وَقَالُوا يَا أَيُّهَ السَّاحِرُ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَ إِنَّنَا لَمُهْتَدُونَ
Ve kalu ya eyyühes sahırud’u lena rabbeke bima ahide ındeke innena le mühtedun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve ey büyücü demişlerdi, sana söz verdiğini sandığın Rabbine yalvar bizim için, şüphe yok ki biz de elbette doğru yola geliriz. |
Abdullah Parlıyan |
Ve her defasında "Ey büyücü!" demişlerdi. "Seninle yaptığı peygamberlik sözleşmesi hatırına, bizim için Rabbine yalvar, biz artık kesinlikle doğru yola geliriz." |
Adem Uğur |
Bunun üzerine dediler ki Ey büyücü! Sana verdiği ahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz. |
Ahmed Hulusi |
Dediler ki "Ey büyücü! Senin anlaşman dolayısıyla bizim için Rabbine dua et! Biz doğru yolda olalım!" |
Ahmet Varol |
’Ey büyücü! Sana olan ahdi üzere bizim için Rabbine dua et, gerçekten biz hidayete geleceğiz. |
Ali Bulaç |
Ve onlar dediler ki "Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği sözü) adına bizim için Rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız." |
Ali Fikri Yavuz |
(Azabı gördükleri zaman, Mûsa’ya şöyle) dediler "- Ey büyücü! (Duanı kabul edeceğine dair) sana olan vaadi hürmetine, bizim için Rabbine dua et; çünkü biz, artık yola geleceğiz." |
Bayraktar Bayraklı |
“Ey sihirbaz! Seninle yaptığı sözleşmenin hatırına bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz.” |
Bekir Sadak |
«Ey Sihirbaz! Sana verdigi ahda gore Rabbine bizim icin yalvar da dogru yola eriselim» dediler. |
Celal Yıldırım |
Böyle iken, «ey sihirbaz büyücü !» dediler. «Sana verdiği sözü gereği, Rabbına bizim için duâ edip yalvar, bizler elbette doğru yola geleceğiz.» |
Cemal Külünkoğlu |
(Bunun üzerine dediler ki) “Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz.” |
Diyanet İşleri |
(Onlar azabı görünce) "Ey büyücü! Sana verdiği söze dayanarak, bizim için Rabbine dua et. Çünkü biz artık doğru yola gireceğiz" dediler. |
Diyanet Vakfı |
Bunun üzerine dediler ki Ey büyücü! Sana verdiği ahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artık doğru yola gireceğiz. |
Edip Yüksel |
"Ey büyücü, bizim için Efendine dua et. Çünkü sen ona daha yakınsın; biz bundan sonra yola geleceğiz" dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onlar azâbı görünce «Ey sihirbaz! Sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Biz gerçekten doğru yola gireceğiz.» dediler. |
Fizil-al il Kuran |
Azabı görünce «Ey büyücü, bizim için Rabb’ine dua et, sende bulunan ahdi hürmetine bizi bağışlamasını dile, artık yola geleceğiz» dediler. |
Gültekin Onan |
Ve onlar dediler ki "Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği sözü) adına bizim için rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız." |
Harun Yıldırım |
Ve onlar dediler ki "Ey sihirbaz, senin yanında sana olan ahdi gereği Rabbine dua et! Gerçekten bizler hidayet bulanlar oluruz." |
Hasan Basri Çantay |
(Azâbı görünce) dediler ki «Ey sihir yapan, bizim için Rabbine, sana olan va’di vech ile, düâ et. Muhakkak biz doğru yola kavuşdurulmuş olacağız». |
Hayrat Neşriyat |
