Gültekin Onan 

1. Göklerde ve yerde olanların tümü Tanrı’yı tesbih eder. Mülk O’nundur, hamd (övgü) de O’nundur. O, her şeye güç yetirendir.

2. Sizi yaratan O’dur; buna rağmen sizden kiminiz kafirdir, kiminiz inançlı. Tanrı yaptıklarınızı görendir.

3. Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.

4. Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Tanrı, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.

5. Bundan önce küfredenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, buyruklarının / buyrultularının vebalini tattılar. Onlara acı bir azab vardır.

6. Bu, kendilerine apaçık belgelerle elçiler geldiği halde "Bizi bir beşer mi hidayete ulaştıracak?" demeleri ve bu yüzden küfredip yüz çevirmeleri nedeniyledir. Tanrı da (onlara karşı) müstağni olduğunu gösterdi. Tanrı ganidir, hamiddir.

7. Küfredenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki "Hayır, rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Tanrı’ya göre oldukça kolaydır."

8. "Şu halde Tanrı’ya, O’nun Resulü’ne ve indirdiğimiz nur (Kuran)a inanın. Tanrı yaptıklarınızdan haberdardır."

9. Sizi toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Tanrı’ya inanıp salih bir amelde bulunursa (Tanrı) onun kötülüklerini örter (yükeffir) ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük ’mutluluk ve kurtuluş’ (fevz) budur.

10. Küfredip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalıcılar olmak üzere ateşin halkıdırlar. İşte kötü bir dönüş yeridir o.

11. Tanrı’nın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Tanrı’ya inanırsa, onun kalbini hidayete yöneltir. Tanrı her şeyi bilendir.

12. Tanrı’ya itaat edin ve Resüle de itaat edin. Şayet yüz çevirecek olursanız artık elçimiz üzerine düşen (yalnızca) apaçık bir tebliğ (gerçeği en yalın biçimde size iletme)dir.

13. Tanrı; O’ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse inançlılar (yalnızca) Tanrı’ya tevekkül etsinler.

14. Ey inananlar! Gerçek şu ki, sizin eşlerinizden ve çocuklarınızdan bir kısmı sizler için (birer) düşmandırlar. Şu halde onlardan sakının. Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.

15. Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir. Tanrı ise, büyük ecir (en güzel karşılık) O’nun katında olandır.

16. Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Tanrı’dan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.

17. Eğer Tanrı’ya güzel bir borç verecek olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Tanrı Şekur’dur (şükrü kabul edip çok ihsan eden), Halimdir (cezayı vermekte acele etmeyendir).

18. Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet sahibi)dir.