ي ق ن kökü Kur'an'da 28 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜDDESIR
74:31

لِيَسْتَيْقِنَ

liyesteyḳine

iyice inansın diye

Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını Kendisi’nden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.

MÜDDESIR
74:47

الْيَقِينُ

l-yeḳīnu

ölüm

"Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı."

TEKASÜR
102:5

الْيَقِينِ

l-yeḳīni

kesin

Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

TEKASÜR
102:7

الْيَقِينِ

l-yeḳīni

kesin olarak

Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüş olacaksınız.

VAKI'A
56:95

الْيَقِينِ

l-yeḳīni

kesin

Şüphesiz bu, kesin bilgi ifade eden bir gerçektir (Hakku’l-Yakin).

ŞU'ARA
26:24

مُوقِنِينَ

mūḳinīne

gerçekten inanan kimseler

Dedi ki "Göklerin, yerin ve bu ikisi arasında olan herşeyin Rabbidir. Eğer ’kesin bilgiyle inanıyorsanız’ (böyledir)."

NEML
27:3

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesin olarak inanırlar

Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler.

NEML
27:14

وَاسْتَيْقَنَتْهَا

vesteyḳanethā

kanaat getirdiği halde

Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak.

NEML
27:22

يَقِينٍ

yeḳīnin

gerçek

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba’dan kesin bir haber getirdim."

NEML
27:82

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

inanmıyor(lar)

O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların Bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.

HICR
15:99

الْيَقِينُ

l-yeḳīnu

yakîn

Ve yakîn sana gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

EN'ÂM
6:75

الْمُوقِنِينَ

l-mūḳinīne

inananlar-

Böylece İbrahim’e, -kesin bilgiyle inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.

LOKMAN
31:4

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesin olarak inanırlar

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar.

DUHAN
44:7

مُوقِنِينَ

mūḳinīne

kesin olarak inanıyor

Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız (Allah), göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir.

CASIYE
45:4

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesin olarak inanan

Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.

CASIYE
45:20

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesin olarak inanan

Bu (Kur’an), insanlar için basiret (nuruyla Allah’a yönelten ayet)lerdir, kesin bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir rahmettir.

CASIYE
45:32

بِمُسْتَيْقِنِينَ

bimusteyḳinīne

inananlardan

"Gerçekten Allah’ın va’di haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz "Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz.

ZARIYAT
51:20

لِلْمُوقِنِينَ

lilmūḳinīne

kesin inanacaklar için

Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır.

SECDE
32:12

مُوقِنُونَ

mūḳinūne

kesin olarak inandık

Suçlu-günahkarları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak "Rabbimiz, gördük ve işittik; şimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız" (diye yalvaracakları zamanı) bir görsen.

SECDE
32:24

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesinlikle inanıyor

Ve onların içinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola iletip-yönelten önderler kıldık; onlar Bizim ayetlerimize kesin bilgiyle inanıyorlardı.

TUR
52:36

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

onlar düşünüp inanmazlar

Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır; onlar, kesin bir bilgiyle inanmıyorlar.

HAKKA
69:51

الْيَقِينِ

l-yeḳīni

kesin

Ve şüphesiz o, kesin bir gerçektir (hakku’l-yakîn).

RUM
30:60

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

inanmayan(lar)

Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah’ın va’di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.

RA'D
13:2

تُوقِنُونَ

tūḳinūne

kesin olarak inanırsınız

Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

BAKARA
2:4

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

kesinlikle inanırlar

Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.

BAKARA
2:118

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

bilmek isteyen

Bilgisizler, dediler ki "Allah bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Kalpleri birbirine benzedi. Biz, kesin bilgiyle inanan bir topluluğa ayetleri apaçık gösterdik.

NISA
4:157

يَقِينًا

yeḳīnen

yakinen

Ve "Biz, Allah’ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.

MAIDE
5:50

يُوقِنُونَ

yūḳinūne

iyi bilen

Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir?