İbn-i Kesir 

1. Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikayette bulunanın sözünü işitmiştir. Allah; sizin konuşmanızı işitir. Muhakkak ki Allah; Semi’dir, Basir’dir.

2. İçinizden zihar yapanların karıları onların anaları değildir. Anaları, ancak kendilerini doğuranlardır. Şüphesiz ki onlar, çirkin ve yalan bir laf söylüyorlar. Ve muhakkak ki Allah; Afüvv’dür, Gafur’dur.

3. Karılarından zıhar ile ayrılmak isteyip de sonra dediklerini geri alanların aileleriyle temas etmeden önce bir köle azad etmeleri gerekir. Size böylece öğüt verilmektedir. Allah; yaptıklarınızdan haberdardır.

4. Kim de bulamazsa; temas etmezden önce birbiri peşinden iki ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen altmış yoksulu doyurur. Bu; Allah’a ve peygamberine iman etmekte olduğunuz içindir. Bunlar, Allah’ın hudududur. Ve kafirler için elim bir azab vardır.

5. Allah’a ve Rasulüne muhalefet edenler; kendilerinden öncekiler nasıl alçaltıldı ise öyle alçaltılacaklardır. Halbuki Biz, apaçık ayetler indirmişizdir. Ve küfredenlere horlayıcı bir azab vardır.

6. O gün; Allah, onların hepsini diriltecek ve kendilerine işlediklerini haber verecektir. Allah, onları bir bir saymıştır. Ama kendileri unutmuşlardır. Ve Allah; her şeye şahiddir.

7. Bilmez misin ki Allah; göklerde olanları da, yerde olanları da bilir. Üç kişinin gizli bulunduğu yerde dördüncü mutlaka O’dur, beş kişinin gizli bulunduğu yerde altıncı mutlaka O’dur. Bundan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka onlarla beraberdir. Sonra, bütün yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Muhakkak ki Allah, her şeyi bilendir.

8. Gizli gizli konuşmaktan men’edildikleri halde, men’edildikleri şeyi yapmaya kalkışanlarla günah işlemek, düşmanlık etmek ve Peygambere karşı gelmek konusunda gizlice konuşanları görmedin mi? Sana geldikleri zaman, seni Allah’ın selamladığı bir şeyle selamlarlar. Kendi aralarında da Söylediklerimiz yüzünden Allah’ın bize azab etmesi gerekmez miydi? derler. Onlara cehennem yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir.

9. Ey iman edenler; aranızda gizli konuşacağınız zaman; günahı, düşmanlığı ve Peygambere isyanı fısıldaşmayın. Birr’i, takvayı konuşun ve huzurunda toplanacağınız Allah’tan korkun.

10. Gizli konuşmalar, ancak iman edenleri üzmek için şeytandandır. Halbuki Allah’ın izni olmadıkça onlara hiç bir şeyle zarar veremez. Mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.

11. Ey iman edenler; size Meclislerde yer açın, denilince; yer açın ki, Allah da size açsın. Kalkın, denince de kalkın ki, Allah içinizden iman etmiş olanları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah; yaptıklarınızdan haberdardır.

12. Ey iman edenler; Peygamberle mahrem bir şey konuşacağınız vakit, bu konuşmanızdan önce sadaka verin. Bu; sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bir şey bulamazsanız, şüphesiz ki Allah; Gafur’dur, Rahim’dir.

13. Mahrem bir şey konuşmazdan önce, sadaka vermekten korktunuz mu da yerine getirmediniz? Fakat Allah, sizin tevbelerinizi kabul etti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve Rasulüne itaat edin. Allah; işlediklerinizden haberdardır.

14. Bakmaz mısın onlara ki, Allah’ın, kendilerine gazab ettiği bir kavmi dost edinmişlerdir? Onlar; ne sizdendir, ne de onlardan. Ve bile bile yalan yere yemin etmektedirler.

15. Allah; onlara şiddetli bir azab hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür.

16. Onlar; yeminlerini kalkan edindiler de Allah yolundan alıkoydular. İşte onlara, horlayıcı bir azab vardır.

17. Onların malları da, oğulları da Allah katında kendilerine bir fayda vermez. Onlar, cehennem ashabıdırlar ve orada ebediyyen kalacaklardır.

18. Allah, onların hepsini yeniden dirilteceği gün; size yemin ettikleri gibi, O’na da yemin ederler. Ve gerçekten bir şey üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki; onlar, gerçekten yalancılardır.

19. Şeytan onlara baskın gelip Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin ki; şeytanın taraftarları muhakkak hüsrana uğrayanların kendileridir.

20. Allah’a ve Peygamberine muhalefet edenler; işte onlar, en çok zillete düşenlerle beraberdirler.

21. Allah Andolsun ki Ben ve Peygamberlerim elbette galip geleceğiz, diye yazmıştır. Muhakkak ki Allah; Kavi’dir, Aziz’dir.

22. Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kavmin; kendi babaları, oğulları, kardeşleri veya akrabaları da olsa Allah ve Peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Bunlar orada ebediyyen kalacaklardır. Allah; onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnud olmuşlardır. İşte onlar; Allah’ın hizbidir. Dikkat edin; Allah’ın hizbi, felaha erenlerin kendileridir.