MÜZZEMMIL 73:8
وَتَبَتَّلْ
ve tebettel
ve yönel
|
Rabbinin ismini zikret ve herşeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel.
|
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen.
|
MÜZZEMMIL 73:8
تَبْتِيلًا
tebtīlen
bütün gönlünle
|
Rabbinin ismini zikret ve herşeyden kendini çekerek yalnızca O’na yönel.
|
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtiylen.
|
SAD 38:27
بَاطِلًا
bāTilen
boş yere
|
Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Ateşten (görecekleri azaptan) dolayı vay o inkar edenlere.
|
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا بَاطِلًا ۚ ذَٰلِكَ ظَنُّ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ فَوَيْلٌ لِلَّذِينَ كَفَرُوا مِنَ النَّارِ
Ve ma halaknes semae vel erda ve ma beynehüma batıla zalike zannüllezıne keferu fe veylül lillezine keferu minen nar
|
A'RAF 7:118
وَبَطَلَ
ve beTale
ve batıl oldu
|
Böylece hak yerini buldu, onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı.
|
فَوَقَعَ الْحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Fe vekaal hakku ve betale ma kanu ya’melun
|
A'RAF 7:139
وَبَاطِلٌ
ve bāTilun
ve boşa çıkmıştır
|
Onların içinde bulundukları şey (din) mahvolucudur ve yapmakta oldukları şeyler (ibadetler) de geçersizdir.
|
إِنَّ هَٰؤُلَاءِ مُتَبَّرٌ مَا هُمْ فِيهِ وَبَاطِلٌ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
İnne haülai mütebberum ma hüm fıhi ve batılüm ma kanu ya’melun
|
A'RAF 7:173
الْمُبْطِلُونَ
l-mubTilūne
iptal edenlerin
|
Ya da "Bizden önce ancak atalarımız şirk koşmuştu, biz ise onlardan sonra gelme bir kuşağız; işleri batıl olanların yaptıklarından dolayı bizi helak mı edeceksin?" dememeniz için.
|
أَوْ تَقُولُوا إِنَّمَا أَشْرَكَ آبَاؤُنَا مِنْ قَبْلُ وَكُنَّا ذُرِّيَّةً مِنْ بَعْدِهِمْ ۖ أَفَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ الْمُبْطِلُونَ
Ev tekulu innema eşrake abaüna min kablü ve künna zürriyyetem mim ba’dihim e fetühliküna bima fealel mübtılun
|
İSRA 17:81
الْبَاطِلُ
l-bāTilu
batıl
|
De ki "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
|
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ ۚ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا
Ve kul cael hakku ve zehekal batıl innel batıle kane zehuka
|
İSRA 17:81
الْبَاطِلَ
l-bāTile
batıl
|
De ki "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."
|
وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ ۚ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا
Ve kul cael hakku ve zehekal batıl innel batıle kane zehuka
|
YUNUS 10:81
سَيُبْطِلُهُ
seyubTiluhu
onu boşa çıkaracaktır
|
Onlar atınca, Musa dedi ki "Sizlerin (ortaya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Allah onu geçersiz kılacaktır. Şüphesiz Allah, bozgunculuk çıkaranların işini düzeltmez."
|
فَلَمَّا أَلْقَوْا قَالَ مُوسَىٰ مَا جِئْتُمْ بِهِ السِّحْرُ ۖ إِنَّ اللَّهَ سَيُبْطِلُهُ ۖ إِنَّ اللَّهَ لَا يُصْلِحُ عَمَلَ الْمُفْسِدِينَ
Fe lemma elkav kale musa ma ci’tüm bihis sıhr innellahe seyübtılüh innellahe la yuslihu amelel müfsidın
|
HUD 11:16
وَبَاطِلٌ
ve bāTilun
ve geçersizdir
|
İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Onların onda (dünyada) bütün işledikleri boşa çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur.
