FURKAN 25:72
بِاللَّغْوِ
bil-leğvi
boş söze
|
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
|
وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
Vellezıne la yeşhedunez zura ve iza merru bil lağvi merru kiram
|
MERYEM 19:62
|
Onda ‘boş bir söz’ işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.
|
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا إِلَّا سَلَامًا ۖ وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Lâ yesmeûne fîhâ lagven illâ selâmâ(selâmen), ve lehum rızkuhum fîhâ bukraten ve aşiyyâ(aşiyyen)
|
VAKI'A 56:25
لَغْوًا
leğven
boş bir söz
|
Orada, ne ’saçma ve boş bir söz’ işitirler, ne günaha sokma.
|
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا
La yesme’une fiyha lağven ve la te’siymen.
|
KASAS 28:55
اللَّغْوَ
l-leğve
boş söz
|
’Boş ve yararsız olan sözü’ işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve "Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler.
|
وَإِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ أَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ
Ve iza semiullağve a’adu anhü ve kalu lena a’malüna ve leküm a’malüküm selamün aleyküm la nebteğıl cahilın
|
FUSSILET 41:26
وَالْغَوْا
velğav
ve gürültü edin
|
İnkar edenler dediler ki "Bu Kur’an’ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın. Belki üstün gelirsiniz."
|
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهَٰذَا الْقُرْآنِ وَالْغَوْا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ
Ve kalellezıne keferu la tesmeu li hazel kur’ani velğav fıhi lealleküm tağlibun
|
GAŞIYE 88:11
لَاغِيَةً
lāğiyeten
boş söz
|
Orda anlamsız bir söz işitmez.
|
لَا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً
La tesme’u fiyha lağıyeten
|
MÜ'MINUN 23:3
اللَّغْوِ
l-leğvi
boş şeyler-
|
Onlar, ’tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir;
|
وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ
Vellezıne hüm anil lağvi mu’ridun
|
TUR 52:23
|
Orada bir kadeh kapışır-çekişirler ki, onda ne ’boş ve saçma bir söz’, ne günaha sokma yoktur.
|
يَتَنَازَعُونَ فِيهَا كَأْسًا لَا لَغْوٌ فِيهَا وَلَا تَأْثِيمٌ
Yetenazeune fiha ke’sel la lağvun fiha ve la te’sim
|
NEBE 78:35
|
İçinde, ne ’boş ve saçma bir söz’ işitirler, ne bir yalan.
|
لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّابًا
La yesme’une fiyha lağven ve la kizzaben.
|
BAKARA 2:225
بِاللَّغْوِ
bil-leğvi
kasıtsız
|
Allah sizi, yeminlerinizdeki ’rastgele söylemelerinizden, boş, amaçsız sözler’den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır.
|
لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَٰكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ ۗ وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ
La yüahızükümüllahü bil lağvi fı eymaniküm ve lakiy yüahızüküm bi ma kesebet kulubüküm vallahu ğafurun halım
|
MAIDE 5:89
بِاللَّغْوِ
bil-leğvi
lağvdan ötürü
|
Allah sizi, yeminlerinizdeki ‘rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden’ dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) kefareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin kefaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.
|
لَا يُؤَاخِذُكُمُ اللَّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَٰكِنْ يُؤَاخِذُكُمْ بِمَا عَقَّدْتُمُ الْأَيْمَانَ ۖ فَكَفَّارَتُهُ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاكِينَ مِنْ أَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ أَهْلِيكُمْ أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ ۖ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ ۚ ذَٰلِكَ كَفَّارَةُ أَيْمَانِكُمْ إِذَا حَلَفْتُمْ ۚ وَاحْفَظُوا أَيْمَانَكُمْ ۚ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
La yüahızükümüllahü billağvi fı eymaniküm ve lakiy yüahızüküm bima akkadtümül eyman fe keffaratühu ıt’amü aşerati mesakıne min evsetı ma tut’ımune ehlıküm evkisvetühüm ev tahrıru rakabeh fe mel lem yecid fe sıyamü selaseti eyyam zalike kefferatü eymaniküm iza haleftüm vahfezu eymaneküm kezalike yübeyyinüllahü leküm ayatihı lealleküm teşkürun
|