ث ب ت kökü Kur'an'da 19 defa geçmektedir.

AYETLER

FURKAN
25:32

لِنُثَبِّتَ

linuṧebbite

biz sağlamlaştırmak için

İnkar edenler dediler ki "Kur’an Ona tek bir defada, toplu olarak indirilmeli değil miydi?" Biz onunla kalbini sağlamlaştırıp-pekiştirmek için böylece (ayet ayet indirdik) ve onu ’belli bir okuma düzeniyle (tertil üzere) düzene koyup’ okuduk.

İSRA
17:74

ثَبَّتْنَاكَ

ṧebbetnāke

biz seni sağlamlaştırmış

Eğer Biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, onlara az bir şey (de olsa) eğilim gösterecektin.

HUD
11:120

نُثَبِّتُ

nuṧebbitu

sağlamlaştıracak

Sana elçilerin haberlerinden -kalbini sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve mü’minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.

NAHL
16:94

ثُبُوتِهَا

ṧubūtihā

sağlam bastıktan

Yeminlerinizi kendi aranızda, bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah’ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azap da sizin içindir.

NAHL
16:102

لِيُثَبِّتَ

liyuṧebbite

sağlamlaştırmak için

De ki "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur’an’ı) hak olarak Rabbinden Ruhu’l-Kudüs indirmiştir."

İBRAHIM
14:24

ثَابِتٌ

ṧābitun

sabit

Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir.

İBRAHIM
14:27

يُثَبِّتُ

yuṧebbitu

tesbit eder

Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar.

İBRAHIM
14:27

الثَّابِتِ

ṧ-ṧābiti

sağlam

Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar.

RA'D
13:39

وَيُثْبِتُ

ve yuṧbitu

ve (dilediğini) bırakır

Allah, dilediğini ortadan kaldırır ve bırakır. Kitabın anası O’nun Katındadır.

BAKARA
2:250

وَثَبِّتْ

ve ṧebbit

ve sağlam tut

Onlar, Calut ve ordusuna karşı meydana (savaşa) çıktıklarında, dediler ki "Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl (kaydırma) ve kafirler topluluğuna karşı bize yardım et."

BAKARA
2:265

وَتَثْبِيتًا

ve teṧbīten

ve kökleştirmek için

Yalnızca Allah’ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip-güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki, ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır). Allah, yaptıklarınızı görendir.

ENFAL
8:11

وَيُثَبِّتَ

ve yuṧebbite

ve pekiştirmek için

Hani Kendisi’nden bir güvenlik olarak sizi bir uyuklama bürüyordu. Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gidermek, kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu) pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştırmak için size gökten su indiriyordu.

ENFAL
8:12

فَثَبِّتُوا

feṧebbitū

siz pekiştirin

Rabbin meleklere vahyetmişti ki "Şüphesiz Ben sizinleyim, iman edenlere sağlamlık katın, inkar edenlerin kalplerine amansız bir korku salacağım. Öyleyse (ey Müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına."

ENFAL
8:30

لِيُثْبِتُوكَ

liyuṧbitūke

seni tutup bağlamaları için

Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır.

ENFAL
8:45

فَاثْبُتُوا

feṧbutū

sebat edin

Ey iman edenler, bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman, dayanıklılık gösterin ve Allah’ı çokça zikredin. Ki kurtuluş (felah) bulasınız.

ÂL-I İMRAN
3:147

وَثَبِّتْ

ve ṧebbit

ve sağlam tut

Onların söyledikleri "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.

NISA
4:66

تَثْبِيتًا

teṧbīten

sağlamlıkta

Eğer gerçekten Biz, onlara "Kendinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın" diye yazmış olsaydık, onlardan az bir bölümü dışında, bunu yapmazlardı. Onlar, kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu şüphesiz onlar için hayırlı ve daha sağlam olurdu.

MUHAMMED
47:7

وَيُثَبِّتْ

ve yuṧebbit

ve sağlam tutar

Ey iman edenler, eğer siz Allah’a (Allah adına İslama ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.

TEVBE
9:46

فَثَبَّطَهُمْ

feṧebbeTahum

ve onları durdurdu

Eğer (savaşa) çıkmak isteselerdi, herhalde ona bir hazırlık yaparlardı. Ancak Allah, (savaşa) gönderilmelerini çirkin gördü de ayaklarını doladı ve; "(Onlara) Siz de oturanlarla birlikte oturun" denildi.