ا ث ر kökü Kur'an'da 21 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜDDESIR
74:24

يُؤْثَرُ

yu'ṧeru

rivayet edilip öğretilen

Böylece "Bu, yalnızca ’aktarılarak öğrenilen’ bir büyüdür" dedi.

A'LA
87:16

تُؤْثِرُونَ

tu'ṧirūne

siz yeğliyorsunuz

Hayır siz, dünya hayatını seçip üstün tutuyorsunuz.

YASIN
36:12

وَاثَارَهُمْ

ve āṧārahum

ve eserlerini

Şüphesiz Biz, ölüleri Biz diriltiriz; onların önden takdim ettiklerini ve eserlerini Biz yazarız. Biz herşeyi, apaçık bir kitapta tespit edip korumuşuz.

TA-HA
20:72

نُؤْثِرَكَ

nu'ṧirake

seni tercih edemeyiz

Dediler ki "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla ’tercih edip-seçmeyiz." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin."

TA-HA
20:84

أَثَرِي

eṧerī

benim izim

Dedi ki "Onlar arkamda izim üzerindedirler, hoşnut kalman için, Sana gelmekte acele ettim Rabbim."

TA-HA
20:96

أَثَرِ

eṧeri

eseri-

Dedi ki "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi."

YUSUF
12:91

اثَرَكَ

āṧerake

seni üstün kıldı

Dediler ki "Allah adına, hayret, Allah seni gerçekten bize karşı tercih edip-seçmiştir ve biz de gerçekten hataya düşenler idik."

SAFFAT
37:70

اثَارِهِمْ

āṧārihim

onların izleri

Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı.

MÜ'MIN
40:21

وَاثَارًا

ve āṧāran

ve eserleri bakımından

Onlar, yeryüzünde gezip-dolaşmıyorlar mı ki, böylece kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allah, onları günahları dolayısıyla (azapla) yakalayıverdi. Onları Allah’tan koruyacak kimse olmadı.

MÜ'MIN
40:82

وَاثَارًا

ve āṧāran

ve eserleri bakımından

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamadı.

ZUHRUF
43:22

اثَارِهِمْ

āṧārihim

onların izleri

Hayır; dediler ki "Gerçekten atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk ve doğrusu biz onların izleri (eserleri) üstünde doğru olana (hidayete) yönelmiş (kimse)leriz."

ZUHRUF
43:23

اثَارِهِمْ

āṧārihim

onların izlerine

İşte böyle, senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım, mutlaka onun ’refah içinde şımarıp azan önde gelenleri’ (şöyle) demişlerdir "Gerçekten biz, atalarımızı bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve doğrusu biz, onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz."

AHKAF
46:4

أَثَارَةٍ

eṧāratin

bir kalıntı

De ki "Gördünüz mü haber verin; Allah’tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin."

KEHF
18:6

اثَارِهِمْ

āṧārihim

peşlerinde

Şimdi onlar bu söze (Kur’an’a) inanmayacak olurlarsa Sen, onların peşi sıra esef ederek kendini kahredeceksin (öyle mi)?

KEHF
18:64

اثَارِهِمَا

āṧārihimā

izleri

(Musa) Dedi ki "Bizim de aradığımız buydu." Böylelikle ikisi izleri üzerinde geriye doğru gittiler.

NAZI'AT
79:38

وَاثَرَ

ve āṧera

ve yeğlemişse

Ve dünya hayatını seçerse,

RUM
30:50

اثَارِ

āṧāri

eserlerine

Şimdi Allah’ın rahmetinin eserlerine bak; ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltmektedir? Şüphesiz O, ölüleri de gerçekten diriltecektir. O, herşeye güç yetirendir.

HAŞR
59:9

وَيُؤْثِرُونَ

veyu'ṧirūne

ve tercih ederler

Kendilerinden önce o yurdu (Medine’yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ’cimri ve bencil tutkularından’ korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.

FETIH
48:29

أَثَرِ

eṧeri

izi-

Muhammed, Allah’ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah’tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’taki vasıfları budur İncil’deki vasıfları ise Sanki bir ekin; filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu,) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va’detmiştir.

MAIDE
5:46

اثَارِهِمْ

āṧārihim

onların ardından

Onların (peygamberleri) ardından yanlarındaki Tevrat’ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa’yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat’ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil’i verdik.

HADID
57:27

اثَارِهِمْ

āṧārihim

bunların izleri

Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik; ona İncil’i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve merhamet kıldık. (Bir bid’at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah’ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olanlardır.