gerçek bir makam’ olduğunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? İnkar edenler "Gerçekten bu, açıkça bir büyücüdür" dediler.

YUNUS
10:64

الْبُشْرَىٰ

l-buşrā

müjdeler

Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır. Allah’ın sözleri için değişiklik yoktur. İşte büyük ’kurtuluş ve mutluluk’ budur.

YUNUS
10:87

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik "Mısır’da kavminiz için evler hazırlayın, evlerinizi namaz kılınan (ve kıbleye dönük) yerler yapın ve namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri de müjdele."

HUD
11:2

وَبَشِيرٌ

ve beşīrun

ve müjdeleyiciyim

Öyle ki, Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten Ben, sizi O’nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;

HUD
11:27

بَشَرًا

beşeran

bir insandan

Kavminden, ileri gelen inkarcılar "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.

HUD
11:69

بِالْبُشْرَىٰ

bil-buşrā

müjdeyle

Andolsun, elçilerimiz İbrahim’e müjde ile geldikleri zaman; "Selam" dediler. O da "Selam" dedi (ve) hemen gecikmeden kızartılmış bir buzağı getirdi.

HUD
11:71

فَبَشَّرْنَاهَا

febeşşernāhā

biz de ona müjdeledik

Karısı ayaktaydı, bunun üzerine güldü. Biz ona İshak’ı, İshak’ın arkasından da Yakub’u müjdeledik.

HUD
11:74

الْبُشْرَىٰ

l-buşrā

müjde

İbrahim’den korku gittiği ve ona müjde geldiği zaman, Lut kavmi konusunda Bizimle çekişip-tartışmalara giriyor(du).

YUSUF
12:19

يَا بُشْرَىٰ

yā buşrā

müjde!

Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) ’ticaret konusu bir mal’ olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.

YUSUF
12:31

بَشَرًا

beşeran

insan

(Kadın) Onların düzenlerini işitince, onlara (bir davetçi) yolladı, oturup dayanacakları yerler hazırladı ve her birinin eline (önlerindeki meyveleri soymaları için) bıçak verdi. (Yusuf’a da) "Çık, onlara (görün)" dedi. Böylece onlar onu (olağanüstü güzellikte) görünce (insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde) büyüttüler, (şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve "Allah’ı tenzih ederiz; bu bir beşer değildir. Bu, ancak üstün bir melektir" dediler.

YUSUF
12:96

الْبَشِيرُ

l-beşīru

müjdeci

Müjdeci gelip de onu (gömleği) onun yüzüne sürdüğü zaman, gözü görür olarak (sağlığına) dönüverdi. (Yakub) Dedi ki "Ben, size bilmediğinizi Allah’tan gerçekten biliyorum demedim mi?"

HICR
15:28

بَشَرًا

beşeran

bir insan

Hani Rabbin meleklere demişti "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım."

HICR
15:33

لِبَشَرٍ

libeşerin

insana

Dedi ki "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim."

HICR
15:53

نُبَشِّرُكَ

nubeşşiruke

sana müjdeleriz

Dediler ki "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz."

HICR
15:54

أَبَشَّرْتُمُونِي

ebeşşertumūnī

beni mi müjdelediniz?

Dedi ki "Bana ihtiyarlık gelip-çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?"

HICR
15:54

تُبَشِّرُونَ

tubeşşirūne

müjdeliyorsunuz

Dedi ki "Bana ihtiyarlık gelip-çökmüşken mi müjdeliyorsunuz? Beni ne ile müjdelemektesiniz?"

HICR
15:55

بَشَّرْنَاكَ

beşşernāke

sana müjdeledik

Dediler ki "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."

HICR
15:67

يَسْتَبْشِرُونَ

yestebşirūne

sevinerek

Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.

EN'ÂM
6:48

مُبَشِّرِينَ

mubeşşirīne

müjdeciler olmak

Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.

EN'ÂM
6:91

بَشَرٍ

beşerin

insan

Onlar "Allah, beşere hiçbir şey indirmemiştir" demekle Allah’ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki "Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu göz ardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki "Allah." Sonra onları bırak, içine ’daldıkları saçma uğraşılarında’ oyalanıp-dursunlar.

SAFFAT
37:101

فَبَشَّرْنَاهُ

febeşşernāhu

ona müjdeledik

Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik.

SAFFAT
37:112

وَبَشَّرْنَاهُ

ve beşşernāhu

ve ona müjdeledik

Biz ona, salihlerden bir peygamber olarak İshak’ı da müjdeledik.

LOKMAN
31:7

فَبَشِّرْهُ

febeşşirhu

ona müjdele

Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir. Artık sen ona acı bir azap ile müjde ver.

SEBE
34:28

بَشِيرًا

beşīran

müjdeleyici olman

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.

ZÜMER
39:17

الْبُشْرَىٰ

l-buşrā

müjde

Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.

ZÜMER
39:17

فَبَشِّرْ

febeşşir

müjdele

Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.

ZÜMER
39:45

يَسْتَبْشِرُونَ

yestebşirūne

sevinirler

Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır. Oysa O’ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar.

FUSSILET
41:4

بَشِيرًا

beşīran

müjdeleyici olarak

Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.

FUSSILET
41:6

بَشَرٌ

beşerun

bir insanım

De ki "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin İlahınızın bir tek İlah olduğu vahyolunur. Öyleyse O’na yönelin ve O’ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin."

FUSSILET
41:30

وَأَبْشِرُوا

veebşirū

fakat sevinin

Şüphesiz "Bizim Rabbimiz Allah’tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin."

ŞURA
42:23

يُبَشِّرُ

yubeşşiru

müjdelediğidir

İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği artırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir.

ŞURA
42:51

لِبَشَرٍ

libeşerin

bir insanla

Kendisiyle Allah’ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip Kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka. Gerçekten O, Yüce olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ZUHRUF
43:17

بُشِّرَ

buşşira

müjdelense

Oysa onlardan biri, O, Rahman (olan Allah) için verdiği örnek ile (kız çocuğunun doğumuyla) müjdelendiği zaman, yüzü simsiyah kesilmiş olarak kahrından yutkundukça yutkunur.

CASIYE
45:8

فَبَشِّرْهُ

febeşşirhu

onu müjdele

Kendisine Allah’ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azapla müjdele.

AHKAF
46:12

وَبُشْرَىٰ

ve buşrā

ve müjde (olan)

Bundan önce de, bir rehber (imam) ve bir rahmet olarak Musa’nın kitabı var. Bu da, zulmedenleri uyarmak ve ihsanda bulunanlara bir müjde olmak üzere (kendinden önceki kitapları) doğrulayıcı ve Arapça bir dil ile olan bir Kitap’tır.

ZARIYAT
51:28

وَبَشَّرُوهُ

ve beşşerūhu

ve ona müjdelediler

(Onlar yemeyince) Bunun üzerine içine bir tür korku düştü. "Korkma" dediler ve ona bilgin bir erkek çocuk müjdesini verdiler.

KEHF
18:2

وَيُبَشِّرَ

ve yubeşşira

ve müjdelemesi için

Dosdoğru (bir Kitap’tır) ki, Kendi Katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü’minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır.

KEHF
18:56

مُبَشِّرِينَ

mubeşşirīne

müjdeleyiciler

Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkar edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar Benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

KEHF
18:110

بَشَرٌ

beşerun

bir insanım

De ki "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin İlahınızın tek bir İlah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın."

NAHL
16:58

بُشِّرَ

buşşira

müjdelendiği

Onlardan birine kız (çocuk) müjdelendiği zaman içi öfkeyle-taşarak yüzü simsiyah kesilir.

NAHL
16:59

بُشِّرَ

buşşira

verilen müjdenin

Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?

NAHL
16:89

وَبُشْرَىٰ

ve buşrā

ve müjde olarak

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitab’ı sana, herşeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

NAHL
16:102

وَبُشْرَىٰ

ve buşrā

ve müjde olarak

De ki "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur’an’ı) hak olarak Rabbinden Ruhu’l-Kudüs indirmiştir."

NAHL
16:103

بَشَرٌ

beşerun

bir insan

Andolsun ki Biz, onların "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili a’cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.

İBRAHIM
14:10

بَشَرٌ

beşerun

bir insandan

Resulleri dedi ki "Allah hakkında mı şüphe (ediyorsunuz)? O, gökleri ve yeri yaratandır; O, sizi, günahlarınızı bağışlamak için davet etmekte ve sizi adı konulmuş bir süreye kadar erteliyor." Dediler ki "Siz, bizim benzerimiz olan birer beşerden başkası değilsiniz. Siz bizi, babalarımızın taptıklarından çevirip-engellemek istiyorsunuz, öyleyse bize apaçık bir delil getirin."

İBRAHIM
14:11

بَشَرٌ

beşerun

insandan

Resulleri onlara dediler ki "Doğrusu biz, sizin gibi yalnızca bir beşeriz, ancak Allah kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah’ın izni olmaksızın size bir delil getirmemiz bizim için olacak şey değil. Mü’minler, ancak Allah’a tevekkül etmelidirler."

