س ع ي kökü Kur'an'da 30 defa geçmektedir.

AYETLER

LEYL
92:4

سَعْيَكُمْ

seǎ’yekum

sizin işiniz

Gerçekten sizin çabalarınız (çelişkili, parça parça) darmadağınıktır.

NECM
53:39

سَعَىٰ

seǎā

çalışmasından

Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur.

NECM
53:40

سَعْيَهُ

seǎ’yehu

onun çalışması

Şüphesiz kendi emeği (veya çabası) görülecektir.

ABESE
80:8

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

koşarak

Ama koşarak sana gelen ise,

YASIN
36:20

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

koşarak

Şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi.

TA-HA
20:15

تَسْعَىٰ

tes’ǎā

peşinde koştuğu

"Şüphesiz, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."

TA-HA
20:20

تَسْعَىٰ

tes’ǎā

koşan

Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).

TA-HA
20:66

تَسْعَىٰ

tes’ǎā

koşuyor

Dedi ki "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.

KASAS
28:20

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

koşarak

Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."

İSRA
17:19

وَسَعَىٰ

ve seǎā

ve çalışırsa

Kim de ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.

İSRA
17:19

سَعْيَهَا

seǎ’yehā

yaraşır biçimde

Kim de ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.

İSRA
17:19

سَعْيُهُمْ

seǎ’yuhum

çalışmalarının

Kim de ahireti ister ve bir mü’min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır.

SAFFAT
37:102

السَّعْيَ

s-seǎ’ye

koşma çağına

Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona) "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın."

SEBE
34:5

سَعَوْا

seǎv

çalışan(lar)

(Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azap vardır.

SEBE
34:38

يَسْعَوْنَ

yes’ǎvne

çalışanlara gelince

Ayetlerimizi etkisiz bırakmak için çaba harcayanlar; işte onlar da azabın içine getirilmişlerdir.

GAŞIYE
88:9

لِسَعْيِهَا

liseǎ’yihā

işinden

Harcadığı-çabadan dolayı hoşnuttur.

KEHF
18:104

سَعْيُهُمْ

seǎ’yuhum

bütün çabaları

"Onların, dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken, kendilerini gerçekte güzel iş yapmakta sanıyorlar."

ENBIYA
21:94

لِسَعْيِهِ

liseǎ’yihi

onun çabasına

Artık kim, bir mü’min olarak salih amellerde bulunursa, onun çabası için (karşılık olarak) küfran (nankörlük) yoktur. Şüphesiz Biz, onun yazıcılarıyız.

NAZI'AT
79:22

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

çalışmağa koyuldu

Sonra (karşı yönde) çaba harcayıp sırtını döndü.

NAZI'AT
79:35

سَعَىٰ

seǎā

çalıştığını

O gün, insan, neye çaba harcadığını düşünüp-anlar.

HAC
22:51

سَعَوْا

seǎv

çalışanlar-

Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır.

İNSAN
76:22

سَعْيُكُمْ

seǎ’yukum

çalışmanız

Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çaba-harcamanız şükre değer (meşkurmakbul) görülmüştür.

BAKARA
2:114

وَسَعَىٰ

ve seǎā

ve çalışandan

Allah’ın mescidlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha zalim kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azap vardır.

BAKARA
2:205

سَعَىٰ

seǎā

çalışır

O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.

BAKARA
2:260

سَعْيًا

seǎ’yen

koşarak

Hani İbrahim "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

CUM'A
62:9

فَاسْعَوْا

fes’ǎv

hemen koşun

Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.

TAHRIM
66:8

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

koşar

Ey iman edenler, Allah’a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar-parıldar. Derler ki "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz Sen, herşeye güç yetirensin."

MAIDE
5:33

وَيَسْعَوْنَ

ve yes’ǎvne

ve çalışanların

Allah’a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır, ahirette onlar için büyük bir azap vardır.

MAIDE
5:64

وَيَسْعَوْنَ

ve yes’ǎvne

ve koşarlar

Yahudiler "Allah’ın eli sıkıdır" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O’nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.

HADID
57:12

يَسْعَىٰ

yes’ǎā

koşar durumda

O gün, mü’min erkekler ile mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte ’büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.