س و ق kökü Kur'an'da 17 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:42

سَاقٍ

sāḳin

bacakların

Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler.

KIYAMET
75:29

السَّاقُ

s-sāḳu

bacak

(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;

KIYAMET
75:29

بِالسَّاقِ

bis-sāḳi

bacağa

(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;

KIYAMET
75:30

الْمَسَاقُ

l-mesāḳu

sevk

O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.

KAF
50:21

سَائِقٌ

sāiḳun

bir sürücü

(Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir.

SAD
38:33

بِالسُّوقِ

bis-sūḳi

bacaklarını

"Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.

A'RAF
7:57

سُقْنَاهُ

suḳnāhu

onu yollarız

Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde, onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz, ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız.

FURKAN
25:7

الْأَسْوَاقِ

l-esvāḳi

çarşılarda

Dediler ki "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?"

FURKAN
25:20

الْأَسْوَاقِ

l-esvāḳi

çarşılarda

Senden önce gönderdiklerimizden, gerçekten yemek yiyen ve pazarlarda gezen (elçi)lerden başkasını göndermiş değiliz. Biz, sizin kiminizi kimi için deneme (fitne konusu) yaptık. Sabredecek misiniz? Senin Rabbin görendir.

FATIR
35:9

فَسُقْنَاهُ

fe suḳnāhu

böylece onu süreriz

Allah, rüzgarları gönderir, onlar da bulutu kaldırır, böylece Biz onu ölü bir beldeye sürükleriz, onunla, yeri ölümünden sonra diriltiriz. İşte (ölümden sonra) dirilip- yayılma da böyledir.

MERYEM
19:86

وَنَسُوقُ

ve nesūḳu

ve süreceğiz

Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.

NEML
27:44

سَاقَيْهَا

sāḳayhā

bacaklarını

Ona "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir." Dedi ki "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman’la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum."

ZÜMER
39:71

وَسِيقَ

ve sīḳa

ve sürülürler

İnkar edenler, cehenneme bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki "Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" Onlar "Evet." dediler. Ancak azap kelimesi kafirlerin üzerine hak oldu.

ZÜMER
39:73

وَسِيقَ

ve sīḳa

ve sevk edilirler

Rablerinden korkup-sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin."

SECDE
32:27

نَسُوقُ

nesūḳu

sürüyoruz

Görmüyorlar mı; Biz, suyu çorak toprağa sürüyoruz da onunla ekin bitiriyoruz; ondan hayvanları, kendileri yemektedir. Yine de görmüyorlar mı?

ENFAL
8:6

يُسَاقُونَ

yusāḳūne

sürülüyorlarmış

(Herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.

FETIH
48:29

سُوقِهِ

sūḳihi

gövdesinin

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.