|
أُولَٰئِكَ الَّذِينَ لَيْسَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ إِلَّا النَّارُ ۖ وَحَبِطَ مَا صَنَعُوا فِيهَا وَبَاطِلٌ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Ülaikellezıne leyse lehüm fil ahırati illen nar ve habita ma saneu fıha ve batılüm ma kanu ya’m’lun
|
LOKMAN 31:30
الْبَاطِلُ
l-bāTilu
batıldır
|
İşte-böyle; şüphesiz Allah, O, Hak olandır ve şüphesiz O’nun dışında taptıkları (tanrılar) ise, batıldır. Şüphesiz Allah, Yücedir, büyüktür.
|
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yed’ une min dunihil batılü ve ennellahe hüvel aliyyül kebır
|
SEBE 34:49
الْبَاطِلُ
l-bāTilu
batıl
|
De ki "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir."
|
قُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَمَا يُبْدِئُ الْبَاطِلُ وَمَا يُعِيدُ
Kul cael hakku ve ma yübdiül batılü ve ma yüıyd
|
MÜ'MIN 40:5
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
boş şeyler ileri sürerek
|
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakkı, onunla yürürlükten kaldırmak için, ’batıla-dayanarak’ mücadeleye giriştiler. Ben de onları yakalayıverdim. Artık Benim cezalandırmam nasılmış?
|
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَالْأَحْزَابُ مِنْ بَعْدِهِمْ ۖ وَهَمَّتْ كُلُّ أُمَّةٍ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ ۖ وَجَادَلُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ فَأَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ
Kezzebet kablehüm kavmü nuhıv vel ahzabü mim ba’dihim ve hemmet küllü ümmetim bi rasulihim li ye’huzuhü ve cadelu bil batılı li yüdhüdu bihil hakka fe ehaztühüm fe keyfe kane ıkab
|
MÜ'MIN 40:78
الْمُبْطِلُونَ
l-mubTilūne
boşa çıkarmağa uğraşanlar
|
Andolsun, Biz senden önce elçiler gönderdik; onlardan kimini sana aktarıp-anlattık ve kimini anlatmadık. Herhangi bir elçiye, Allah’ın izni olmaksızın bir ayeti getirmek olacak şey değildir. Allah’ın emri geldiği zaman hak ile hüküm verilir ve işte burada (hakkı) iptal etmekte (istekli) olanlar hüsrana uğramışlardır.
|
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِنْ قَبْلِكَ مِنْهُمْ مَنْ قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُمْ مَنْ لَمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ ۗ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَنْ يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ فَإِذَا جَاءَ أَمْرُ اللَّهِ قُضِيَ بِالْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْمُبْطِلُونَ
Ve le kad erselna rusülem min kablike minhüm men kasasna aleyke ve minhüm mel lem naksus aleyk ve ma kane li rasulin ey ye’tiye bi ayetin illa bi iznillah fe iza cae emrallahi kudiye bil hakkı ve hasira hünalikel mübtılun
|
FUSSILET 41:42
الْبَاطِلُ
l-bāTilu
boşa çıkaracak bir söz
|
Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez. (Çünkü Kur’an,) Hüküm ve hikmet sahibi, çok övülen (Allah)tan indirilmedir.
|
لَا يَأْتِيهِ الْبَاطِلُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَلَا مِنْ خَلْفِهِ ۖ تَنْزِيلٌ مِنْ حَكِيمٍ حَمِيدٍ
La ye’tıhil batılü mim beyni yedeyhi ve la min halfih tenzılüm min hakımin hamıd
|
ŞURA 42:24
الْبَاطِلَ
l-bāTile
batılı
|
Yoksa onlar "Allah’a karşı yalan düzüp-uydurdu"mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.
