ع ج ز kökü Kur'an'da 26 defa geçmektedir.

AYETLER

KAMER
54:20

أَعْجَازُ

eǎ’cāzu

kütükleri

İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp-kopmuş hurma kütükleriymiş gibi.

CIN
72:12

نُعْجِزَ

nuǎ’cize

aciz bırakamayacağımızı

"Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamıyacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiçbir şekilde aciz bırakamıyacağımızı anladık."

CIN
72:12

نُعْجِزَهُ

nuǎ’cizehu

O’nu aciz bırakamayacağımızı

"Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamıyacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiçbir şekilde aciz bırakamıyacağımızı anladık."

FATIR
35:44

لِيُعْجِزَهُ

liyuǎ’cizehu

engelleyecek

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görsünler; üstelik onlar kuvvet bakımından kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.

ŞU'ARA
26:171

عَجُوزًا

ǎcūzen

bir koca karı

Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.

YUNUS
10:53

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

aciz bırakacak

"Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki "Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."

HUD
11:20

مُعْجِزِينَ

muǎ’cizīne

aciz bırakacak

Bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir ve bunların Allah’tan başka velileri yoktur. Azap onlar için kat kat artırılır. Bunlar (hakkı) işitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de.

HUD
11:33

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

O’nu aciz bırakacak

Dedi ki "Eğer dilerse, onu size Allah getirir ve siz (O’nu) aciz bırakacak değilsiniz."

HUD
11:72

عَجُوزٌ

ǎcūzun

kocamış bir kadın iken

"Vay bana" dedi (kadın). "Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!.."

EN'ÂM
6:134

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

onu engelleyecek

Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakılacak değilsiniz.

SAFFAT
37:135

عَجُوزًا

ǎcūzen

acuze bir kadın

Geride bırakılanlar arasında bir yaşlı kadın dışında.

SEBE
34:5

مُعَاجِزِينَ

muǎācizīne

aciz bırakmağa

(Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azap vardır.

SEBE
34:38

مُعَاجِزِينَ

muǎācizīne

etkisiz kılmağa

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.

ZÜMER
39:51

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

engel olacak

Böylece, kazandıkları kötülükler(in acı sonucu) onlara isabet etti. Bunlardan zulmetmiş olanlara da, kazandıkları kötülükler isabet edecektir. Ve onlar (bunu kendilerine uygulamaktan Allah’ı) aciz bırakabilecekler değildirler.

ŞURA
42:31

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

aciz bıracacak

Siz yeryüzünde (O’nu) aciz bırakacak değilsiniz. Ve sizin Allah’ın dışında ne bir veliniz vardır, ne bir yardımcınız.

AHKAF
46:32

بِمُعْجِزٍ

bimuǎ’cizin

aciz bırakacak

"Kim Allah’a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah’ı aciz bırakacak değildir ve onun O’ndan başka) velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler."

ZARIYAT
51:29

عَجُوزٌ

ǎcūzun

bir koca karı

Böylece karısı çığlıklar kopararak geldi ve yüzüne vurarak "Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış)? dedi.

NAHL
16:46

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

engel olacak da

Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden (mi emindirler?) Ki onlar (bu konuda Allah’ı) aciz bırakacak değildirler.

HAKKA
69:7

أَعْجَازُ

eǎ’cāzu

kütükleridir

(Allah) Onu, yedi gece ve sekiz gün, aralık vermeksizin üzerlerine musallat etti. Öyle ki, o kavmin, orada sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp yere yıkıldığını görürsün.

ANKEBUT
29:22

بِمُعْجِزِينَ

bimuǎ’cizīne

aciz bırakacak

Siz yerde ve gökte (Allah’ı) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah’ın dışında veliniz yoktur, yardım edeniniz de yoktur.

HAC
22:51

مُعَاجِزِينَ

muǎācizīne

etkisiz bırakmak için

Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır.

ENFAL
8:59

يُعْجِزُونَ

yuǎ’cizūne

(bizi) aciz bırakamazlar

İnkar edenler, kaçıp-kurtulduklarını sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (Bizi) aciz bırakamazlar.

NUR
24:57

مُعْجِزِينَ

muǎ’cizīne

(Allah’ı) aciz bırakacaklarını

İnkara sapanların, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir. Ne kötü bir dönüştür o.

MAIDE
5:31

أَعَجَزْتُ

eǎceztu

aciz miyim

Derken, Allah, ona, yeri eşeleyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi. "Bana yazıklar olsun" dedi. "Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?" Artık o, pişman olmuştu.

TEVBE
9:2

مُعْجِزِي

muǎ’cizī

aciz bırakacak

Bundan böyle yeryüzünde (size tanınmış bir süre olarak) dört ay dolaşın. Ve bilin ki Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. Gerçekten Allah, inkar edenleri hor ve aşağılık kılıcıdır.

TEVBE
9:3

مُعْجِزِي

muǎ’cizī

aciz bırakacak

Ve büyük Hacc (Hacc-ı Ekber) günü, Allah’tan ve Resûlü’nden insanlara bir duyuru Kesin olarak Allah, müşriklerden uzaktır, O’nun Resûlü de… Eğer tevbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer yüz çevirirseniz, bilin ki Allah’ı elbette aciz bırakacak değilsiniz. İnkar edenleri acı bir azapla müjdele.