ج ن ب kökü Kur'an'da 33 defa geçmektedir.

AYETLER

A'LA
87:11

وَيَتَجَنَّبُهَا

ve yetecennebuhā

ve ondan kaçınır

’Mutsuz-bedbaht’ olan ondan kaçınır.

LEYL
92:17

وَسَيُجَنَّبُهَا

veseyucennebuhā

ve ondan uzak tutulur

Sakınan ise, ondan uzak tutulacaktır.

NECM
53:32

يَجْتَنِبُونَ

yectenibūne

kaçınırlar

Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp-durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir.

MERYEM
19:52

جَانِبِ

cānibi

tarafından

Ona, Tur’un sağ yanından seslendik ve onu (kendisiyle) gizlice söyleşmek için yakınlaştırdık.

TA-HA
20:80

جَانِبَ

cānibe

yanında

Ey İsrailoğulları, andolsun, sizi düşmanlarınızdan kurtardık. Tur’un sağ yanında sizinle vaadleştik ve üzerinize kudret helvasıyla bıldırcın indirdik.

KASAS
28:11

جُنُبٍ

cunubin

uzaktan

Ve onun kız kardeşine "Onu izle," dedi. Böylece o da, kendileri farkında değilken onu uzaktan gözetledi.

KASAS
28:29

جَانِبِ

cānibi

(sağ) yanında

Böylelikle Musa, süreyi tamamlayıp ailesiyle birlikte yola koyulunca, Tur tarafında bir ateş gördü. Ailesine "Siz durun, gerçekten bir ateş gördüm; umarım ondan ya bir haber, ya da ısınmanız için bir kor parçası getiririm" dedi.

KASAS
28:44

بِجَانِبِ

bicānibi

tarafında

Musa’ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur’un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.

KASAS
28:46

بِجَانِبِ

bicānibi

yanında

(Musa’ya) Seslendiğimiz zaman da, sen Tur’un yanında değildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olmak üzere senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için (gönderildin). Umulur ki, öğüt alıp düşünürler diye.

İSRA
17:68

جَانِبَ

cānibe

ters çevirip

Kara tarafında sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden veya üzerinize taş yığınları yüklü bir kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil bulamazsınız.

İSRA
17:83

بِجَانِبِهِ

bicānibihi

yanını

İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır.

YUNUS
10:12

لِجَنْبِهِ

licenbihi

yan yatarken

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken Bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara Bizi hiç çağırmamış gibi döner-gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir.

SAFFAT
37:8

جَانِبٍ

cānibin

yandan

Ki onlar, Mele’i A’la’ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

ZÜMER
39:17

اجْتَنَبُوا

ctenebū

kaçınan(lara)

Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.

ZÜMER
39:56

جَنْبِ

cenbi

yanında

Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün) "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben, (Allah’ın diniyle) alay edenlerdendim."

FUSSILET
41:51

بِجَانِبِهِ

bicānibihi

ve yan çizer

İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.

ŞURA
42:37

يَجْتَنِبُونَ

yectenibūne

onlar kaçınırlar

(Bunlar,) Büyük günahlardan ve çirkin -utanmazlıklardan kaçınanlar ve gazablandıkları zaman bağışlayanlar,

NAHL
16:36

وَاجْتَنِبُوا

vectenibū

ve kaçının

Andolsun, Biz her ümmete "Allah’a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.

İBRAHIM
14:35

وَاجْنُبْنِي

vecnubnī

beni uzak tut

Hani İbrahim şöyle demişti "Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara kulluk etmekten uzak tut."

SECDE
32:16

جُنُوبُهُمْ

cunūbuhum

yanları

Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

HAC
22:30

فَاجْتَنِبُوا

fectenibū

artık kaçının

İşte böyle; kim Allah’ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin Katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.

HAC
22:30

وَاجْتَنِبُوا

vectenibū

ve kaçının

İşte böyle; kim Allah’ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin Katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.

HAC
22:36

جُنُوبُهَا

cunūbuhā

yanları üzerine (canları çıkınca)

İri cüsseli develeri size Allah’ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah’ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz.

ÂL-I İMRAN
3:191

جُنُوبِهِمْ

cunūbihim

yanları

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru."

NISA
4:31

تَجْتَنِبُوا

tectenibū

kaçınırsanız

Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi ’onurlu-üstün’ bir makama sokarız.

NISA
4:36

الْجُنُبِ

l-cunubi

uzak

Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

NISA
4:36

بِالْجَنْبِ

bil-cenbi

yan(ınız)daki

Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.

NISA
4:43

جُنُبًا

cunuben

cünüp iken

Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

NISA
4:103

جُنُوبِكُمْ

cunūbikum

yanlarınız

Namazı bitirdiğinizde, Allah’ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık ’güvenliğe kavuşursanız’ namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

HUCURAT
49:12

اجْتَنِبُوا

ctenibū

sakının

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın). Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.

MAIDE
5:6

جُنُبًا

cunuben

cünüp

Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.

MAIDE
5:90

فَاجْتَنِبُوهُ

fectenibūhu

bunlardan kaçının

Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.

TEVBE
9:35

وَجُنُوبُهُمْ

ve cunūbuhum

ve yanları

Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve) "İşte bu, kendiniz için yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın" (denilecek).