|
أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَىٰ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا ۖ فَإِنْ يَشَإِ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَىٰ قَلْبِكَ ۗ وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Em yekuluneftera alellahi keziba fe iy yeşeillahü yahtim ala kalbik ve yemhullahül batıle ve yühıkkul hakka bi kelimatih innehu alımüm bizatis sudur
|
CASIYE 45:27
الْمُبْطِلُونَ
l-mubTilūne
iptalciler
|
Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Kıyamet-saatinin kopacağı gün, (işte) o gün, batılda olanlar hüsrana uğrayacaklardır.
|
وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَخْسَرُ الْمُبْطِلُونَ
Ve lillahi mülküs semavati vel ard ve yevme tekumüs saatü yevmeiziy yahserul mübtılun
|
KEHF 18:56
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batılla
|
Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkar edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar Benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.
|
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ ۚ وَيُجَادِلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ ۖ وَاتَّخَذُوا آيَاتِي وَمَا أُنْذِرُوا هُزُوًا
Ve ma nürsilül mürselıne illa mübeşşirıne ve münzirın ve yücadilüllezıne keferu bil batıli li yüdhıdu bihil hakka vettehazu ayatı ve ma ünziru hüzüva
|
NAHL 16:72
أَفَبِالْبَاطِلِ
efebil-bāTili
hâlâ batıla mı?
|
Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve size eşlerinizden çocuklar ve torunlar yarattı ve sizi güzel şeylerden rızıklandırdı. Şimdi onlar, batıla mı inanıyorlar ve Allah’ın nimetini inkar mı ediyorlar?
|
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ أَنْفُسِكُمْ أَزْوَاجًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ بَنِينَ وَحَفَدَةً وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ ۚ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَتِ اللَّهِ هُمْ يَكْفُرُونَ
Vallahü ceale leküm min enfüsiküm ezvacev ve ceale leküm min ezvaciküm benıne ve hafedetev ve razekaküm minet tayyibat e fe bil batıli yü’minune ve bi nı’metillahi hüm yekfurun
|
ENBIYA 21:18
الْبَاطِلِ
l-bāTili
batılın
|
Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah’a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.
|
بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ ۚ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Bel nakzifü bil hakkı alel batıli fe yedmeğuhu fe iza hüve zahık ve lekümül veylü mimma tesıfun
|
RUM 30:58
مُبْطِلُونَ
mubTilūne
iptal edenler(den)
|
Andolsun, Biz bu Kur’an’da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkar edenler, mutlaka "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler.
|
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَٰذَا الْقُرْآنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ ۚ وَلَئِنْ جِئْتَهُمْ بِآيَةٍ لَيَقُولَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ أَنْتُمْ إِلَّا مُبْطِلُونَ
Ve le kad darabna lin nasi fı hazel kar’ani min külli mesel ve lein ci’tehüm bi ayatil leyekulennellezıne keferu in entüm illa mübtılun
|
ANKEBUT 29:48
الْمُبْطِلُونَ
l-mubTilūne
batılda olanlar
|
Bundan önce sen hiç kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı, batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.
|
وَمَا كُنْتَ تَتْلُو مِنْ قَبْلِهِ مِنْ كِتَابٍ وَلَا تَخُطُّهُ بِيَمِينِكَ ۖ إِذًا لَارْتَابَ الْمُبْطِلُونَ
Ve ma künte tetlu min kablihı min kitabiv ve la tehuttuhu bi yemınike izel lertabel mübtılun
|
ANKEBUT 29:52
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batıla
|
De ki "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde olanı bilir. Batıla inanan ve Allah’ı inkar edenler ise, işte onlar hüsrana uğrayanlardır."
|
قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ شَهِيدًا ۖ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۗ وَالَّذِينَ آمَنُوا بِالْبَاطِلِ وَكَفَرُوا بِاللَّهِ أُولَٰئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Kul kefa billahi beynı ve beyneküm şehıda ya’lemü ma fis semavati vel ard vellezıne amenu bil batıli ve keferu billahi ülaike hümül hasirun
|
ANKEBUT 29:67
أَفَبِالْبَاطِلِ
efebil-bāTili
hâlâ batıla mı?
