Mustafa İslamoğlu 

1. Elbet sana tartışmasız bir fethin önünü açan Biziz.

2. Bu sayede Allah, senin geçmiş ve gelecek tüm hatalarını bağışlayacak; ve sana olan nimetini tamama erdirecek ve seni dosdoğru bir yola yöneltecektir;

3. nihayet Allah seni, saygın ve müstesna bir zafere ulaştıracaktır.

4. İmanlarına iman katsınlar diye mü`minlerin kalplerine güven ve sükunet bahşeden O`dur; zira göklerin ve yerin bütün orduları Allah`ın emrine amadedir ve zaten Allah her şeyi bilmektedir, her hükmünde tam isabet sahibidir.

5. Böyle yapmıştır ki, mü`min erkek ve mü`min kadınları zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere alsın da, orada yerleşip kalsınlar; ve onların günahlarının üstünü çizsin ve zaten bu Allah katında büyük bir başarıdır.

6. Yine O (diler) ki, Allah hakkında çirkin tasavvurlara sahip münafık erkekler ve münafık kadınları, müşrik erkekler ve müşrik kadınları cezalandırsın; onlar fenalığın girdabını boylasın zira Allah onlara gazap etmiş ve rahmetinden dışlamıştır. İşte onlar için hazırlamıştır cehennemi; ve orası ne kötü bir son duraktır.

7. Evet, göklerin ve yerin bütün orduları Allah`a aittir ama zaten Allah mutlak izzet, her hükmünde tam isabet sahibidir.

8. (Ey Peygamber!) Elbet Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.

9. Şu nedenle ki (ey insanlar); Allah`a ve Elçisine inanasınız, O`nu(n davasını) destekleyip O`na saygıda kusur etmeyesiniz ve sabah akşam O`nun yüceliğini dillendiresiniz.

10. Sana biat edenler gerçekte yalnız Allah`a biat etmişlerdir Allah`ın (yardım) eli, onların (biat için kenetlenen) elleri üzerindedir Bundan böyle kim ahdinden dönerse, iyi bilsin ki o sadece kendi aleyhine dönmüş olur; kim de Allah`a verdiği ahde sadık kalırsa, O ona muhteşem bir ödül ihsan edecektir.

11. Geride kalan bedeviler, "Mallarımız ve çocuklarımız bizi (sana katılmaktan) alıkoydu; artık Allah`tan bizim için af dile!" diyecekler. Onlar kalplerinde olmayan şeyi dile getiriyorlar. De ki "Peki, şayet Allah size bir zarar vermeyi veya bir yarar sağlamayı dilemiş olsa, O`nun sizin için takdir ettiği şeye kim engel olabilir? Elbette hiç kimse! Ki zaten Allah yaptıklarınızdan ayrıntısıyla haberdardır.

12. Aksine sizler, Rasul`ün ve mü`minlerin bir daha asla ailelerine kavuşamayacaklarını zannetmiştiniz; ve böyle düşünmek size pek cazip görünmüştü. İşte böyle berbat bir zanna kapıldınız da, sonunda kredisi tükenmiş bir toplum olup çıktınız.

13. Ama kim Allah ve Rasulüne inanmazsa, iyi bilsin ki Biz inkarcılar için kışkırtılmış bir ateş hazırlamışızdır.

14. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah`a aittir; O dilediğini bağışlar, dilediğini de cezalandırır Ama Allah zaten tarifsiz bir bağış, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.

15. Yakın gelecekte, ganimet vaad eden bir savaşa çıktığınızda, (şimdi) geride kalanlar, "Bırakın bizi de arkanızdan gelelim!" diyecekler; Allah`ın sözünü (böylece) değiştirmek isteyecekler. De ki "(Bu kez) asla bizimle gelmeyeceksiniz; böyle olacak, (zira) Allah daha önce (ganimet hakkında) konuşmuştu." Bunun üzerine onlar "Asla, aksine siz bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Yoo, bilakis onlar kıt anlayışlı kimselerdir.

16. Geride kalan şu bedevilere de ki "Gelecekte ezici gücü olan toplum(lar)la mücadeleye çağrılacaksınız; onlarla (sonuna dek) savaşacaksanız ya da onlar teslim olacaklar. İşte siz eğer bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir karşılık verecek; yok eğer şimdi yaptığınız gibi geri durursanız, O sizi umduğunuzdan mahrum bırakarak terkedilmişliğin şiddetli acısını tattıracaktır.

