آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ ۚ كُلٌّ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِنْ رُسُلِهِ ۚ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا ۖ غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ

Amener rasulü bi ma ünzile ileyhi mir rabbihı vel mü’minun küllün amene billahi ve melaiketihı ve kütübihı ve rusülih la nüferriku beyne ehadim mir rusülih ve kalu semı’na ve eta’na ğufraneke rabbena ve ileykel masıyr

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Peygamber de kendisine Rabbinden indirilene inanmıştır, inananlar da. Hepsi de Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inanmıştır. Peygamberlerinden hiçbirini öbüründen ayırmayız, duyduk demişlerdir ve itaat ettik, Rabbimiz, yarlıganma dileriz senden, varacağımız yer, kapındır senin.

Abdullah Parlıyan

Elçi Rabbinden kendisine tüm indirilenlere iman etti, mü’minler de iman ettiler. Onlardan herbiri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar. O’nun elçilerinin hiçbiri arasında ayırım yapmazlar ve işittik itaat ettik, bizi bağışlamanı dileriz. Zira bütün yolculukların varış yeri sensin, derler.

Adem Uğur

Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. "Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır" dediler.

Ahmed Hulusi

Er Rasûl (Hz. Muhammed a.s.) Rabbinden (varlığını oluşturan Allâh Esmâ’sı bileşiminden) kendisine (şuuruna) inzâl olana (boyutsal bir geçiş yapan bilgiye) iman etmiştir. İman edenler de! Hepsi iman etti ("B" harfinin işaret ettiği anlam doğrultusunda) nefslerini oluşturan hakikatlerinin Allâh Esmâ’sı olduğuna, meleklerine (nefslerinin aslı olan Esmâ kuvvelerine), Kitaplarına (inzâl olan bilgilerine), Rasûllerine... O’nun Rasûlleri arasında (irsâl olmaları konusunda) hiçbir ayırım yapmayız... "Algıladık ve itaat ettik, mağfiretini isteriz Rabbimiz; dönüşümüz sanadır" dediler.

Ahmet Varol

’Duyduk ve itaat ettik. Senin bağışlamanı diliyoruz, ey Rabbimiz; dönüş de sanadır’ dediler.

Ali Bulaç

Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. "O’nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sanadır" dediler.

Ali Fikri Yavuz

Peygamber (Aleyhisselâm) ve müminler, rabbisinden kendine indirilen Kur’âna iman ettiler; hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman eylediler. (Allah’ın) Peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırt etmeyiz, duyduk ve itaat ettik; Ey Rabbimiz, mağfiretini isteriz, dönüşümüz ancak sanadır, diye söylediler.

Bayraktar Bayraklı

Peygamber ve onunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından ona indirilene inandılar. Hepsi Allah`a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar. O`nun peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmıyoruz ve “İşittik ve itaat ettik. Bizi bağışla ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri sensin” derler.

Bekir Sadak

Peygamber ve inananlar, ona Rabb’inden indirilene inandi. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitablarina, peygamberlerine inandi. «Peygamberleri arasindan hicbirini ayirdetmeyiz, isittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affini dileriz, donus Sanadir» dediler.

Celal Yıldırım

Peygamber, Rabbinden indirilene imân etti; mü’minler de hepsi de Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar ve «Peygamberlerinden hiç birini (diğerinden) ayırd etmeyiz» dediler ve «İşittik, itaat ettik ey Rabbimiz ! mağfiretini dileriz, varışımız ancak Sanadır» derler.

Cemal Külünkoğlu

Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti. Mü`minler de (iman ettiler). Onların her biri, Allah`a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman etti. “O`nun resullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışlamanı dileriz, dönüş sanadır” dediler.

Diyanet İşleri

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır."

Diyanet Vakfı

Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. «Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır» dediler.

Edip Yüksel

Elçi, Efendisinden kendisine indirileni onayladı, gerçeği onaylayanlar da… Hepsi, ALLAH’ı, meleklerini, kitaplarını ve elçilerini onaylarlar "Elçilerinin hiçbirisi arasında ayrım yapmayız." Derler ki "İşittik ve uyduk. Efendimiz bizi bağışla; dönüş sanadır."

