وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ ۚ إِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ أُولَٰئِكَ كَانَ عَنْهُ مَسْئُولًا
Ve la takfü ma leyse leke bihı ılm innes sem’a vel besara vel füade küllü ülaike kane anhü mes’ula
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Bilmediğin şeyin üstünde durup ısrâr etme; çünkü kulak da, göz de, gönül de, hepsi de sorumludur bundan. |
Abdullah Parlıyan |
Bilmediğin şeyin üstüne durup ısrar etme; çünkü kulak, göz ve kalp hepsi yaptıklarından sorumludur. Kıyamette yaptıklarından sorguya çekilecektir. |
Adem Uğur |
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Ahmed Hulusi |
Hakkında ilmin olmayan şeyin ardına düşme (zanla karar verme)! Muhakkak ki sem’ (algılama), basar (değerlendirme) ve fuad (Esmâ mânâ özelliklerini beyne yansıtıcılar - {kalp nöronları ana rahminde 120. günde kendilerini beyne kopyalar ve beyinden devam eder}), işte onların hepsi ondan mesûldür! |
Ahmet Varol |
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Şüphesiz kulak, göz ve kalb; bunların tümü ondan sorumludur. |
Ali Bulaç |
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Ali Fikri Yavuz |
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardınca gitme, çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Bayraktar Bayraklı |
Bilmediğin şeyin ardına düşme! Çünkü işitme duyusu, görme duyusu ve gönül, bunların hepsi bundan sorguya çekilecektir. |
Bekir Sadak |
Bilmedigin seyin ardina dusme; dogrusu kulak, goz ve kalp, bunlarin hepsi o seyden sorumlu olur. |
Celal Yıldırım |
Bilmediğin bir şeyin ardına düşme; çünkü doğrusu kulak, göz ve kalb, bunların herbiri ondan (ardına düştüğün şeyden) sorumludur. |
Cemal Külünkoğlu |
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan (o peşine düştüğün şeyden) sorumludur. |
Diyanet İşleri |
Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Diyanet Vakfı |
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Edip Yüksel |
Bilmediğin bir şeye ardına körü körüne düşme, çünkü işitme, görme duyusu ve beyin, hepsi ondan sorumludur. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar. |
Fizil-al il Kuran |
Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz. |
Gültekin Onan |
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve yürek (fuade), bunların hepsi ondan sorumludur. |
Harun Yıldırım |
Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Hasan Basri Çantay |
Senin için hakkında bir bilgi haasıl olmayan şey’in ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalb Bunların her biri bundan mes’uldür. |
Hayrat Neşriyat |
Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Şüphesiz kulak, göz ve kalb; bunların tümü ondan sorumludur. |
İbn-i Kesir |
Hakkında bilgin olmadığı şey üzerinde durma. Çünkü kulak da, göz de, kalb de bütün bunlar ondan sorumludurlar. |
İlyas Yorulmaz |
Öğrenmediğin/bilmediğin bir işi yapmaya kalkma! Çünkü kulak, göz ve gönül; bunların hepsi ondan sorumlu olacaklardır. |
İskender Ali Mihr |
Ve (hakkında) ilmin olmayan bir şeyin ardına düşme (karışma) (açıklamaya çalışma)! Muhakkak ki işitme, görme ve idrak, onların hepsi, ondan (takfu’dan) mesul (sorumlu) oldu (mesuldürler). |
Kadri Çelik |
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Muhammed Esed |
Bilmediğin şeyin ardına düşme; çünkü, işitme duyusu, görme duyusu ve kalp, bunların hepsi (Hesap Günü’nde) bundan sorguya çekilecektir! |
Mustafa İslamoğlu |
Ve bilmediğin bir şeyin peşinden gitme! Çünkü kulak, göz ve gönül; bütün bunlar (hesap günü) ondan dolayı sorguya çekilecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve senin için kendisine bilgi olmayan bir şeyin arkasına düşme. Şüphe yok ki kulak, göz, gönül, hepsinden (sahibi) sorulmuş olacaktır. |
Ömer Öngüt |
Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Sadık Türkmen |
Öğrenmediğin/bilmediğin bir işi yapmaya kalkma! Çünkü kulak, göz ve gönül; bunların hepsi ondan sorumlu olacaklardır. |
Seyyid Kutub |
Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz. |
Suat Yıldırım |
Bilmediğin şeyin peşine düşme! Çünkü kulak, göz, kalb gibi azaların hepsi de sorguya çekilecektir. |
Süleyman Ateş |
Bilmediğin bir şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi o(yaptığı)ndan sorumludur. |
Şaban Piriş |
Bilmediğin bir şeyin ardına düşme; zira kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Tefhim-ul Kur'an |
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And pursue not that of which thou hast no knowledge; for every act of hearing, or of seeing or of (feeling in) the heart will be enquired into (on the Day of Reckoning). |
وَلَا ve lā |
ve | |
تَقْفُ teḳfu |
ardına düşme | ق ف و |
مَا mā |
şeyin | |
لَيْسَ leyse |
olmayan | ل ي س |
لَكَ leke |
senin | |
بِهِ bihi |
hakkında | |
عِلْمٌ ǐlmun |
bilgin | ع ل م |
إِنَّ inne |
çünkü | |
السَّمْعَ s-sem’ǎ |
kulak | س م ع |
وَالْبَصَرَ velbeSara |
ve göz | ب ص ر |
وَالْفُؤَادَ velfu'āde |
ve gönül | ف ا د |
كُلُّ kullu |
hepsi | ك ل ل |
أُولَٰئِكَ ulāike |
bunların | |
كَانَ kāne |
ك و ن | |
عَنْهُ ǎnhu |
o(yaptığı)ndan | |
مَسْئُولًا mes’ūlen |
sorumludur | س ا ل |