ف ر ه kökü Kur'an'da 23 defa geçmektedir.

AYETLER

ŞU'ARA
26:149

فَارِهِينَ

fārihīne

ustalıkla

"Dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz."

NEML
27:36

تَفْرَحُونَ

tefraHūne

sevinirsiniz

(Elçi hediyelerle) Süleyman’a geldiği zaman "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi.

KASAS
28:76

تَفْرَحْ

tefraH

şımarma

Gerçek şu ki, Karun, Musa’nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları, birlikte (taşımaya) davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki "Şımararak sevinme, çünkü Allah, şımararak sevince kapılanları sevmez."

KASAS
28:76

الْفَرِحِينَ

l-feriHīne

şımarıkları

Gerçek şu ki, Karun, Musa’nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları, birlikte (taşımaya) davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki "Şımararak sevinme, çünkü Allah, şımararak sevince kapılanları sevmez."

YUNUS
10:22

وَفَرِحُوا

ve feriHū

ve neşelendikleri sırada

Karada ve denizde sizi gezdiren O’dur. Öyle ki siz gemide bulunduğunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona çılgınca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onları kuşatıverir; onlar artık bu (dalgalarla) gerçekten kuşatıldıklarını sanmışlarken, dinde O’na ’gönülden katıksız bağlılar (muhlisler)’ olarak Allah’a dua etmeye başlarlar "Andolsun eğer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak Sana şükredenlerden olacağız."

YUNUS
10:58

فَلْيَفْرَحُوا

felyefraHū

sevinsinler

De ki "Allah’ın bol ihsanıyla (fazlıyla) ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır."

HUD
11:10

لَفَرِحٌ

leferiHun

şımarık

Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

EN'ÂM
6:44

فَرِحُوا

feriHū

sevince daldıkları

Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine herşeyin kapılarını açtık. Öyle ki kendilerine verilen şeylerle ’sevince kapılıp şımarınca’, onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.

MÜ'MIN
40:75

تَفْرَحُونَ

tefraHūne

şımarmanızdan

İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp-azmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır.

MÜ'MIN
40:83

فَرِحُوا

feriHū

sevindiler

Resulleri kendilerine apaçık belgeler getirdiği zaman, onlar, yanlarında olan ilimden dolayı sevinip-böbürlendiler de, kendisini alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşatıverdi.

ŞURA
42:48

فَرِحَ

feriHa

sevinir

Şayet onlar, sırt çevirecek olurlarsa, artık Biz seni onların üzerine bir gözetleyici olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet taddırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.

MÜ'MINUN
23:53

فَرِحُونَ

feriHūne

sevinmektedir

Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.

RUM
30:4

يَفْرَحُ

yefraHu

sevinir(ler)

Birkaç yıl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah’ındır. Ve o gün mü’minler sevineceklerdir.

RUM
30:32

فَرِحُونَ

feriHūne

sevinmektedir

(O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış ve kendileri de parça parça olmuşlardır; ki her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.

RUM
30:36

فَرِحُوا

feriHū

sevinirler

Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar.

RA'D
13:26

وَفَرِحُوا

ve feriHū

ve sevindiler

Allah dilediğine rızkı genişletir-yayar ve daraltır da. Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir meta’dan başkası değildir.

RA'D
13:36

يَفْرَحُونَ

yefraHūne

sevinirler

Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilen dolayısıyla sevinirler; fakat (Müslümanların aleyhinde birleşen) gruplardan, onun bazısını inkar edenler vardır. De ki "Ben, yalnızca Allah’a kulluk etmek ve O’na ortak koşmamakla emrolundum. Ben ancak O’na davet ederim ve son dönüşüm O’nadır."

ÂL-I İMRAN
3:120

يَفْرَحُوا

yefraHū

sevinirler

Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların ’hileli düzenleri’ size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır.

ÂL-I İMRAN
3:170

فَرِحِينَ

feriHīne

sevinirler

Allah’ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir.

ÂL-I İMRAN
3:188

يَفْرَحُونَ

yefraHūne

sevinen

Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap vardır.

HADID
57:23

تَفْرَحُوا

tefraHū

şımarmamanız (için)

Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah’ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

TEVBE
9:50

فَرِحُونَ

feriHūne

sevinirler

Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.

TEVBE
9:81

فَرِحَ

feriHa

sevindiler

Allah’ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı.