وَتَرَىٰ كُلَّ أُمَّةٍ جَاثِيَةً ۚ كُلُّ أُمَّةٍ تُدْعَىٰ إِلَىٰ كِتَابِهَا الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Ve tera külle ümmetin casiyeten küllü ümmetin tüd’a ila kitabiha elyevme tüczevne ma küntüm ta’melun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve görürsün ki her ümmet, diz çökmüş, kendi kitabına çağrılmada. O gün, ne yaptıysanız onun karşılığını bulur, ona göre mücâzâta ve mükâfâta erişirsiniz. |
Abdullah Parlıyan |
Ve o gün bütün insanları, o günün dehşetinden dolayı, zillet içinde diz üstü çökmüş, perişan bir halde görürsün. Herkes kendisi hakkında tutulan kitabıyla, kayıtlarıyla yüzleşmeye çağrılır. O gün ne yaptıysanız mutlaka karşılığını bulacaksınız. |
Adem Uğur |
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir) "Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!" |
Ahmed Hulusi |
Her inanç toplumunu diz üstü çökmüş görürsün! Her inanç toplumu, kendi bilgisine göre çağrılır. "Bu süreç, yaptıklarınızın karşılığını yaşama sürecidir!" (denilir). |
Ahmet Varol |
(O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. ’Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.’ |
Ali Bulaç |
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz." |
Ali Fikri Yavuz |
Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din sahibi) amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek. |
Bayraktar Bayraklı |
“Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.” |
Bekir Sadak |
Her ummeti diz ustu cokmus olarak gorursun. Her ummet kitabina cagrilir. Onlara denir ki «Bugun, size islediginizin karsiligi verilecektir.» |
Celal Yıldırım |
(O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün ve her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün yapageldiğiniz şeylerin karşılığını görürsünüz. |
Cemal Külünkoğlu |
O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. (Onlara) “Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız” (denir). |
Diyanet İşleri |
O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir) "Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir." |
Diyanet Vakfı |
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir) «Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!» |
Edip Yüksel |
Her toplumu diz çökmüş halde görürsün. Her toplum kendi kitabına çağrılır "Bugün size, yaptıklarınızın karşılığı ödenecektir." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır, onlara «Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir. |
Fizil-al il Kuran |
O gün her ümmeti Allah’ın huzurunda diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabını almaya çağırılır «Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.» |
Gültekin Onan |
O gün sen her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz." |
Harun Yıldırım |
O gün sen her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz." |
Hasan Basri Çantay |
Ve sen (Habîbim) her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet kitabı (nın başı) na çağırılacak (ve onlara şöyle denilecekdir) «Bu gün (dünyâda) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecek». |
Hayrat Neşriyat |
Ve (o gün) her ümmeti câsiye (diz çökmüş) olarak görürsün! Her ümmet, kendi kitâbına (amel defterlerine) çağrılır. (Onlara şöyle denilir) `Bugün, yapmakta olduklarınızlakarşılık göreceksiniz!` |
İbn-i Kesir |
Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir. |
İlyas Yorulmaz |
O gün bütün inanç sahibi gurupları diz çökmüş olarak görürsün. Her inanç gurubu, kendi kayıtlarına davet edilir. "Bugün yaptıklarınızın karşılığını alacaksınız" denir. |
İskender Ali Mihr |
Ve bütün ümmetleri diz çökmüş olarak görürsün. Bütün ümmetler kendi kitaplarına davet edilirler. O gün yapmış olduğunuz şeylerin karşılığı (ceza ve mükâfat) verilir. |
Kadri Çelik |
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denir) "Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir." |
Muhammed Esed |
Ve (o Gün) bütün insanları (zillet içinde) diz çökmüş görürsün; herkes kendi sicili ile (yüzleşmeye) çağrılır "Bugün, yaptığınız her şeyin karşılığını göreceksiniz! |
Mustafa İslamoğlu |
Ve o gün her toplumu zillet içinde diz çökmüş bir halde göreceksin; her toplum kendi hesabını (görmeye) çağrılacak "Bugün yapa geldiğiniz her şeyin karşılığını bulacaksınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. «Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız (denilecektir).» |
Ömer Öngüt |
O gün her ümmeti diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir) "Bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!" |
Sadık Türkmen |
Her toplumu dizleri üzerine çökmüş halde görürsün! Her toplum kendi kitabına (kayıtları tutulan kütüğüne) çağırılır (ve denilir ki) "Bugün, yaptıklarınızın karşılığı verilecektir." |
Seyyid Kutub |
«Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.» |
Suat Yıldırım |
O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız. |
Süleyman Ateş |
(O gün) Her ümmeti (Allâh’ın huzûrunda) toplanmış görürsün. Her ümmet, kendi Kitabına (yaptığı işlerin tutanağı olan amel defterine) çağırılır "Bugün yaptıklarınızla cezâlandırılacaksınız!" |
Şaban Piriş |
O gün, her ümmeti diz üstü çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır -Bugün, yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz! denir. |
Tefhim-ul Kur'an |
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kıtabına çağrılır. «Bugün yapmakta olduklarınızla karşılık göreceksiniz.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And thou wilt see every sect bowing the knee Every sect will be called to its Record "This Day shall ye be recompensed for all that ye did! |
وَتَرَىٰ ve terā |
ve görürsün | ر ا ي |
كُلَّ kulle |
her | ك ل ل |
أُمَّةٍ ummetin |
ümmeti | ا م م |
جَاثِيَةً cāṧiyeten |
toplanmış | ج ث و |
كُلُّ kullu |
her | ك ل ل |
أُمَّةٍ ummetin |
ümmet | ا م م |
تُدْعَىٰ tud’ǎā |
çağırılır | د ع و |
إِلَىٰ ilā |
||
كِتَابِهَا kitābihā |
kendi Kitabına | ك ت ب |
الْيَوْمَ l-yevme |
bugün | ي و م |
تُجْزَوْنَ tuczevne |
cezalandırılacaksınız | ج ز ي |
مَا mā |
şeylerle | |
كُنْتُمْ kuntum |
olduğunuz | ك و ن |
تَعْمَلُونَ teǎ’melūne |
yapıyor(lar) | ع م ل |