ENBIYA
21:3

بَشَرٌ

beşerun

bir insandır

Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"

ENBIYA
21:34

لِبَشَرٍ

libeşerin

hiçbir insana

Senden önce hiçbir beşere ölümsüzlüğü vermedik; şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?

MÜ'MINUN
23:24

بَشَرٌ

beşerun

bir insandan

Bunun üzerine, kavminden inkara sapmış önde gelenler dediler ki "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah (öne sürdüklerini) dilemiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz."

MÜ'MINUN
23:33

بَشَرٌ

beşerun

bir insandan

Kendi kavminden, inkar edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."

MÜ'MINUN
23:34

بَشَرًا

beşeran

bir insana

"Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz."

MÜ'MINUN
23:47

لِبَشَرَيْنِ

libeşerayni

şu iki insana

Dediler ki "Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacak mışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar."

İNŞIKAK
84:24

فَبَشِّرْهُمْ

febeşşirhum

onlara müjdele

Bu durumda sen, onlara acı bir azap ile müjde ver.

RUM
30:20

بَشَرٌ

beşerun

insan(lar)

Sizi topraktan yaratmış bulunması, O’nun ayetlerindendir; sonra siz, (yeryüzünün her yanına) yayılmakta olan bir beşer (türü) oldunuz.

RUM
30:46

مُبَشِّرَاتٍ

mubeşşirātin

müjdeler olarak

Size Kendi rahmetinden taddırması, emriyle gemileri yürütmesi ve O’nun fazlından (rızkınızı) aramanız ile umulur ki şükretmeniz için, rüzgarları müjde vericiler olarak göndermesi, O’nun ayetlerindendir.

RUM
30:48

يَسْتَبْشِرُونَ

yestebşirūne

sevinirler

Allah, rüzgarları gönderir, böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün. Sonunda Kendi kullarından dilediğine verince, hemen sevince kapılıverirler.

ANKEBUT
29:31

بِالْبُشْرَىٰ

bil-buşrā

bir müjde ile

Bizim elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onun halkı zalim oldular."

HAC
22:34

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Biz her ümmet için bir "Mensek" kıldık, O’nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar diye. İşte sizin İlahınız bir tek İlah’tır, artık yalnızca O’na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.

HAC
22:37

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah’a ulaşmaz, ancak O’na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O’nun size hidayet vermesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.

BAKARA
2:25

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.

BAKARA
2:97

وَبُشْرَىٰ

ve buşrā

ve müjdeci

De ki "Cibril’e kim düşman ise, (bilsin ki) gerçekten onu (Kitabı), Allah’ın izniyle kendinden öncekileri doğrulayıcı ve mü’minler için hidayet ve müjde verici olarak senin kalbine indiren O’dur.

BAKARA
2:119

بَشِيرًا

beşīran

müjdeleyici

Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın.

BAKARA
2:155

وَبَشِّرِ

vebeşşiri

ve müjdele

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele.

BAKARA
2:187

بَاشِرُوهُنَّ

bāşirūhunne

onlara yaklaşın

Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.

BAKARA
2:187

تُبَاشِرُوهُنَّ

tubāşirūhunne

(kadınlara) yaklaşmayın

Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.

BAKARA
2:213

مُبَشِّرِينَ

mubeşşirīne

müjdeciler

İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan ’azgınlık ve kıskançlıkları’ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe Kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir.

BAKARA
2:223

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar) takdim edin. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki elbette O’na kavuşucusunuz. İman edenlere müjde ver.

ENFAL
8:10

بُشْرَىٰ

buşrā

müjde olsun diye

Allah, bunu, yalnızca bir müjde ve kalplerinizin tatmin bulması için yapmıştı; (yoksa) Allah’ın Katından başkasında nusret (zafer ve yardım) yoktur. Hiç şüphesiz Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

ÂL-I İMRAN
3:21

فَبَشِّرْهُمْ

febeşşirhum

onlara müjdele

Allah’ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.

ÂL-I İMRAN
3:39

يُبَشِّرُكَ

yubeşşiruke

sana müjdeler

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi "Allah, sana Yahya’yı müjdeler. O, Allah’tan olan bir kelimeyi (İsa’yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir."

ÂL-I İMRAN
3:45

يُبَشِّرُكِ

yubeşşiruki

seni müjdeliyor

Hani melekler, dediler ki "Meryem, doğrusu Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir. O, dünyada ve ahirette ’seçkin, onurlu, saygındır’ ve (Allah’a) yakın kılınanlardandır."

ÂL-I İMRAN
3:47

بَشَرٌ

beşerun

bir beşer

"Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir."

ÂL-I İMRAN
3:79

لِبَشَرٍ

libeşerin

hiçbir insanın

Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara "Allah’ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz" (deme görevindedir.)

ÂL-I İMRAN
3:126

بُشْرَىٰ

buşrā

müjde olsun diye

Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. ’Yardım ve zafer’ (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ın Katındandır.

ÂL-I İMRAN
3:170

وَيَسْتَبْشِرُونَ

ve yestebşirūne

ve müjdelemek isterler

Allah’ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.

ÂL-I İMRAN
3:171

يَسْتَبْشِرُونَ

yestebşirūne

müjdelerler (sevinirler)

Onlar, Allah’tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah’ın mü’minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler.

AHZAB
33:45

وَمُبَشِّرًا

ve mubeşşiran

ve müjdeci

Ey Peygamber, gerçekten Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

AHZAB
33:47

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Mü’minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah’tan büyük bir fazl vardır.

NISA
4:138

بَشِّرِ

beşşiri

müjdele

Münafıklara müjde ver Onlar için gerçekten acıklı bir azap vardır.

NISA
4:165

مُبَشِّرِينَ

mubeşşirīne

müjdeleyici

Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah’a karşı (savunacak) delilleri olmasın. Allah, üstün ve güçlü olandır, hikmet ve hüküm sahibidir.

TEĞABUN
64:6

أَبَشَرٌ

ebeşerun

bir insan mı?

Bu, kendilerine apaçık belgelerle elçiler geldiği halde "bizi bir beşer mi hidayete ulaştıracak?" demeleri ve bu yüzden inkar edip saparak yüz çevirmeleri nedeniyledir. Allah da (onlara karşı) müstağni olduğunu (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını) gösterdi. Allah Ğani’dir, Hamid’dir.

SAF
61:6

وَمُبَشِّرًا

ve mubeşşiran

ve müjdeleyiciyim

Hani Meryem oğlu İsa da "Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, sizin için Allah’tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi "Ahmed" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince "Bu, açıkça bir büyüdür" dediler.

SAF
61:13

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Ve seveceğiniz bir başka (nimet) daha var Allah’tan ’yardım ve zafer (nusret)’ ve yakın bir fetih. Mü’minleri müjdele.

FETIH
48:8

وَمُبَشِّرًا

ve mubeşşiran

ve müjdeleyici

Şüphesiz, Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

MAIDE
5:18

بَشَرٌ

beşerun

birer insansınız

Yahudi ve Hıristiyanlar "Biz Allah’ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz" dedi. De ki "Peki, ne diye sizi günahlarınızdan dolayı azaplandırıyor? Hayır, siz O’nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah’ındır. Son varış O’nadır."

MAIDE
5:19

بَشِيرٍ

beşīrin

bir müjdeleyici

Ey Kitap Ehli, elçilerin arası kesildiği dönemde "Bize müjdeci de, bir uyarıcı da gelmedi" demenize (fırsat kalmasın) diye size apaçık anlatan elçimiz geldi. Böylece müjdeci de, uyarıcı da gelmiştir artık. Allah herşeye güç yetirendir.

MAIDE
5:19

بَشِيرٌ

beşīrun

müjdeleyici

Ey Kitap Ehli, elçilerin arası kesildiği dönemde "Bize müjdeci de, bir uyarıcı da gelmedi" demenize (fırsat kalmasın) diye size apaçık anlatan elçimiz geldi. Böylece müjdeci de, uyarıcı da gelmiştir artık. Allah herşeye güç yetirendir.

HADID
57:12

بُشْرَاكُمُ

buşrākumu

müjdeniz

O gün, mü’min erkekler ile mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte ’büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.

TEVBE
9:3

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Ve büyük Hacc (Hacc-ı Ekber) günü, Allah’tan ve Resûlü’nden insanlara bir duyuru Kesin olarak Allah, müşriklerden uzaktır, O’nun Resûlü de… Eğer tevbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Allah’ı elbette aciz bırakacak değilsiniz. İnkar edenleri acı bir azapla müjdele.

TEVBE
9:21

يُبَشِّرُهُمْ

yubeşşiruhum

onları müjdeler

Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.

TEVBE
9:34

فَبَشِّرْهُمْ

febeşşirhum

işte onlara müjdele

Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.

TEVBE
9:111

فَاسْتَبْشِرُوا

festebşirū

o halde sevinin

Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ’büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.

TEVBE
9:112

وَبَشِّرِ

ve beşşiri

ve müjdele

Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah’ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü’minleri müjdele.

TEVBE
9:124

يَسْتَبْشِرُونَ

yestebşirūne

sevinirler

Bir sûre indirildiğinde onlardan bazısı "Bu, hanginizin imanını arttırdı?" der. Ancak iman edenlere gelince; onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler.