فَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَا قَوْمِ لَقَدْ أَبْلَغْتُكُمْ رِسَالَةَ رَبِّي وَنَصَحْتُ لَكُمْ وَلَٰكِنْ لَا تُحِبُّونَ النَّاصِحِينَ
Fe tevella anhüm va kale ya kavmi le kad eblağtüküm risalete rabbı ve nesahtü leküm ve lakil la tühıbbunen nasıhıyn
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sâlih, onlardan yüz çevirdi de ey kavmim dedi, andolsun ki ben size Rabbimin bildirdiği haberleri tebliğ ettim ve öğüt verdim ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz. |
Abdullah Parlıyan |
"Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Fakat siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz" dedi. |
Adem Uğur |
Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz. |
Ahmed Hulusi |
(Sâlih de) onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım... Andolsun ki Rabbimin risâletlerini size tebliğ ettim ve size nasihat ettim; fakat siz, hayrınıza konuşanları sevmiyorsunuz" dedi. |
Ahmet Varol |
’Ey kavmim! Ben size Rabbimin bildirdiğini ulaştırdım ve size öğüt verdim; ama siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz.’ |
Ali Bulaç |
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi "Ey kavmim, andolsun size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz." |
Ali Fikri Yavuz |
Salih onlardan yüz çevirip şöyle dedi "- Ey kavmim, ben size Rabbimin elçiliğini tamamen tebliğ ettim, size nasihat ettim, fakat siz öğüt verenleri sevmezsiniz." |
Bayraktar Bayraklı |
“Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.” |
Bekir Sadak |
Salih de onlardan yuz cevirdi ve «Ey milletim! And olsun ki ben size Rabbimin sozunu bildirmis ve ogut vermistim; fakat siz ogut verenleri sevmiyorsunuz» dedi. |
Celal Yıldırım |
Salih de onlardan yüzçevirip ayrıldı ve «Ey kavmim! Ben size Rabbımın buyruklarını teblîğ ettim ve size öğütte bulundum, ama siz öğüt verenleri hiç de sevmediniz,» dedi. |
Cemal Külünkoğlu |
(Salih de onların düştüğü bu felaketi görünce) onlardan yüz çevirip şöyle dedi “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve (iyiliğiniz için) size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.” |
Diyanet İşleri |
Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve "Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz. |
Edip Yüksel |
O da onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım, size Efendimin elçiliğini ilettim, size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz" dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi «Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.» |
Fizil-al il Kuran |
Bunun üzerine Salih, onlara sırt çevirdi ve ’Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajını ilettim, size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz’ dedi. |
Gültekin Onan |
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi "Ey kavmim, andolsun size rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz." |
Harun Yıldırım |
O da onlardan yüz çevirerek şöyle dedi "Ey kavmim, muhakkak ki ben size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size nasihat ettim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz." |
Hasan Basri Çantay |
O da onlardan yüz çevirdi ve (kendi kendine) şöyle dedi «Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin elçilerini tebliğ etmişimdir. Size hayrhahlık göstermişimdir. Fakat siz hayrhahlârı sevmezsiniz ki». |
Hayrat Neşriyat |
(Sâlih) artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki `Ey kavmim! Yemîn olsun ki size Rabbimin (vahiy olarak) gönderdiklerini teblîğ ettim ve size nasîhat ettim; fakat (siz)nasîhat edenleri sevmiyorsunuz.` |
İbn-i Kesir |
O da onlardan yüz çevirdi ve dedi ki Ey kavmim; andolsun ki ben, size Rabbımın vahyettiğini bildirdim ve size öğüt verdim. Ne var ki siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz. |
İlyas Yorulmaz |
Salih inkarcılardan yüz çevirdi, sonra kavmine "Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ ettim ve size öğüt verdim, ama siz kendinize öğüt verenleri sevmiyorsunuz. " dedi. |
İskender Ali Mihr |
O zaman (Salih A.S) onlardan yüz çevirdi (döndü) ve şöyle dedi "Ey kavmim, andolsun ki; Rabbimin risaletini sizlere tebliğ ettim! Ve size nasihat ettim. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz." |
Kadri Çelik |
Bunun üzerine Salih de onlardan yüz çevirdi ve "Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajını tebliğ ettim ve size iyiliğinize öğütler verdim. Lâkin siz, iyiliğinize öğüt verenleri sevmediniz" dedi. |
Muhammed Esed |
Ve (Salih) onlardan yüz çevirdi "Ey kavmim!" dedi, "gerçek şu ki, ben Rabbimin mesajlarını ilettim ve güzelce öğüt verdim size; (ama) siz güzel öğüt verenleri sevmediniz." |
Mustafa İslamoğlu |
Ve (Salih) onları ardında bırakırken "Ey kavmim!" diye mırıldanmıştı, "Doğrusu ben size Rabbimin mesajını tebliğ etmiştim ve size öğüt vermiştim; ne ki siz öğüt verenleri hiç sevmediniz!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki «Ey kavmim! Ben size Rabbimin risâletini muhakkak ki, tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Velâkin siz hayırhâh olanları sevmezsiniz.» |
Ömer Öngüt |
Böylece onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi "Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin risaletini tebliğ etmiş ve size öğüt vermiştim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz. " |
Sadık Türkmen |
(Salih) onlardan yüz çevirdi. "Ey kavmim!" dedi "Gerçekten ben, Rabbimin gönderdiğini size duyurdum, size nasihat ettim. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz." |
Seyyid Kutub |
Bunun üzerine Salih, onlara sırt çevirdi ve ’Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajını ilettim, size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz’ dedi. |
Suat Yıldırım |
Gördüğü müthiş manzara karşısında Salih, yüzünü üzüntü ile öteye çevirip"Ey halkım!" dedi, "Ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim, sizin iyiliğinize çalıştım, size öğütler verdim. Lâkin siz, iyiliğinizi isteyip öğüt verenleri bir türlü sevmediniz gitti!" |
Süleyman Ateş |
(Sâlih), onlardan öteye döndü de "Ey kavmim, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!" dedi. |
Şaban Piriş |
Salih ise, onlardan yüz çevirip -Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz, dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi «Ey kavmim, andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Nihayet, Salih onlardan yüzünü döndürüp şöyle dedi "Ey toplumum! Andolsun ki, Rabbimin mesajını size tebliğ ettim, size öğüt verdim; ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
So Salih left them, saying "O my people! I did indeed convey to you the message for which I was sent by my Lord I gave you good counsel, but ye love not good counsellors!" |
فَتَوَلَّىٰ fetevellā |
öteye döndü | و ل ي |
عَنْهُمْ ǎnhum |
onlardan | |
وَقَالَ ve ḳāle |
ve dedi | ق و ل |
يَا قَوْمِ yā ḳavmi |
kavmim | ق و م |
لَقَدْ leḳad |
muhakkak | |
أَبْلَغْتُكُمْ ebleğtukum |
ben size duyurdum | ب ل غ |
رِسَالَةَ risālete |
mesajlarını | ر س ل |
رَبِّي rabbī |
Rabbimin | ر ب ب |
وَنَصَحْتُ ve neSaHtu |
ve öğüt verdim | ن ص ح |
لَكُمْ lekum |
size | |
وَلَٰكِنْ velākin |
fakat | |
لَا lā |
||
تُحِبُّونَ tuHibbūne |
siz sevmiyorsunuz | ح ب ب |
النَّاصِحِينَ n-nāSiHīne |
öğüt verenleri | ن ص ح |