|
Görmediler mi ki, çevrelerinde insanlar kapılıp-yağma edilirken, Biz Harem (Mekke)yi güvenilir (ve dokunulmaz) kıldık? Yine de onlar, batıla inanıp Allah’ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar?
|
أَوَلَمْ يَرَوْا أَنَّا جَعَلْنَا حَرَمًا آمِنًا وَيُتَخَطَّفُ النَّاسُ مِنْ حَوْلِهِمْ ۚ أَفَبِالْبَاطِلِ يُؤْمِنُونَ وَبِنِعْمَةِ اللَّهِ يَكْفُرُونَ
E ve lem yerav enna cealnü haramen aminev ve yütehattafün nasü min havlihim e fe bil batıli yü’minune ve bi nı’metillahi yekfürun
|
RA'D 13:17
وَالْبَاطِلَ
velbāTile
ve batılı
|
(Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp-erittikleri şeyler (madenler)de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır gider, insanlara yarar sağlayacak şey ise, yeryüzünde kalır. İşte Allah örnekleri böyle vermektedir.
|
أَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَسَالَتْ أَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَابِيًا ۚ وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَاءَ حِلْيَةٍ أَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُ ۚ كَذَٰلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ ۚ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاءً ۖ وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْأَرْضِ ۚ كَذَٰلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ
Enzele mines semai maen fe salet evdiyetüm bi kaderiha fahtemeles seylü zebeder rabiya ve mimma yukıdune aleyhi fin naribtiğae hılyetin ev metaın zebedüm mislüh kezalike yadribüllahül hakka vel batıl fe emmez zebedü fe yehebü cüfaa ve emma ma yenfeun nase fe yemküsü fil ard kezalike yadribüllahül emsal
|
HAC 22:62
الْبَاطِلُ
l-bāTilu
batıldır
|
İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta Kendisi’dir. O’nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür.
|
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ هُوَ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Zalike bi ennellahe hüvel hakku ve enne ma yed’une min dunihı hüvel batılü ve ennellahe hüvel aliyyül kebır
|
BAKARA 2:42
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batılla
|
Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz.
|
وَلَا تَلْبِسُوا الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُوا الْحَقَّ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta’lemun
|
BAKARA 2:188
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batıl (sebepler) ile
|
Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve bile bile günahla insanların mallarından bir bölümünü yemeniz için onları hakimlere aktarmayın.
|
وَلَا تَأْكُلُوا أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُوا بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُوا فَرِيقًا مِنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالْإِثْمِ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ve la te’külu emvaleküm beyneküm bil batıli ve tüdlu biha ilel hukkami li te’külu ferıkam min emvalin nasi bil ismi ve entüm ta’lemun
|
BAKARA 2:264
تُبْطِلُوا
tubTilū
boşa çıkarmayın
|
Ey iman edenler, Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.
|
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْأَذَىٰ كَالَّذِي يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۖ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَأَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْدًا ۖ لَا يَقْدِرُونَ عَلَىٰ شَيْءٍ مِمَّا كَسَبُوا ۗ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ
Ya eyyühellezıne amenu la tübtılu sadekatiküm bil menni vel eza kellezı yünfiku malehu riaen nasi ve la yü’minü billahi vel yevmil ahır fe meselühu ke meseli safvanin aleyhi türabün fe esabehu vabilün fe terakehu salda la yakdirune ala şey’im mimma kesebu vallahü la yehdil kavmel kafirın
|
ENFAL 8:8
وَيُبْطِلَ
ve yubTile
ve ortadan kaldırsın
|
O, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu.)
|
لِيُحِقَّ الْحَقَّ وَيُبْطِلَ الْبَاطِلَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ
Li yühıkkal hakka ve yübtılel batıle ve lev kerihel mücrimun
|
ENFAL 8:8
الْبَاطِلَ
l-bāTile
batılı
|
O, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı gerçekleştirmek ve batılı geçersiz kılmak için (böyle istiyordu.)
