ص و ر kökü Kur'an'da 36 defa geçmektedir.

AYETLER

KAF
50:20

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Sur’a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür.

SAD
38:21

تَسَوَّرُوا

tesevverū

tırmanmışlardı

Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.

A'RAF
7:11

صَوَّرْنَاكُمْ

Savvernākum

size biçim verdik

Andolsun, Biz sizi yarattık, sonra size suret (biçim-şekil) verdik, sonra meleklere "Adem’e secde edin" dedik. Onlar da İblis’in dışında secde ettiler; o, secde edenlerden olmadı.

YASIN
36:51

الصُّورِ

S-Sūri

sur’a

Sur’a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.

FATIR
35:33

أَسَاوِرَ

esāvira

bilezikler

Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir.

TA-HA
20:102

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Sur’a üfürüleceği gün, Biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak’ toplayacağız.

NEML
27:87

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Sur’a üfürüleceği gün, Allah’ın dilediği kimseler dışında, göklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri ’boyun bükmüş’ olarak O’na gelmişlerdir.

YUNUS
10:38

بِسُورَةٍ

bisūratin

bir sure

Yoksa "Bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? De ki "Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın."

HUD
11:13

سُوَرٍ

suverin

sure

Yoksa "Onu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki "Haydi siz, yalan üzere uydurulmuş olarak onun benzeri on sûre getirin ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın."

EN'ÂM
6:73

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O’nun "ol" dediği gün (herşey) oluverir, O’nun sözü haktır. Sur’a üfürüldüğü gün, mülk O’nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.

ZÜMER
39:68

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Sur’a üfürüldü; böylece Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.

MÜ'MIN
40:64

وَصَوَّرَكُمْ

ve Savverakum

ve sizi şekillendirdi

Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir.

MÜ'MIN
40:64

صُوَرَكُمْ

Suverakum

şekillerinizi

Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne Yücedir.

ZUHRUF
43:53

أَسْوِرَةٌ

esviratun

bilezikler

"Bu durumda (eğer doğruysa), üzerine altından bilezikler atılmalı ya da yakınında yer almış vaziyette onunla birlikte melekler gelmeli değil miydi?"

KEHF
18:31

أَسَاوِرَ

esāvira

bileziklerle

Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek.

KEHF
18:99

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur’a da üfürülmüştür, artık onların tümünü birarada toparlamışız.

MÜ'MINUN
23:101

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Böylece Sur’a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.

HAKKA
69:13

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Artık sur’a tek bir üfürülüşle üfürüleceği.

NEBE
78:18

الصُّورِ

S-Sūri

Sur’a

Sur’a üfürüleceği gün, artık siz dalga dalga geleceksiniz.

İNFITAR
82:8

صُورَةٍ

Sūratin

surette

Dilediği bir surette seni tertib etti.

HAC
22:23

أَسَاوِرَ

esāvira

bilezikler

Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir.

İNSAN
76:21

أَسَاوِرَ

esāvira

bilezikler

Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarab içirmiştir.

BAKARA
2:23

بِسُورَةٍ

bisūratin

bir sure

Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’an)’dan şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın.

BAKARA
2:260

فَصُرْهُنَّ

fe Surhunne

onları alıştır

Hani İbrahim "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

ÂL-I İMRAN
3:6

يُصَوِّرُكُمْ

yuSavvirukum

sizi şekillendiren

Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O’dur. O’ndan başka İlah yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

HAŞR
59:24

الْمُصَوِّرُ

l-muSavviru

Musavvir’dir (biçim veren)

O Allah ki, Yaratan’dır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ’şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.

MUHAMMED
47:20

سُورَةٌ

sūratun

bir sure

İman edenler, derler ki "(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan)

MUHAMMED
47:20

سُورَةٌ

sūratun

bir sure

İman edenler, derler ki "(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan)

NUR
24:1

سُورَةٌ

sūratun

bir suredir

(Bu,) İndirdiğimiz ve (hükümlerini) farz kıldığımız bir sûredir. İçinde, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz diye apaçık ayetler indirdik.

TEĞABUN
64:3

وَصَوَّرَكُمْ

ve Savverakum

ve sizi biçimlendirdi

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.

TEĞABUN
64:3

صُوَرَكُمْ

Suverakum

biçimlerinizi

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O’nadır.

HADID
57:13

بِسُورٍ

bisūrin

bir sur

O gün, münafık erkekler ile münafık kadınlar, iman edenlere derler ki "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azap vardır.

TEVBE
9:64

سُورَةٌ

sūratun

bir surenin

Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin aleyhlerinde indirilmesinden çekiniyorlar. De ki "Alay edin. Şüphesiz, Allah kaçınmakta olduklarınızı açığa çıkarandır."

TEVBE
9:86

سُورَةٌ

sūratun

bir sure

"Allah’a iman edin, O’nun elçisi ile cihad etmeye çıkın" diye bir sûre indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip "Bizi bırakıver, oturanlarla birlikte olalım" dediler.

TEVBE
9:124

سُورَةٌ

sūratun

bir sure

Bir sûre indirildiğinde onlardan bazısı "Bu, hanginizin imanını arttırdı?" der. Ancak iman edenlere gelince; onların imanını arttırmıştır ve onlar müjdeleşmektedirler.

TEVBE
9:127

سُورَةٌ

sūratun

bir sure

Bir sûre indirildiğinde, bazısı bazısına bakar (ve) "Sizi bir kimse görüyor mu?" (der.) Sonra sırt çevirir giderler. Gerçekten onlar, kavramayan bir topluluk olmaları dolayısıyla, Allah onların kalplerini çevirmiştir.