Edip Yüksel 

1. Biz sana apaçık bir zafer verdik.

2. Ki ALLAH, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola iletsin.

3. Ve ALLAH seni üstün bir zaferle desteklesin.

4. O onaylarına onay katmak için gerçeği onaylayanların kalbine huzur indirendir. Göklerin ve yerin orduları ALLAH’ındır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

5. Ve gerçeği onaylayan erkeklerle gerçeği onaylayan kadınları, içinden ırmaklar akan bahçelere ebedi kalmak üzere soksun ve onların günahlarını örtsün. Elbette bu, ALLAH’ın katında büyük bir başarıdır.

6. Ve ALLAH hakkında kötü düşünceler besleyen ikiyüzlü erkeklerle ikiyüzlü kadınları ve putperest erkeklerle putperest kadınları cezalandırsın. Kötülükleri geri tepecektir. ALLAH onlara gazaplanmış, onları lanetlemiş ve onlar için cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kötü bir dönüş yeridir.

7. Göklerin ve yerin orduları ALLAH’a aittir. ALLAH Üstündür, Bilgedir.

8. Biz seni bir tanık, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

9. Ki siz insanlar, ALLAH’a ve elçisini onaylayasınız ve O’na saygı gösteresiniz, O’nu dinleyesiniz ve sabah akşam O’nu yüceltesiniz.

10. Sana bağlılık sözü verenler, ALLAH’a bağlılık sözü vermişlerdir. ALLAH’ın eli onların elleri üzerindedir. Kim sözünü bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. ALLAH’a verdiği sözü yerine getirene ise büyük bir ödül vereceğiz.

11. Araplardan geride kalanlar, "Paralarımız ve çoluk çocuğumuz bizi alıkoydu, bizim için bağışlanma dile" diyeceklerdir. Onlar gönüllerinde olmayanı, dilleriyle söylerler. De ki "Sizin için bir zarar veya yarar dilerse ALLAH’ın bu dileğine kim engel olabilir?" Oysa ALLAH tüm yaptıklarınızdan haberdardır.

12. Aslında siz, elçinin ve gerçeği onaylayanların ebedi olarak ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız ve bu düşünce gönlünüze hoş gelmişti. Kötü hayaller kurup durdunuz ve sonunda bayağı bir topluluk oldunuz.

13. Kim ALLAH’ı ve elçisini onaylamazsa, biz inkârcılar için bir ateş hazırlamışızdır.

14. Göklerin ve yerin yönetimi ALLAH’a aittir. Dilediğini/dileyeni bağışlar ve dilediğini/dileyeni de cezalandırır. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

15. Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde, "Bırakın biz de sizinle gelelim" diyecekler. Onlar ALLAH’ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki "Siz bizi izlemeyeceksiniz. Bu ALLAH’ın önceden almış olduğu karardır." Bunun üzerine onlar, "Siz aslında bizi çekemiyorsunuz" diyeceklerdir. Doğrusu, onlar pek az söz anlarlar.

16. Araplardan geri kalanlara De ki "Siz çok güçlü bir topluluğa karşı çağrılacaksınız. Onlar teslim olana kadar onlarla savaşacaksınız. İtaat ederseniz ALLAH size güzel bir ödül verir. Daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz sizi acı bir azap ile cezalandırır.

17. Köre bir güçlük yoktur, felçliye bir güçlük yoktur, hastaya da bir güçlük yoktur. Kim ALLAH’a ve elçisine uyarsa, O onu içinden ırmaklar akan bahçelere sokar. Kim yüz çevirirse onu da acı bir biçimde cezalandırır.

18. ALLAH, ağacın altında sana bağlılık sözü veren gerçeği onaylayanlardan hoşnut olmuştur. Onların kalplerinde olanı bilmiş, onlara huzur indirmiş ve onları yakın bir zaferle ödüllendirmiştir.

19. Ek olarak, birçok ganimet ele geçirdiler. ALLAH Üstündür, Bilgedir.

20. ALLAH sizin birçok ganimet ele geçireceğinizi size söz vermiş bulunuyor. Size bunu çabucak verdi ve halkın ellerini sizden çekti. Böylece bunu gerçeği onaylayanlar için bir delil kıldı ve sizi dosdoğru yola iletti.

21. Güç yetiremediğiniz diğer gruba gelince, onları ALLAH kuşatmıştır. ALLAH elbette her şeye gücü yetendir.

22. İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.

23. Öteden beri uygulanan ALLAH’ın sünneti (sistemi) budur. ALLAH’ın sünnetinde bir değişme bulamazsın.

24. Sizi onlara karşı üstün getirdikten sonra Mekke’nin göbeğinde onların ellerini yakanızdan sizin de ellerinizi onların yakasından çeken O’dur. ALLAH yaptıklarınızı görendir.

25. Onlar inkâr edenlerdir, sizi Sınırlanmış Mescitten ve hediyeleri yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz gerçeği onaylayan erkekler ve gerçeği onaylayan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı… Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde olmasalardı onlardan inkâr edenleri acı bir azapla cezalandırırdık.

26. İnkar edenler, gönüllerindeki öfke ve bağnazlığı, cahiliyye döneminin fanatizmini ateşlediklerinde, ALLAH elçisinin ve gerçeği onaylayanların üzerine huzurunu indirmiş ve onların erdemlilik sözünü tutmalarını sağlamıştı. Onlar buna tam yaraşan ve hak eden kimselerdi. ALLAH her şeyi bilendir.

27. ALLAH elçisinin rüyasını gerçekleştirdi "ALLAH dilerse, güvenlik içinde, başlarınızı (saçlarınızı) traş etmiş ve kısaltmış olarak Sınırlanmış Mescide gireceksiniz. Bir korku duymayacaksınız. Sizin bilmediklerinizi bildiğinden, size bundan önce acil bir zafer hazırlamıştır."

28. O, tüm dinlere üstün kılmak üzere elçisini hidayetle ve gerçek dinle gönderendir. Tanık olarak ALLAH yeterlidir.

29. ALLAH’ın elçisi Muhammed ve beraberinde bulunanlar inkârcılara karşı sert ve kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, eğilip secde ederek ALLAH’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izleri vardır. Bu, onların Tevrat’taki nitelikleridir. İncil’deki nitelikleri ise, filizini çıkarıp güçlendirmiş ve kalınlaşıp gövdesi üzerine dikilerek ekincileri sevindiren bitki gibidir. O, onlarla inkârcıları öfkelendirir. ALLAH, onlardan gerçeği onaylayıp erdemli davrananlara bağışlanma ve büyük bir ödül söz vermiştir.