ز ع م kökü Kur'an'da 17 defa geçmektedir.

AYETLER

KALEM
68:40

زَعِيمٌ

zeǐymun

kefildir

Onlara sor "Hangisi bunun savunuculuğunu yapacak?

KASAS
28:62

تَزْعُمُونَ

tez’ǔmūne

zannettikleriniz

O gün (Allah) onlara seslenerek "Bana ortak olarak öne sürdükleriniz nerede?" der.

KASAS
28:74

تَزْعُمُونَ

tez’ǔmūne

sandığınız şeyler

O gün (Allah) onlara seslenerek "Bana ortak olarak öne sürdükleriniz nerede" der.

İSRA
17:56

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

(tanrı olduğunu) sandığınız şeylere

De ki "O’nun dışında (ilah olarak) öne sürdüklerinizi çağırın, onlar sizden ne zararı uzaklaştırabilirler, ne de (onu yararınıza) dönüştürebilirler.

İSRA
17:92

زَعَمْتَ

zeǎmte

zannettiğin

"Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin."

YUSUF
12:72

زَعِيمٌ

zeǐymun

kefilim

Dediler ki "Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim."

EN'ÂM
6:22

تَزْعُمُونَ

tez’ǔmūne

zannetmekte

Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"

EN'ÂM
6:94

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

sandığınız

Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) ’teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)’ Bize geldiniz ve size lütfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır.

EN'ÂM
6:94

تَزْعُمُونَ

tez’ǔmūne

sandığınız

Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) ’teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)’ Bize geldiniz ve size lütfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır.

EN'ÂM
6:136

بِزَعْمِهِمْ

bizeǎ’mihim

zanlarınca

O’nun üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca "Bu Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah’a ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

EN'ÂM
6:138

بِزَعْمِهِمْ

bizeǎ’mihim

zanlarınca

Ve kendi zanlarınca dediler ki "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır." Öyle hayvanlar vardır ki, -O’na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah’ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir.

SEBE
34:22

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

(tanrı) sandığınız

De ki "Allah’ın dışında (tanrı diye) öne sürdüklerinizi çağırın. Onların göklerde ve yerde bir zerre ağırlığınca bile (hiçbir şeye) güçleri yetmez; onların bu ikisinde hiçbir ortaklığı olmadığı gibi, O’nun bunlardan hiçbir destekçi olanı da yoktur.

KEHF
18:48

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

siz sanmıştınız

Onlar senin Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, siz ilk defa yarattığımız gibi Bize gelmiş oldunuz. Hayır, Bizim size bir kavuşma-zamanı tespit etmediğimizi sanmıştınız değil mi?

KEHF
18:52

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

zannettiğiniz

(Kafirlere) "Benim ortaklarım sandığınız şeyleri çağırın" diyeceği gün; işte onları çağırmışlardır, ama onlar, kendilerine cevap vermemişlerdir. Biz onların aralarında bir uçurum koyduk.

CUM'A
62:6

زَعَمْتُمْ

zeǎmtum

sanıyorsanız

De ki "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Allah’ın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız, şu halde ölümü temenni edin; eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın)."

NISA
4:60

يَزْعُمُونَ

yez’ǔmūne

zanneden(leri)

Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.

TEĞABUN
64:7

زَعَمَ

zeǎme

sandılar

İnkar edenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki "Hayır, Rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Allah’a göre oldukça kolaydır."