Bunun üzerine dediler ki `Ey sihirbaz! (Duânı kabûl edeceğine dâir) sende olan ahdi hürmetine, Rabbine bizim için duâ et; muhakkak ki biz, (o vakit) gerçekten doğru yola giren kimseler (olur)uz.` |
İbn-i Kesir |
Ve dediler ki Ey sihirbaz; sana verdiği ahde göre Rabbına bizim için dua et. Muhakkak biz, hidayete eriştirilmiş olacağız. |
İlyas Yorulmaz |
Azap onları yakaladığında) "Ey Sihirbaz! Rabbine bizim için dua et, yanında getirdiğin antlaşmaya kesinlikle uyup, onun yolundan gideceğiz" dediler. |
İskender Ali Mihr |
Ve (onlar) "Ey sihirbaz, senin Allah’a olan ahdin hürmetine, Rabbine bizim için dua et (bu azabı kaldırsın)! ( O taktirde) gerçekten biz, mutlaka hidayet üzere oluruz." dediler. |
Kadri Çelik |
Ve onlar, "Ey büyücü! Sana verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine dua et; gerçekten biz (bu durumda) hidayete ermişler olacağız" dediler. |
Muhammed Esed |
Ve (her defasında,) "Ey büyücü!" diye feryad ettiler, "Seninle yaptığı (peygamberlik) sözleşmesinin hatırına bizim için Rabbine yalvar, biz artık kesinlikle doğru yola döneceğiz!" |
Mustafa İslamoğlu |
Ve "Sen ey sihirbaz! Seninle yaptığı sözleşme hatırına, Rabbine bizim için yalvar kesinlikle biz artık doğru yola yöneleceğiz!" diye yalvardılar. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve dediler ki «Ey sahir! Bizim için Rabbine bir dua et, sana olan ahdi hürmetine, şüphe yok ki, biz de elbette hidâyete ermişler oluruz.» |
Ömer Öngüt |
Ve onlar, "Ey büyücü! Sana verdiği söz hürmetine bizim için Rabbine dua et; gerçekten biz (bu durumda) hidayete ermişler olacağız" dediler. |
Sadık Türkmen |
Ve dediler ki "Ey sihirbaz! Bizim için Rabbine, senin katındaki sözü hürmetine dua et; gerçekten biz de doğru yola geleceğiz." |
Seyyid Kutub |
«Ey büyücü, bizim için Rabb’ine dua et, sende bulunan ahdi hürmetine bizi bağışlamasını dile, artık yola geleceğiz» dediler. |
Suat Yıldırım |
Azabı tadınca Mûsâ’ya "Haydi büyücü! Sana verdiği sözünün gereği olarak bizim için Rabbine dua et, bizi bağışlasın, zira artık yola geleceğiz" dediler. |
Süleyman Ateş |
Bunun üzerine dediler ki "Ey büyücü, bizim için Rabbine du’â et, sana verdiği söz hakkı için (bizi bağışlasın) artık biz yola geleceğiz!" |
Şaban Piriş |
-Ey sihirbaz! sana verdiği söze dayanarak bizim için Rabb’ine dua et, muhakkak biz de doğru yolu bulacağız, demişlerdi. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve onlar dediler ki «Ey büyücü, sende olan ahdi (sana verdiği söz) adına bizim için Rabbine dua et; gerçekten biz hidayete gelmiş olacağız.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Dediler ki "Ey büyücü! Sana verdiği söz aşkına, Rabbine bizim için bir yakarıver; biz artık doğru yola gireceğiz." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And they said, "O thou sorcerer! Invoke thy Lord for us according to His covenant with thee; for we shall truly accept guidance." |
وَقَالُوا ve ḳālū |
ve dediler ki | ق و ل |
يَا أَيُّهَ yā eyyuhe |
ey | |
السَّاحِرُ s-sāHiru |
büyücü | س ح ر |
ادْعُ d’ǔ |
du’a et | د ع و |
لَنَا lenā |
bizim için | |
رَبَّكَ rabbeke |
Rabbine | ر ب ب |
بِمَا bimā |
hürmetine | |
عَهِدَ ǎhide |
söz | ع ه د |
عِنْدَكَ ǐndeke |
sana verdiği | ع ن د |
إِنَّنَا innenā |
artık biz | |
لَمُهْتَدُونَ lemuhtedūne |
yola geleceğiz | ه د ي |