ك و ك ب kökü Kur'an'da 5 defa geçmektedir.
AYETLER |
YUSUF 12:4
كَوْكَبًا
kevkeben
yıldız
|
Hani Yusuf babasına "Babacığım, gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; bana secde etmektelerken gördüm" demişti.
|
إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَا أَبَتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَبًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ
İz kale yusüfü li ebıhi ya ebeti innı raeytü ehade aşera kevkebev veş şemse vel kamera raeytühüm li sacidın
|
EN'ÂM 6:76
كَوْكَبًا
kevkeben
bir yıldız
|
Gece, üstünü örtüp bürüyünce bir yıldız görmüş ve demişti ki "Bu benim Rabbimdir." Fakat (yıldız) kayboluverince "Ben kaybolup-gidenleri sevmem" demişti.
|
فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ الَّيْلُ رَأَىٰ كَوْكَبًا ۖ قَالَ هَٰذَا رَبِّي ۖ فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَا أُحِبُّ الْآفِلِينَ
Felemma cenne aleyhil leylü raa kevkeba kale haza rabbı felemma efele kale la ühıbbül afilın
|
SAFFAT 37:6
الْكَوَاكِبِ
l-kevākibi
yıldızlarla
|
Şüphesiz Biz dünya göğünü ’çekici bir süsle’, yıldızlarla süsleyip-donattık.
|
إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ
İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib
|
İNFITAR 82:2
الْكَوَاكِبُ
l-kevākibu
yıldızlar
|
Yıldızlar, dağılıp-yayıldığı zaman,
|
وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْ
Ve izelkevakibun teseret.
|
NUR 24:35
كَوْكَبٌ
kevkebun
bir yıldız
|
Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir.
|
اللَّهُ نُورُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ ۖ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ ۖ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ ۚ نُورٌ عَلَىٰ نُورٍ ۗ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ ۗ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Allahü nurus semavati vel ard meselü nurihı ke mişkatin fıha mısbah elmisbahu fı zücaceh ezzücacetü ke enneha kevkebün dürriyyüy yukadü min şeceratim mübaraketin zeytunetil la şerkıyyetiv ve la ğarbiyyetiy yekadü zeytüha yüdıy’ü ve lev lem temseshü nar nurun ala nur yehdillahü li nurihı mey yeşa’ ve yadribüllahül emsale lin nas vallahü bi külli şey’in alım
|