17. Gözleri görmeyene, ayağı sakat olana ve hastaya (Allah yolunda savaşamadığı için) bir sorumluluk yoktur; ama kim Allah`a ve Rasulü`ne itaat ederse, onu zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere koyacağız, kim de yüz çevirirse elim bir azab ile cezalandıracağız.

18. Doğrusu Allah, o ağacın altında sana biat edenlerden razı olmuştur; üstelik O onların kalbinden geçenleri de bilmekteydi; işte bu yüzden onlara iç huzuru indirdi ve kendilerini yaklaşan bir fetihle ödüllendirdi;

19. bir de elde edecekleri sayısız ganimetle... Ve zaten Allah her işini mükemmel yapar, her hükmünde tam isabet kaydeder.

20. Allah size elde edeceğiniz daha bir çok ganimet vaad eti nitekim O size olan bu ikramını öne almış ve insanların elini üzerinizden çekmiştir ki, hem mü`minler için bir belge olsun, hem de sizi dosdoğru bir yola yöneltsin.

21. Ama bir diğer (ikramı) daha var ki, onu sizin havsalanız almasa da, Allah onu (sonsuz ilmiyle) kuşatmıştır ve zaten Allah`ın kudreti her şeyin üstündedir.

22. Eğer inkarda direnenler size karşı savaşırlarsa, arkalarını dönüp kaçacaklar, ardından da ne samimi bir dost, ne de sağlam bir destekçi bulacaklardır.

23. Allah`ın sünneti geçmişten bu güne hep böyledir ve sen Allah`ın sünnetinde bir değişme bulamazsın.

24. Sizi onlara galip getirdikten sonra, Mekke vadisinde onların ellerini sizden ve sizin ellerinizi de onlardan çeken O`dur ve zaten Allah yaptığınız her şeyi görmektedir.

25. (Doğrudur), inkarda direnenler, sizi Mescid-i Haram`a girmekten alıkoyanlar ve kurbanlarınızın yerine ulaşmasını engelleyenler hep onlardır; ama keşke şu istemeden (haklarını) çiğneme ve bilmeden kendileri yüzünden büyük bir yanlışa düşme ihtimaliniz bulunan, üstelik henüz tanımadığınız mü`min erkekler ve kadınlar (Mekke`de) olmasalardı; Allah dilediğini rahmetiyle kuşatmak için böyle yaptı; eğer onlar seçilip ayrılsalardı, elbet onlar içerisinden küfürde direnenleri (sizin elinizle) şiddetli bir cezaya çarptırırdık.

26. Hani, inkarda direnenlerin kalbini malum gurur -cahiliyye gurur- doldururken, Allah, Elçisine ve mü`minlere iç huzuru bahşetmiş ve onların sorumlu davranma sözüne sadık kalmalarını sağlamıştı zira onlar buna fazlasıyla layık ve ehil idiler; ve zaten Allah da her şeyi hakkıyla bilendi.

27. Doğrusu Allah, gördüğü rüyayı gerçekleştirmek suretiyle Elçisini tasdik etmiştir Elbet Allah dilerse Mescid-i Haram`a güven içerisinde, başlarınız tıraşlı veya kısa kesilmiş olarak ve asla korkuya kapılmadan gireceksiniz çünkü O sizin bilmediğinizi bilmektedir ve bundan ayrı olarak yakında gerçekleşecek bir fetih takdir etmiştir.

28. O Elçi`sini doğru yol rehberliği ve hak din ile göndermiştir ki, böylece (hak) Din`i tamamıyla ortaya çıkarıp bildirmiş olsun işte (buna) şahit olarak Allah yeter.

29. Muhammed Allah`ın Elçisi`dir ve onun safında olanlar, hakkı inkar edenlere karşı kararlı ve ödünsüz, birbirlerine karşı ise çok merhametlidirler. Onları hep rüku ve secde halinde Allah`ın kerem ve rızasını ararken görürsün; onların nişanları yüzlerindeki secde izleridir. Bu onların Tevrat`taki temsilidir. Bir de onların İncil`teki temsili var Onlar filiz vermiş tohum gibidir; derken (Allah) o filizi güçlendirir ve kalınlaştırır ki kökü üzerine dimdik dursun da üreticiyi sevindirsin. Böylece O, hakkı inkar edenleri de kinlerine mahkum etmiş olur. (Ne ki) Allah onlardan iman eden ve ıslah edici eylemler ortaya koyanlara sınırsız bir bağış ve büyük bir ödül vaad etmiştir.