|
لِيُحِقَّ الْحَقَّ وَيُبْطِلَ الْبَاطِلَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ
Li yühıkkal hakka ve yübtılel batıle ve lev kerihel mücrimun
|
ÂL-I İMRAN 3:71
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batılla
|
Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz?
|
يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَلْبِسُونَ الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُونَ الْحَقَّ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ye ehlel kitabi lime telbisunel hakka bil batıli ve tektümunel hakka ve entüm ta’lemun
|
ÂL-I İMRAN 3:191
بَاطِلًا
bāTilen
boş yere
|
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru."
|
الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Ellezıne yezkürunellahe kıyamev ve kuudev ve ala cünubihim ve yetefekkerune fı halkıs semavati vel ard rabbena ma halakte haza batıla sübhaneke fekına azaben nar
|
NISA 4:29
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
batılla (haksız yere)
|
Ey iman edenler, mallarınızı, sizden karşılıklı anlaşmadan (doğan) bir ticaretten başka haksız ’nedenler ve yollarla’ (batılca) yemeyin. Ve kendi nefislerinizi öldürmeyin. Şüphesiz, Allah, sizi çok esirgeyendir.
|
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَأْكُلُوا أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ إِلَّا أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً عَنْ تَرَاضٍ مِنْكُمْ ۚ وَلَا تَقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا
Ya eyyühellezıne amenu la te’külu emvaleküm beyneküm bil batıli illa en tekune ticaraten an teradım minküm ve la taktülu enfüseküm innellahe kane biküm rahıyma
|
NISA 4:161
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
haksız yere
|
Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.
|
وَأَخْذِهِمُ الرِّبَا وَقَدْ نُهُوا عَنْهُ وَأَكْلِهِمْ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ ۚ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Ve ahzihimür riba ve kad nühu anhü ve eklihim emvalen nasi bil ba’tıl ve a’tedna lil kafirıne minhüm azaben elıma
|
MUHAMMED 47:3
الْبَاطِلَ
l-bāTile
batıla
|
İşte böyle; hiç şüphesiz, inkar edenler batıl olana uymuşlar; ve hiç şüphesiz, iman edenler Rablerinden olan hakka uymuşlardır. İşte Allah, insanlara kendi örneklerini böyle vererek gösteriyor.
|
ذَٰلِكَ بِأَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا اتَّبَعُوا الْبَاطِلَ وَأَنَّ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّبَعُوا الْحَقَّ مِنْ رَبِّهِمْ ۚ كَذَٰلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ لِلنَّاسِ أَمْثَالَهُمْ
Zalike bi ennellezıne keferuttebeul batıle ve ennellezıne amenüttebeul hakka mir rabbihim kezalike yadribüllahü lin nasi emsalehüm
|
MUHAMMED 47:33
تُبْطِلُوا
tubTilū
boşa çıkarmayın
|
Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin ve kendi amellerinizi geçersiz kılmayın.
|
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَلَا تُبْطِلُوا أَعْمَالَكُمْ
Ya eyyühellezıne amenu etıy’ullahe ve etıy’ur rasule ve la tübtılu a’maleküm
|
TEVBE 9:34
بِالْبَاطِلِ
bil-bāTili
haksızlıkla
|
Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acı bir azabı müjdele.
|
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ كَثِيرًا مِنَ الْأَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۗ وَالَّذِينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَا يُنْفِقُونَهَا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Ya eyyühellezıne amenu inne kesıram minel ahbari ver ruhbani le ye’külune emvalen nasi bil batıli ve yesuddune an sebılillah vellezıne yeknizunez zehebe vel fiddate ve la yünfikuneha fı sebılillahi fe beşşirhüm bi azabin elım
|