TEKVIR 81:2
النُّجُومُ
n-nucūmu
yıldızlar
|
Yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman,
|
وَإِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْ
Ve izennucumunkederet.
|
NECM 53:1
وَالنَّجْمِ
vennecmi
yıldıza andolsun
|
Battığı zaman yıldıza andolsun;
|
وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَىٰ
Ven necmi iza heva
|
MÜRSELAT 77:8
النُّجُومُ
n-nucūmu
yıldızların
|
Yıldızlar ’örtülüp (ışıkları) silindiği’ zaman,
|
فَإِذَا النُّجُومُ طُمِسَتْ
Feizennucumu tumiset.
|
TARIK 86:3
النَّجْمُ
En-necmu
yıldızdır
|
(Karanlığı) Delen yıldızdır.
|
النَّجْمُ الثَّاقِبُ
Ennecmüssakıbü.
|
A'RAF 7:54
وَالنُّجُومَ
ve nnucūme
ve yıldızları
|
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş’e, Ay’a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O’nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir.
|
إِنَّ رَبَّكُمُ اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي الَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ ۗ أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ ۗ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
İnne rabbekümüllahüllezı halekas semavati vel erda fı sitteti eyyamin sümmesteva alel arşi yuğşil leylen nehara yatlübühu hasısev veş şemse vel kamera ven nücume müsehharatim bi emrih ela lehül halku vel emr tebarakellahü rabbül alemın
|
VAKI'A 56:75
النُّجُومِ
n-nucūmi
yıldızların
|
Hayır, yıldızların yer (mevki)lerine yemin ederim.
|
فَلَا أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ
Fela uksimu bimevakı’ınnnucumi.
|
EN'ÂM 6:97
النُّجُومَ
n-nucūme
yıldızları
|
O, karanın ve denizin karanlıklarından yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilebilen bir topluluk için Biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açıkladık.
|
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ النُّجُومَ لِتَهْتَدُوا بِهَا فِي ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ۗ قَدْ فَصَّلْنَا الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Ve hüvellezı ceale lekümün nücume li tehtedu biha fı zulümatil berri vel bahr kad fassalnel ayati li kavmiy ya’lemun
|
SAFFAT 37:88
النُّجُومِ
n-nucūmi
yıldızlara
|
Sonra yıldızlara bir göz attı.
|
فَنَظَرَ نَظْرَةً فِي النُّجُومِ
Fe nezara nazraten fin nücum
|
NAHL 16:12
وَالنُّجُومُ
ve nnucūmu
ve yıldızlar da
|
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.
|
وَسَخَّرَ لَكُمُ الَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Ve sehhara lekümül leyle ven nehara veş şemse vel kaner ven nücumü müsahharatüm bi emrih inne fı zalike le ayatil li kavmiy ya’kılun
|
NAHL 16:16
وَبِالنَّجْمِ
ve bil-necmi
ve yıldız(lar)la
|
Ve (başka) işaretler de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler.
|
وَعَلَامَاتٍ ۚ وَبِالنَّجْمِ هُمْ يَهْتَدُونَ
Ve alamat ve bin necmi hüm yehtedun
|
TUR 52:49
النُّجُومِ
n-nucūmi
yıldızların
|
Gecenin bir bölümünde ve yıldızların batışının ardında da O’nu tesbih et.
|
وَمِنَ الَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَإِدْبَارَ النُّجُومِ
Ve minel leyli fesebbıhhu ve idbaran nucum
|
HAC 22:18
وَالنُّجُومُ
ve nnucūmu
ve yıldızlar
|
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah’a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azap hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
|
أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَابُّ وَكَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ ۖ وَكَثِيرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُ ۗ وَمَنْ يُهِنِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍ ۚ إِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يَشَاءُ ۩
E lem tera ennellahe yescüdü lehu men fıs semavati ve men fil erdı veş şemsü vel kameru ven nücumü vel cibalü veş şeceru ved devabbü ve kesırum minen nas ve kesırun hakka aleyhil azab ve mey yühinillahü fe ma lehu min mükrim innellahe yef’alü ma yeşa’
|
RAHMAN 55:6
وَالنَّجْمُ
ve nnecmu
necm (bitkiler-yıldızlar)
|
Bitki ve ağaç (O’na) secde etmektedirler.
|
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
Ven necmu veş şeceru yescudan.
|