حَتَّىٰ إِذَا رَأَوْا مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ أَضْعَفُ نَاصِرًا وَأَقَلُّ عَدَدًا

Hatta iza reev ma yu’adune feseya’lemune men ed’afu nasıren ve ekallu ’adeden.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sonunda, vaadedilen şeyi gördüler mi artık bilirler kimmiş yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından taraftarı daha az?

Abdullah Parlıyan

Nihayet o inkârcılar tehdit edildikleri azabı ve kıyamet saatini gördükleri zaman kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bilip öğreneceklerdir.

Adem Uğur

Sonunda, tehdit edilip durduklarını (azabı, kıyameti) gördükleri zaman, kim yardımcı olma bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az imiş, bileceklerdir.

Ahmed Hulusi

Nihayet vadolundukları şeyi (ölüm) gördüklerinde anlayacaklar kim azınlıkta ve çaresizmiş!

Ahmet Varol

Nihayet o inkârcılar tehdit edildikleri azabı ve kıyamet saatini gördükleri zaman kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bilip öğreneceklerdir.

Ali Bulaç

Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır."

Ali Fikri Yavuz

Nihayet o vaad olundukları azabı (kıyamette) gördükleri vakit; yardımcısı en zayıf, sayıca da en az olan kimmiş bilecekler; (O mu, yoksa kendileri mi).

Bayraktar Bayraklı

Sonunda uyarıldıkları azabı gördüklerinde, kimin yardımcıları daha zayıf ve taraftarlarının daha az olduğunu bileceklerdir.”

Bekir Sadak

Sonunda, kendilerine soz verileni gordukleri zaman, kimin yardimcisinin daha gucsuz va sayisinin daha az oldugunu bileceklerdir.

Celal Yıldırım

Nihayet o va’dolunduklarını görecekleri vakit, kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayı bakımından daha az olduğunu bileceklerdir.

Cemal Külünkoğlu

Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini (kıyameti/azabı) gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.

Diyanet İşleri

Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.

Diyanet Vakfı

Sonunda, tehdit edilip durduklarını (azabı, kıyameti) gördükleri zaman, kim yardımcı olma bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az imiş, bileceklerdir.

Edip Yüksel

Kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz ve sayıca az olduğunu görecekler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Kendilerine vaad edilen şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının en zayıf ve en az olduğunu bileceklerdir.

Fizil-al il Kuran

Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.

Gültekin Onan

Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır."

Harun Yıldırım

Nihayet tehdit olundukları şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcılarının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.

Hasan Basri Çantay

Nihayet onlar tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) gördükleri zaman kimin yardımcısı daha zaîf, sayısı daha azmış bileceklerdir.

Hayrat Neşriyat

Nihâyet tehdîd olunup durdukları (Cehennem azâbı)nı gördükleri zaman, artık kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir!

İbn-i Kesir

Nihayet kendilerine vaadedilenleri gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.

İlyas Yorulmaz

Onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayıca az olduğunu öğrenecekler.

İskender Ali Mihr

Nihayet vaadolundukları şeyi gördükleri zaman, artık kimin yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından daha az, yakında bilecekler.

Kadri Çelik

Sonunda onlar, kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.

Muhammed Esed

(Öyleyse bırak,) önceden uyarıldıkları (akibet)i görecekleri an gelinceye kadar (beklesinler), o zaman anlayacaklar kim, hangi (tür) insan daha çaresiz ve daha kimsesizdir!

Mustafa İslamoğlu

Tehdit edildikleri azabı görünceye kadar yolları var; işte o zaman, kimin yardıma daha muhtaç ve sayıca az olduğunu anlayacaklar.

Ömer Nasuhi Bilmen

(24-25) Tehdid olunur oldukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdir ki, yardımcı itibariyle en zaif ve adeden en az olan kim imiş? De ki «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?»

Ömer Öngüt

Nihayet onlar kendilerine vaad olunan şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.

Sadık Türkmen

Sonunda vadolundukları şeyi gördükleri zaman, yardımcısı en zayıf ve sayıca en az olanın kim olduğunu yakında bilecekler!

Seyyid Kutub

Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.

Suat Yıldırım

Kendilerine vâd olunan azabı veya kıyamet saatini gördüklerinde, kimin yardımcılarının daha zayıf, kimin askerlerinin daha az olduğunu, işte o zaman anlayacaklardır.

Süleyman Ateş

Kendilerine va’dedilen şeyi (ya azâbı veya kıyâmet sâ’atini) gördükleri zaman, kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.

Şaban Piriş

Kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayısının az olduğunu anlayacaklar.

Tefhim-ul Kur'an

Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.»

Yaşar Nuri Öztürk

Sonunda, onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, yardımcı bakımından daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.

Yusuf Ali (İngilizce)

At length, when they see (with their own eyes) that which they are promised,- then will they know who it is that is weakest in (his) helper and least important in point of numbers.

KELİME KÖKLERİ
حَتَّىٰ
Hattā
nihayet
إِذَا
iƶā
zaman
رَأَوْا
raev
gördükleri ر ا ي
مَا
şeyi
يُوعَدُونَ
yūǎdūne
kendilerine va’dedilen و ع د
فَسَيَعْلَمُونَ
feseyeǎ’lemūne
bileceklerdir ع ل م
مَنْ
men
kimin
أَضْعَفُ
eD’ǎfu
daha zayıftır ض ع ف
نَاصِرًا
nāSiran
yardım edeni ن ص ر
وَأَقَلُّ
ve eḳallu
ve daha azdır ق ل ل
عَدَدًا
ǎdeden
sayıca ع د د