ش ر ق kökü Kur'an'da 17 defa geçmektedir.

AYETLER

MÜZZEMMIL
73:9

الْمَشْرِقِ

l-meşriḳi

doğunun

(Allah,) Doğunun ve batının Rabbidir. O’ndan başka İlah yoktur. Şu halde (yalnızca) O’nu vekil tut.

SAD
38:18

وَالْإِشْرَاقِ

vel’işrāḳi

ve sabah

Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.

A'RAF
7:137

مَشَارِقَ

meşāriḳa

doğularına

Kendisine bereketler kıldığımız yerin doğusuna da, batısına da o hor kılınıp-zayıf bırakılanları (müstaz’afları) mirasçılar kıldık. Rabbinin İsrailoğulları’na olan o güzel sözü (vaadi), sabretmeleri dolayısıyla tamamlandı (yerine geldi). Firavun ve kavminin yapmakta oldukları ve yükselttiklerini (köşklerini, saraylarını) da yerle bir ettik.

MERYEM
19:16

شَرْقِيًّا

şerḳiyyen

doğu yönünde

Kitap’ta Meryem’i de zikret. Hani o, ailesinden kopup doğu tarafında bir yere çekilmişti.

ŞU'ARA
26:28

الْمَشْرِقِ

l-meşriḳi

doğunun

"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan herşeyin de Rabbidir" dedi (Musa).

ŞU'ARA
26:60

مُشْرِقِينَ

muşriḳīne

güneş doğarken

Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular.

HICR
15:73

مُشْرِقِينَ

muşriḳīne

güneşin doğarken

Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.

SAFFAT
37:5

الْمَشَارِقِ

l-meşāriḳi

doğuların

Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, doğuların da Rabbidir.

ZÜMER
39:69

وَأَشْرَقَتِ

ve eşraḳati

ve parlar

Yer, Rabbinin nuruyla parıldadı; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve şahidler getirildi ve aralarında hak ile hüküm verildi, onlar haksızlığa uğratılmazlar.

ZUHRUF
43:38

الْمَشْرِقَيْنِ

l-meşriḳayni

iki doğu

Sonunda Bize geldiği zaman, der ki "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen)."

ME'ARIC
70:40

الْمَشَارِقِ

l-meşāriḳi

doğuların

Artık, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim; Biz gerçekten güç yetireniz;

RAHMAN
55:17

الْمَشْرِقَيْنِ

l-meşriḳayni

iki doğunun

O, iki doğunun da Rabbidir, iki batının da Rabbidir.

BAKARA
2:115

الْمَشْرِقُ

l-meşriḳu

doğu da

Doğu da Allah’ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.

BAKARA
2:142

الْمَشْرِقُ

l-meşriḳu

doğu

Birtakım beyinsiz insanlar "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki "Doğu da Allah’ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."

BAKARA
2:177

الْمَشْرِقِ

l-meşriḳi

doğu

Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

BAKARA
2:258

الْمَشْرِقِ

l-meşriḳi

doğu-

Allah, kendisine mülk verdi, diye Rabbi konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim "Benim Rabbim diriltir ve öldürür" demişti; o da "Ben de öldürür ve diriltirim" demişti. (O zaman) İbrahim "Şüphe yok, Allah Güneş’i doğudan getirir, (hadi) sen de onu batıdan getir" deyince, o inkarcı böylece afallayıp kalmıştı. Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

NUR
24:35

شَرْقِيَّةٍ

şerḳiyyetin

doğudan

Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir.