يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِدًا وَمُبَشِّرًا وَنَذِيرًا
Ya eyyühen nebiyyü inna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ey Peygamber, gerçekten de seni, bir tanık, bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik. |
Abdullah Parlıyan |
Ey peygamber! Unutma ki biz, seni şahit, müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Adem Uğur |
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Ahmed Hulusi |
Ey Nebi... Muhakkak ki biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak irsâl ettik; |
Ahmet Varol |
Ey peygamber! Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. |
Ali Bulaç |
Ey Peygamber, gerçekten Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Ali Fikri Yavuz |
Ey Peygamber! Seni (ümmetinden tasdik edip etmiyenler üzerine) bir şahid, (iman edenlere cenneti) bir müjdeleyici, (kâfirlere cehennemle) bir korkutucu gönderdik; |
Bayraktar Bayraklı |
Ey Peygamber! Biz seni bir şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. |
Bekir Sadak |
(45-46) Biz seni sahit, mujdeci, uyarici; Allah’in izniyle O’na cagiran, nurlandiran bir isik olarak gondermisizdir. |
Celal Yıldırım |
(45-46) Ey Peygamber! Şüphesiz ki biz seni şâhid, müjdeci, uyarıcı Allah’ın izniyle O’nun (yoluna) çağrıcı ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. |
Cemal Külünkoğlu |
(45-46) Ey Peygamber! Unutma ki biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeleyici, bir uyarıcı hem de Allah`ın izniyle Allah`a bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. |
Diyanet İşleri |
(45-46) Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik. |
Diyanet Vakfı |
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Edip Yüksel |
Ey peygamber, biz seni bir tanık olarak gönderdik, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ey peygamber! Biz seni hem bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Fizil-al il Kuran |
Ey Peygamber, biz seni tanık, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
Gültekin Onan |
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Harun Yıldırım |
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Hasan Basri Çantay |
(45-46) Ey peygamber, biz seni hakıykaten bir şâhid, bir müjdeci ve bir korkutucu ve Allaha, Onun emir (ve teysîri) ile bir da’vetci ve nuur saçan bir kandil olarak gönderdik. |
Hayrat Neşriyat |
Ey Peygamber! Şübhesiz ki biz seni (insanların hâllerine) bir şâhid, bir müjdeci ve(aynı zamanda) bir korkutucu olarak gönderdik. |
İbn-i Kesir |
Ey peygamber; Biz, seni muhakkak şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
İlyas Yorulmaz |
Ey Nebi! Biz seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
İskender Ali Mihr |
Ey Nebî (Peygamber)! Muhakkak ki Biz, seni şahit, müjdeleyici ve nezir (uyarıcı) olarak gönderdik. |
Kadri Çelik |
Ey Peygamber! Gerçekten biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Muhammed Esed |
(Sana gelince,) ey Peygamber, unutma ki Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik, |
Mustafa İslamoğlu |
Sen ey Peygamber! Elbet Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ey Peygamber! Şüphe yok ki, Biz seni bir şahit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik. |
Ömer Öngüt |
Ey Peygamber! Biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Sadık Türkmen |
Ey PEyGAMBER! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; |
Seyyid Kutub |
Ey Peygamber, biz seni tanık, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
Suat Yıldırım |
(45-46) Ey şanlı Peygamber! Biz seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı, Allah’ın izniyle O’nun yoluna dâvet eden bir peygamber ve aydınlatan bir lamba olarak gönderdik. |
Süleyman Ateş |
Ey peygamber, biz seni şâhid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
Şaban Piriş |
-Ey peygamber, biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı, korkutucu olarak gönderdik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ey Peygamber! Hiç kuşkusuz, biz seni bir tanık bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
O Prophet! Truly We have sent thee as a Witness, a Bearer of Glad Tidings, and Warner,- |