ل ع ب kökü Kur'an'da 20 defa geçmektedir.

AYETLER

A'RAF
7:51

وَلَعِبًا

veleǐben

ve oyun

Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve Bizim ayetlerimizi ’yok sayarak tanımadıkları’ gibi, Biz de bugün onları unutacağız.

A'RAF
7:98

يَلْعَبُونَ

yel’ǎbūne

eğlenirlerken

Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu-azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?

YUSUF
12:12

وَيَلْعَبْ

ve yel’ǎb

ve oynasın

"Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz."

EN'ÂM
6:32

لَعِبٌ

leǐbun

bir oyundan

Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?

EN'ÂM
6:70

لَعِبًا

leǐben

oyun

Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kur’an’la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah’tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azap vardır.

EN'ÂM
6:91

يَلْعَبُونَ

yel’ǎbūne

oynayadursunlar

Onlar "Allah, beşere hiçbir şey indirmemiştir" demekle Allah’ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler. De ki "Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu göz ardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyler size öğretilmiştir." De ki "Allah." Sonra onları bırak, içine ’daldıkları saçma uğraşılarında’ oyalanıp-dursunlar.

ZUHRUF
43:83

وَيَلْعَبُوا

ve yel’ǎbū

ve oynasınlar

Artık onları bırak; onlara vadedilen günlerine kadar, dalsınlar ve oynaya dursunlar.

DUHAN
44:9

يَلْعَبُونَ

yel’ǎbūne

oynuyorlar

Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar.

DUHAN
44:38

لَاعِبِينَ

lāǐbīne

eğlenmek için

Biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları bir ‘oyun ve oyalanma konusu’ olsun diye yaratmadık.

ENBIYA
21:2

يَلْعَبُونَ

yel’ǎbūne

eğlenerek

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.

ENBIYA
21:16

لَاعِبِينَ

lāǐbīne

eğlence için

Biz, bir ’oyun ve oyalanma konusu’ olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.

ENBIYA
21:55

اللَّاعِبِينَ

l-lāǐbīne

şaka mı yapıyorsun?

’Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?"

TUR
52:12

يَلْعَبُونَ

yel’ǎbūne

oynayıp dururlar

Ki onlar, ’daldıkları saçma bir uğraşı’ içinde oynayan-oyalananlardır.

ME'ARIC
70:42

وَيَلْعَبُوا

ve yel’ǎbū

ve oynasınlar

Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp-oynasınlar, oyalansınlar.

ANKEBUT
29:64

وَلَعِبٌ

veleǐbun

ve oyundan

Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve ’(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır’. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.

MUHAMMED
47:36

لَعِبٌ

leǐbun

bir oyundur

Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer iman ederseniz ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez.

MAIDE
5:57

وَلَعِبًا

veleǐben

ve oyun

Ey iman edenler, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi, alay ve oyun (konusu) edinenleri ve kafirleri dostlar (veliler) edinmeyin. Ve eğer inanıyorsanız, Allah’tan korkup-sakının.

MAIDE
5:58

وَلَعِبًا

veleǐben

ve oyun

Onlar, siz birbirinizi namaza çağırdığınızda onu alay ve oyun (konusu) edinirler. Bu, gerçekten onların akıl erdirmeyen bir topluluk olmalarındandır.

HADID
57:20

لَعِبٌ

leǐbun

bir oyundur

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, ’(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama’, bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir ’çoğalma-tutkusu’dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah’tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir.

TEVBE
9:65

وَنَلْعَبُ

ve nel’ǎbu

ve şakalaşıyorduk

Onlara sorarsan, andolsun "Biz dalmış, oyalanıyorduk" derler. De ki "Allah ile, O’nun ayetleriyle ve elçisiyle mi alay ediyordunuz?"