Ahmet Varol 

1. Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih etmektedir. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye güç yetirendir.

2. Sizi O yarattı. Böyleyken kiminiz kâfirdir, kiminiz mü’min. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

3. Gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi güzel yaptı. Dönüş O’nadır.

4. Göklerde ve yerde ne varsa bilir; sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir. Allah gönüllerde olanı bilendir.

5. Daha önce inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acıklı bir azap vardır.

6. ’Bir insan mı bizi doğru yola iletecek?’ diyerek inkâr etmeleri ve arkalarını dönmeleri yüzündendir. Allah da hiçbir şeye ihtiyacının olmadığını gösterdi. Allah bir şeye ihtiyacı olmayan, hamde lâyık olandır.

7. ’Hayır. Rabbime yemin olsun ki mutlaka yeniden diriltilecek sonra yaptıklarınızdan haberdar edileceksiniz. Bu Allah’a göre kolaydır.

8. Şu halde Allah’a, Peygamberi’ne ve indirdiğimiz nura iman edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

9. O gün sizi toplanma günü için biraraya getirir. İşte bu aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde sonsuza kadar kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

10. Ama inkâr edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateş halkıdır. Onlar orada sonsuza kadar kalacaklardır. Orası ne kötü bir varış yeridir.

11. Allah’ın izni olmadan hiçbir musibet gelip çatmaz. Kim Allah’a iman ederse (Allah) onun kalbine hidayet verir. Allah her şeyi bilendir.

12. Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz Peygamberimizin üzerine düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

13. Allah, kendinden başka ilah olmayan (ilah)dır. Mü’minler yalnız Allah’a güvensinler.

14. Ey iman edenler! Şüphesiz sizin eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olan vardır. Onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür ve bağışlarsanız şüphesiz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

15. Mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandır. Allah katında ise büyük ecir vardır.

16. O halde, gücünüzün yettiği kadar Allah’tan sakının, dinleyin, itaat edin ve kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

17. Eğer Allah’a güzel borç verirseniz onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını verendir, hilim sahibidir.

18. Görünmeyeni de görüneni de bilendir. Yücedir, hikmet sahibidir.