BÜRUC 85:10
الْحَرِيقِ
l-Harīḳi
yangın
|
Gerçek şu ki, mü’min erkeklerle mü’min kadınlara işkence (fitne) uygulayanlar, sonra tevbe etmeyenler; işte onlar için, cehennem azabı vardır ve yakıcı azap onlaradır.
|
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
İnnelleziyne fetenülmü’miniyne velmü’minati sümme lem yetubu felehüm ’azabü cehenneme ve lehüm ’azabülhariykı.
|
TA-HA 20:97
لَنُحَرِّقَنَّهُ
lenuHarriḳannehu
biz onu yakacağız
|
Dedi ki "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azap dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız."
|
قَالَ فَاذْهَبْ فَإِنَّ لَكَ فِي الْحَيَاةِ أَنْ تَقُولَ لَا مِسَاسَ ۖ وَإِنَّ لَكَ مَوْعِدًا لَنْ تُخْلَفَهُ ۖ وَانْظُرْ إِلَىٰ إِلَٰهِكَ الَّذِي ظَلْتَ عَلَيْهِ عَاكِفًا ۖ لَنُحَرِّقَنَّهُ ثُمَّ لَنَنْسِفَنَّهُ فِي الْيَمِّ نَسْفًا
Kale fezheb fe inne leke fil hayati en tekule la misase ve inne leke mev’ıdel len tuhlefeh venzur ila ilahikellezı zalte aleyhi akifale nüharrıkannehu sümme le nensifennehu fil yemmi nesfa
|
ENBIYA 21:68
حَرِّقُوهُ
Harriḳūhu
onu (İbrahim’i) yakın
|
Dediler ki "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun."
|
قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانْصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ
Kalu harrikuhü vensuru aliheteküm in küntüm faılın
|
ANKEBUT 29:24
حَرِّقُوهُ
Harriḳūhu
onu yakın
|
Bunun üzerine kavminin (İbrahim’e) cevabı yalnızca "Onu öldürün ya da yakın" demek oldu. Böylece Allah onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için ayetler vardır.
|
فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِهِ إِلَّا أَنْ قَالُوا اقْتُلُوهُ أَوْ حَرِّقُوهُ فَأَنْجَاهُ اللَّهُ مِنَ النَّارِ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Fema kane cevabe kavmihı illa en kaluktüluhü ev harrikuhü fe necahüllahü minen nar inne fı zalike le ayatil li kavmiy yü’minun
|
HAC 22:9
الْحَرِيقِ
l-Harīḳi
yangın
|
Allah’ın yolundan saptırmak amacıyla ’gururla salınıp-kasılarak’ (bunu yapar); dünyada onun için aşağılanma vardır, kıyamet günü de yakıcı azabı ona taddıracağız.
|
ثَانِيَ عِطْفِهِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۖ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ ۖ وَنُذِيقُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَذَابَ الْحَرِيقِ
Saniye ıtfihı li yüdılle an sebılillah lehu fid dünya hızyüv ve nüzıkuhu yevmel kıyameti azabel harıyk
|
HAC 22:22
الْحَرِيقِ
l-Harīḳi
yangın
|
Ne zaman ordan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara) "Yakıcı azabı tadın" (denir).
|
كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ أُعِيدُوا فِيهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
Küllema eradu ey yahrucu minha min ğammin üıydu fıha ve zuku azabel harıyk
|
BAKARA 2:266
فَاحْتَرَقَتْ
feHteraḳat
yakıp kül etsin
|
Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah size ayetleri böyle açıklar, ki düşünesiniz.
|
أَيَوَدُّ أَحَدُكُمْ أَنْ تَكُونَ لَهُ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ لَهُ فِيهَا مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَأَصَابَهُ الْكِبَرُ وَلَهُ ذُرِّيَّةٌ ضُعَفَاءُ فَأَصَابَهَا إِعْصَارٌ فِيهِ نَارٌ فَاحْتَرَقَتْ ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
E yeveddü ehadükümen tekune lehu cennetüm min nehıyliv ve a’nabin tecrı min tahtihel enharu lehu fıha min küllis semerati ve esabehül kiberu ve lehu zürriyyetün duafaü fe esabeha ı’sarun fıhi narin fahterakat kezalike yübeyyinüllahü lekümül ayati lealleküm tetefekkerun
|
ENFAL 8:50
الْحَرِيقِ
l-Harīḳi
yangın
|
Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak "Yakıcı azabı tadın" diye o inkar edenlerin canlarını alırken görmelisin.
|
وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ يَتَوَفَّى الَّذِينَ كَفَرُوا ۙ الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
Ve lev tera iz yeteveffellezıne keferul melaiketü yadribune vücuhehüm ve edbarahüm ve zuku azabel harıyk
|
ÂL-I İMRAN 3:181
الْحَرِيقِ
l-Harīḳi
yangın
|
Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir. Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz.
|
لَقَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ فَقِيرٌ وَنَحْنُ أَغْنِيَاءُ ۘ سَنَكْتُبُ مَا قَالُوا وَقَتْلَهُمُ الْأَنْبِيَاءَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَنَقُولُ ذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
Le kad semiallahü kavlellezıne kalu innellahe fekıyruv ve nahnü ağniya’ senektübü ma kalu ve katlehümül embiyae bi ğayri hakkıv ve nekulü zuku azabel harıyk
|