غ ر ب kökü Kur'an'da 19 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜZZEMMIL
73:9

وَالْمَغْرِبِ

velmeğribi

ve batının

(Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka İlah yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekil tut.

KAF
50:39

الْغُرُوبِ

l-ğurūbi

batmadan

Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.

A'RAF
7:137

وَمَغَارِبَهَا

ve meğāribehā

ve batılarına

Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz’afları) mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğulları’na olan o güzel sözü (vaadi), sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı (yerine geldi). Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini (köşklerini, saraylarını) da yerle bir ettik.

FATIR
35:27

وَغَرَابِيبُ

ve ğarābību

ve simsiyah

Allah’ın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı renkleri değişik ve siyah yollar (kıldık).

TA-HA
20:130

غُرُوبِهَا

ğurūbihā

batmasından

Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.

ŞU'ARA
26:28

وَالْمَغْرِبِ

velmeğribi

ve batının

"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan herşeyin de Rabbidir" dedi (Musa).

KASAS
28:44

الْغَرْبِيِّ

l-ğarbiyyi

batı

Musa’ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur’un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

KEHF
18:17

غَرَبَتْ

ğarabet

battığı

(Onlara baktığında) Görürsün ki, güneş doğduğunda mağaralarına sağ yandan yönelir, battığında onları sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (mağaranın) geniş boşluğundalardı. Bu, Allah’ın ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, işte hidayet bulan odur, kimi saptırırsa onun için asla doğru-yolu gösterici bir veli bulamazsın.

KEHF
18:86

مَغْرِبَ

meğribe

battığı yere

Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki "Ey Zu’l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin."

KEHF
18:86

تَغْرُبُ

teğrubu

batarken

Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki "Ey Zu’l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin."

ME'ARIC
70:40

وَالْمَغَارِبِ

velmeğāribi

ve batıların

Artık, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim; Biz gerçekten güç yetireniz;

RAHMAN
55:17

الْمَغْرِبَيْنِ

l-meğribeyni

iki batının

O, iki doğunun da Rabbidir, iki batının da Rabbidir.

BAKARA
2:115

وَالْمَغْرِبُ

velmeğribu

batı da

Doğu da Allah’ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.

BAKARA
2:142

وَالْمَغْرِبُ

velmeğribu

ve batı

Birtakım beyinsiz insanlar "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki "Doğu da Allah’ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."

BAKARA
2:177

وَالْمَغْرِبِ

velmeğribi

ve batı

Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

BAKARA
2:258

الْمَغْرِبِ

l-meğribi

batı-

Allah, kendisine mülk verdi, diye Rabbi konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim "Benim Rabbim diriltir ve öldürür" demişti; o da "Ben de öldürür ve diriltirim" demişti. (O zaman) İbrahim "Şüphe yok, Allah Güneş’i doğudan getirir, (hadi) sen de onu batıdan getir" deyince, o inkarcı böylece afallayıp kalmıştı. Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

NUR
24:35

غَرْبِيَّةٍ

ğarbiyyetin

batıdan

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir.

MAIDE
5:31

غُرَابًا

ğurāben

bir karga

Derken, Allah, ona, yeri eşeleyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi. "Bana yazıklar olsun" dedi. "Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?" Artık o, pişman olmuştu.

MAIDE
5:31

الْغُرَابِ

l-ğurābi

karga

Derken, Allah, ona, yeri eşeleyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi. "Bana yazıklar olsun" dedi. "Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?" Artık o, pişman olmuştu.