Elmalılı Hamdi Yazır

Peygamber, Rabbi’nden kendisine ne indirildiyse ona iman etti. Müminlerin de hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. «Biz Allah’ın peygamberleri arasında ayırım yapmayız, duyduk ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş ancak sanadır.» dediler.

Fizil-al il Kuran

Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah’a, O’nun meleklerine, O’nun kitaplarına ve O’nun peygamberlerine inandılar. ’Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz, dönüşümüz sanadır’ dediler.»

Gültekin Onan

Elçi, kendisine rabbinden indirilene inandı, inançlılar da. Tümü Tanrı’ya, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. "O’nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak sanadır" dediler.

Harun Yıldırım

Rasul, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de… Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve rasullerine iman ettiler. "Rasullerinden hiçbirinin arasını ayırmayız; işittik ve itaat ettik, bağışlamanı dileriz, Rabbimiz dönüş yalnız sanadır." dediler.

Hasan Basri Çantay

O peygamber de kentlisine Rabbinden indirilene îman etdi, müminler de. (Onlardan) her biri Allaha, onun meleklerine, Kitablarına, peygamberlerine inandı. «Onun (Allanın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul etdik; emrine) itaat etdik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak Sanadır» dediler.

Hayrat Neşriyat

Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene îmân etti, mü`minler de! Hepsi Allah`a, meleklerine, kitablarına ve peygamberlerine `Peygamberlerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız` diye îmân ettiler ve şöyle dediler `İşittik ve itâat ettik! Rabbimiz! Mağfiretini dileriz; dönüş(ümüz) ancak sanadır!`

İbn-i Kesir

Peygamber de, iman edenler de O’na indirilene inandı. Hepsi de Allah’a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine iman etti. O’nun peygamberlerinden hiçbirinin arasını tefrik etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Affını dileriz, ey Rabbımız. Dönüş Sana’dır, dediler.

İlyas Yorulmaz

Elçi de mü’minler de Rablerin den (peygambere) indirilene iman ettiler. Hepsi Allah’a, Meleklerine, kitaplarına, elçilerine iman ettiler ve "Allah’ın elçileri arasından hiç birini, diğerinden ayrı tutmayız. İşittik, itaat ettik ve dönüş kesinlikle sana olduğu için, senin bizi bağışlamanı diliyoruz" (dediler).

İskender Ali Mihr

Resûl, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. "Biz, O’nun resûlleri arasından birini, diğerinden ayırmayız." Ve "İşittik ve itaat ettik! Senin mağfiretini (dileriz). Rabbimiz, masîr (varış) Sanadır (Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız)." dediler.

Kadri Çelik

Peygamber Rabbinden kendine indirilene iman etmiştir. Bütün müminler de Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmiştir ve de "Peygamberleri arasından hiç birini ayırt etmeyiz, işittik, itaat ettik, Rabbimiz, affını dileriz, dönüş sanadır" derler.

Muhammed Esed

Elçi ve o’nunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından o’na indirilene inanırlar Hepsi, Allah’a, meleklerine, vahiylerine ve elçilerine inanırlar; O’nun elçilerinden hiç biri arasında ayrım yapmazlar ve "İşittik ve itaat ettik. Bize mağfiret et ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri Sensin!" derler.

Mustafa İslamoğlu

Rasul Rabbinden kendine indirilene önce kendisi iman etti, sonra da mü`minler. Hepsi Allah`a, meleklerine, mesajlarına ve elçilerine inandılar "O`nun elçilerinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız. İşittik ve itaat ettik; bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz zira varış sanadır!" dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Peygamber, kendisine Rabbisinden indirilene imân etti, mü’minler de, hepsi de Allah Teâlâ’ya ve O’nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine imân etti. «Biz Allah Teâlâ’nın peygamberlerinden hiçbirinin arasını ayırmayız» dediler. «Ve biz dinledik, itaat da ettik, mağfiretini dileriz, ey Rabbimiz.» (diye niyaz ettiler)

Ömer Öngüt

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler. "O’nun peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırmayız. İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır. " derler.

