← HAC 22:22 →

Ne zaman elemlerinden, oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azâbı denir.

Onlar, uğradıkları beladan, acı ve ızdıraplardan dolayı, kurtulmak için, oradan çıkmak istediklerinde, yine oraya çevrilirler ve bu yakıcı azabı sonuna kadar tadın! denir.

Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve "Tadın bu yakıcı azabı!" (denilir).

(Hakikati fark etmeleri sonucu içinde bulundukları telâfisi olmayan şartlardan) her çıkmak dilediklerinde, oraya iade olunurlar... "Yanmanın azabını tadın!" (denilir).

Her ne zaman oradan çıkmak isteseler oraya geri döndürülürler. ’Tadın yakıcı ateşin azabını.’

Ne zaman ordan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara) "Yakıcı azabı tadın" (denir).

Her ne zaman ateşten, onun ızdırabından çıkmak isterlerse, yine içine döndürülürler ve onlara "- Haydi tadın yangın azabını." denir.

Istıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yakıcı azabı!” denir.

Orada, ugradiklari gamdan ne zaman cikmak isteseler her defasinda oraya geri cerilirler «Yakici azabi tadin» denir.

Ne kadar bir üzüntü ve elemden dolayı ateşten çıkmak isteseler; oraya geri çevrilirler ve «yakıcı azabı tadın !» denilir.

(19-22) Bunlar Rableri konusunda çekişen iki gruptur. İşte o küfre sapanlar, onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir; başları üstünden de kaynar su dökülür. Onunla, karınlarının içindekiler ve derileri eritilir. Ayrıca onlar için demirden kamçılar (topuzlar) hazırlanmıştır. Her ne zaman ıstıraptan dolayı cehennemden çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara “Tadın yangın azabını” denilir.

Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, "Tadın yangın azabını" denilir.

Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve «Tadın bu yakıcı azabı!» (denilir).

Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler "Yakıcı azabı tadın."

Uğradıkları gamdan (dolayı) oradan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler «Yakıcı azabı tadın» denir.

Onlar çektikleri acının baskısı altında cehennemden her çıkmak istediklerinde «kavurucu azabı tadınız» diye paylanarak oraya geri püskürtülürler.

Ne zaman oradan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara) "Yakıcı azabı tadın" (denir).

Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve "Tadın bu yakıcı azabı!" (denilir).

Ne zaman oradan, (çektiği) ıztırabdan (dolayı) çıkmak isterlerse yine içerisine iade olunurlar (ve kendilerine) «Tadın (bu) yangın azabını» (denilir).

(Çektikleri) ızdırabdan dolayı oradan ne zaman çıkmak isteseler, yine oraya iâde olunurlar ve (kendilerine) `Yakıcı azâbı tadın!` (denilir).

Ne zaman oradan ve oradaki ıztırabdan çıkıp kurtulmak isteseler; her defasında oraya geri çevrilirler. Yakıcı azabı tadın, denir.

Çektikleri acıdan dolayı, ne zaman o cehennemden çıkmayı isteseler, tekrar o azabın içine döndürülürler ve yakıcı azabı tadın denir.

Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya (geri) iade edilirler. Ve (kendilerine) "Yakıcı azabı tadın!" (denir).

Istıraptan dolayı oradan (ateşten) her çıkmak istediklerinde, oraya geri çevrilirler ve (onlara,) "Yakıcı azabı tadın" (denir).

ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve (onlara) "Tadın (bu) yakıcı azabı (sonuna kadar)!" (denecek).

gam ve kederden (bunalıp) da ne zaman oradan çıkmak isteseler, hemen oraya geri döndürülecekler ve (onlara şöyle denilecek) "Yakıp kavurucu azabı tadın bakalım!"

Her ne zaman ondan, gamdan çıkmak isterlerse onun içine iade edilirler ve yangın azabını tadın denilir.

Her ne zaman ateşten, onun ıstırabından çıkmak isteseler, her defasında geri çevrilirler ve onlara "Yangın azabını tadın!" denilir.

Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara; "Tadın yangın azabını" denilir.

Onlar çektikleri acının baskısı altında cehennemden her çıkmak istediklerinde «kavurucu azabı tadınız» diye paylanarak oraya geri püskürtülürler.

Bunalmaları sebebiyle, her ne vakit cehennemden çıkmak isterlerse, gerisin geriye oraya itilirler ve kendilerine "Çıkmak yok! İster istemez, bu yakıcı azabı tadacaksınız!" denir.

Oradan, (o) gamdan her çıkmak istediklerinde (demir kamçılarla vurularak) oraya geri çevrilirler ve "Yangın azâbını tadın!" (denilir).

Her ne zaman oradaki kavurucu ateşten çıkmak isteseler yine oraya döndürülür ve -Yakıcı azabı tadın, denir.

Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara) «Yakıcı azabı tadın!» (denir).

Istırap yüzünden oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler "Tadın şu yangın azabını!"

Every time they wish to get away therefrom, from anguish, they will be forced back therein, and (it will be said), "Taste ye the Penalty of Burning!"