Şaban Piriş 

1. Münafıklar sana geldiklerinde -Senin kesinlikle Allah’ın Resülü olduğuna şahitlik ederiz, dediler. Allah, senin kendi Resülü olduğunu bilir. Allah, münafıkların yalancı olduklarına da şahitlik eder.

2. Onlar, yeminlerini bir kalkan edinip, Allah’ın yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları şey ne kötüdür!

3. Bu, onların iman edip, sonra da inkar etmiş olmalarındandır. Onların kalpleri paslanmıştır. Onun için anlamazlar.

4. Onları gördüğünde dıştan hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar elbise giydirilmiş kereste gibidir. Her çığlığı kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar, düşmandır, onlardan uzak dur. Allah onları kahretsin, nasıl da yalan söylüyorlar.

5. Onlara -Allah’ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin, denildiği zaman başlarını çevirip, büyüklenerek yüz çevirdiklerini görürsün.

6. Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de birdir. Allah, onları bağışlamayacaktır. Allah fasıklar topluluğuna yol göstermez.

7. Onlar; -Allah’ın Resulünün yanındaki kimselere infakta bulunmayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; ama münafıklar anlayamazlar.

8. -Medine’ye dönersek, güçlü olan, zayıf olanı oradan çıkaracaktır, diyorlar. Oysa güç Allah’a, Resulü’ne ve müminlere aittir. Fakat münafıklar bilmezler.

9. -Ey iman edenler, Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayacaklardır.

10. -Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip, iyi kimselerden olsaydım, demeden önce size verdiğimiz rızıktan infak edin.

11. Çünkü Allah, hiç kimseyi eceli geldiği zaman ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.