Sadık Türkmen

Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler "O’nun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırdetmeyiz." Şöyle de dediler "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlanma dileriz. Sonunda dönüş yalnız Senin katınadır."

Seyyid Kutub

Peygamber kendisine Rabbi tarafından indirilen gerçeklere inandı, müminler de. Hepsi birlikte Allah’a, O’nun meleklerine, O’nun kitaplarına ve O’nun peygamberlerine inandılar. ’Onun peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız. Duyduk ve uyduk. Günahlarımızı bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz, dönüşümüz sanadır’ dediler.»

Suat Yıldırım

Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de! Onlardan her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. "O’nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz." dediler ve eklediler "İşittik ve itaat ettik ya Rabbenâ, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır."

Süleyman Ateş

Elçi, Rabbinden, kendisine indirilene inandı, mü’minler de. Hepsi Allah’a, meleklerine, Kitaplarına ve peygamberlerine inandı. "O’nun elçilerinden hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz" (dediler). Ve dediler ki "İşittik, itâ’at ettik! Rabbimiz, (bizi) bağışlamanı dileriz. Dönüş(ümüz) sanadır!"

Şaban Piriş

Peygamber, Rabbi’nden kendisine indirilene iman etmiştir, mü’minler de! Hepsi de, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmiş ve -Allah’ın peygamberlerinden hiç birini (diğerinden) ayırmayız. İşittik ve itaat ettik, Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş sanadır." demişlerdir.

Tefhim-ul Kur'an

Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı. «O’nun peygamberleri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz) . Varış ancak Sana’dır» dediler.

Yaşar Nuri Öztürk

Resul, Rabb’inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah’a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah’ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb’imiz. Dönüş yalnız sanadır."

Yusuf Ali (İngilizce)

The Messenger believeth in what hath been revealed to him from his Lord, as do the men of faith. Each one (of them) believeth in Allah, His angels, His books, and His messengers. "We make no distinction (they say) between one and another of His messengers." And they say "We hear, and we obey (We seek) Thy forgiveness, our Lord, and to Thee is the end of all journeys."

KELİME KÖKLERİ
امَنَ
āmene
inandı ا م ن
الرَّسُولُ
r-rasūlu
Resul ر س ل
بِمَا
bimā
şeye
أُنْزِلَ
unzile
indirilen ن ز ل
إِلَيْهِ
ileyhi
kendisine
مِنْ
min
-nden
رَبِّهِ
rabbihi
Rabbi- ر ب ب
وَالْمُؤْمِنُونَ
velmu'minūne
ve mü’minler (de) ا م ن
كُلٌّ
kullun
hepsi ك ل ل
امَنَ
āmene
inandı ا م ن
بِاللَّهِ
billahi
Allah’a
وَمَلَائِكَتِهِ
ve melāiketihi
ve meleklerine م ل ك
وَكُتُبِهِ
ve kutubihi
ve Kitaplarına ك ت ب
وَرُسُلِهِ
ve rusulihi
ve peygamberlerine ر س ل
لَا
نُفَرِّقُ
nuferriḳu
ayırdetmeyiz (dediler) ف ر ق
بَيْنَ
beyne
arasını ب ي ن
أَحَدٍ
eHadin
hiçbirini ا ح د
مِنْ
min
-nden
رُسُلِهِ
rusulihi
O’nun elçileri- ر س ل
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ki ق و ل
سَمِعْنَا
semiǎ’nā
İşittik س م ع
وَأَطَعْنَا
ve eTaǎ’nā
ve ita’at ettik ط و ع
غُفْرَانَكَ
ğufrāneke
bağışlamanı dileriz غ ف ر
رَبَّنَا
rabbenā
Rabbimiz ر ب ب
وَإِلَيْكَ
ve ileyke
sanadır
الْمَصِيرُ
l-meSīru
dönüş(ümüz) ص ي ر