ب ل د kökü Kur'an'da 19 defa geçmektedir.

AYETLER

FECR
89:8

الْبِلَادِ

l-bilādi

ülkeler arasında

Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.

FECR
89:11

الْبِلَادِ

l-bilādi

ülkelerde

Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı.

TIN
95:3

الْبَلَدِ

l-beledi

Şehre (andolsun)

Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre).

KAF
50:11

بَلْدَةً

beldeten

bir ülkeye

Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir.

KAF
50:36

الْبِلَادِ

l-bilādi

ülkelerde

Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

BELED
90:1

الْبَلَدِ

l-beledi

kente

Hayır; bu şehre yemin ederim,

BELED
90:2

الْبَلَدِ

l-beledi

şehirde

Ki sen, bu şehirde oturmakta iken,

A'RAF
7:57

لِبَلَدٍ

libeledin

bir ülkeye

Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız.

A'RAF
7:58

وَالْبَلَدُ

velbeledu

ve ülkenin

Güzel şehrin bitkisi, Rabbinin izniyle çıkar; kötü olandan ise kavruktan başkası çıkmaz. İşte Biz, şükreden bir topluluk için ayetleri böyle çeşitli biçimlerde açıklıyoruz.

FURKAN
25:49

بَلْدَةً

beldeten

bir ülkeyi

Onunla ölü bir beldeyi (toprağı) canlandırmak ve yarattığımız hayvanlardan ve insanlardan birçoğunu onunla sulamak için.

FATIR
35:9

بَلَدٍ

beledin

bir ülkeye

Allah, rüzgarları gönderir, onlar da bulutu kaldırır, böylece Biz onu ölü bir beldeye sürükleriz, onunla, yeri ölümünden sonra diriltiriz. İşte (ölümden sonra) dirilip- yayılma da böyledir.

NEML
27:91

الْبَلْدَةِ

l-beldeti

kentin

(De ki) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Herşey O’nundur. Ve Müslümanlardan olmakla emrolundum."

SEBE
34:15

بَلْدَةٌ

beldetun

(bir) ülke

Andolsun, Sebe’ (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)."

MÜ'MIN
40:4

الْبِلَادِ

l-bilādi

şehirlede

Allah’ın ayetleri konusunda inkar edenlerden başkası mücadele etmez. Öyleyse onların şehirlerde dönüp dolaşması seni aldatmasın.

ZUHRUF
43:11

بَلْدَةً

beldeten

bir ülkeyi

Ki O, belli bir miktar ile gökten su indirdi de, onunla ölü bir memleketi ‘dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık’; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız.

NAHL
16:7

بَلَدٍ

beledin

şehirlere

Kendisine ulaşmadan canlarınızın yarısının telef olacağı şehirlere onlar, ağırlıklarınızı taşımaktadırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir.

İBRAHIM
14:35

الْبَلَدَ

l-belede

şehri

Hani İbrahim şöyle demişti "Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut."

BAKARA
2:126

بَلَدًا

beleden

şehri

Hani İbrahim "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah "Sadece inananları değil) inkar edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti.

ÂL-I İMRAN
3:196

الْبِلَادِ

l-bilādi

şehirlerde

İnkar edenlerin ülke ülke dönüp-dolaşmaları seni aldatmasın.