Ali Bulaç | |
---|---|
1. (Hiç değilse kendilerini) Kureyş’i ‘bir araya getirip anlaştırdığı’ |
لِإِيلَافِ قُرَيْشٍ Li iylafi kurayş |
إِيلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَاءِ وَالصَّيْفِ İylafihim rıhleteş şitai ves sayf |
|
فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هَٰذَا الْبَيْتِ Felya’büdu rabbe hazelbeyt |
|
4. Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır. |
الَّذِي أَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَآمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ Ellezı at’amehüm min cuıv ve amenehüm min havf |