ج ه ر kökü Kur'an'da 16 defa geçmektedir.

AYETLER

A'LA
87:7

الْجَهْرَ

l-cehra

açığı

Ancak Allah’ın dilediği başka. Çünkü O, açıkta olanı da bilir, saklı duranı da.

A'RAF
7:205

الْجَهْرِ

l-cehri

yüksek

Rabbini, sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Gaflete kapılanlardan olma.

TA-HA
20:7

تَجْهَرْ

techer

açık da söylesen

Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.

İSRA
17:110

تَجْهَرْ

techer

pek bağırma

De ki "Allah, diye çağırın, ’Rahman’ diye çağırın, ne ile çağırırsanız; sonunda en güzel isimler O’nundur." Namazında sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.

EN'ÂM
6:3

وَجَهْرَكُمْ

ve cehrakum

ve açığınızı

Göklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.

EN'ÂM
6:47

جَهْرَةً

cehraten

açıkça

De ki "Düşündünüz mü hiç; size Allah’ın azabı apansız ya da açıktan geliverirse, zulme sapan kavimden başkası mı yıkıma uğrayacak?"

NAHL
16:75

وَجَهْرًا

ve cehran

ve açık

Allah, (Kendisi’ne ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’ındır; fakat onların çoğu bilmezler.

NUH
71:8

جِهَارًا

cihāran

açıkça

"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."

ENBIYA
21:110

الْجَهْرَ

l-cehra

açığını

"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."

MÜLK
67:13

اجْهَرُوا

cherū

açığa vurun

Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

RA'D
13:10

جَهَرَ

cehera

açık (söyleyen)

Sizden sözü saklı tutan da, onu açığa vuran da, geceleyin gizlenen de ve gündüzün ortaklıkta gezen de (O’nun Katında bilme bakımından) birdir.

BAKARA
2:55

جَهْرَةً

cehraten

açıkça

Ve demiştiniz ki "Ey Musa, biz Allah’ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız." Bunun üzerine yıldırım sizi (kendinizden) almıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.

NISA
4:148

الْجَهْرَ

l-cehra

açıkça

Allah, zulme uğrayanlar dışında, kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez. Allah işitendir, bilendir.

NISA
4:153

جَهْرَةً

cehraten

açıkça

Kitap Ehli, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki "Bize Allah’ı açıkça göster." Böylece zulümlerinden dolayı onlara yıldırım çarpmıştı. Ardından kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, buzağıyı (ilah) edinmişlerdi. Yine bundan dolayı onları affettik ve Musa’ya apaçık olan ispatlayıcı bir delil verdik.

HUCURAT
49:2

تَجْهَرُوا

techerū

yüksek sesle konuşmayın

Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amelleriniz boşa gider.

HUCURAT
49:2

كَجَهْرِ

kecehri

yüksek sesle konuştuğunuz gibi

Ey iman edenler, seslerinizi peygamberin sesi üstünde yükseltmeyin ve birbirinize bağırdığınız gibi, ona sözle bağırıp-söylemeyin; yoksa siz şuurunda değilken, amelleriniz boşa gider.