س ب ق kökü Kur'an'da 37 defa geçmektedir.

AYETLER

A'RAF
7:80

سَبَقَكُمْ

sebeḳakum

sizden önce

Hani Lut da kavmine şöyle demişti "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz?

YASIN
36:40

سَابِقُ

sābiḳu

önüne geçebilir

Ne Güneş’in Ay’a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.

YASIN
36:66

فَاسْتَبَقُوا

festebeḳū

ve dökülürlerdi

Eğer dilemiş olsaydık, gözlerinin üstüne bastırır-kör ederdik, böylece yola dökülüp-koşuşurlardı. Fakat nasıl göreceklerdi ki?

FATIR
35:32

سَابِقٌ

sābiḳun

öne geçendir

Sonra Kitab’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda yarışır öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir.

TA-HA
20:99

سَبَقَ

sebeḳa

geçmişlerin

Sana geçmişlerin haberlerinden bir bölümünü böylece aktarıyoruz. Gerçekten, sana Katımız’dan bir zikir verdik.

TA-HA
20:129

سَبَقَتْ

sebeḳat

daha önce

Eğer Rabbinden geçmiş bir söz ve adı konulmuş (belirlenmiş) bir süre (ecel) olmasaydı muhakkak (yıkım azabı) kaçınılmaz olurdu.

VAKI'A
56:10

وَالسَّابِقُونَ

ve ssābiḳūne

ve öne geçenler ise

Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.

VAKI'A
56:10

السَّابِقُونَ

s-sābiḳūne

öne geçenler

Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.

VAKI'A
56:60

بِمَسْبُوقِينَ

bimesbūḳīne

önümüze geçilmiş

Sizin aranızda ölümü takdir eden Biziz ve Bizim önümüze geçilmiş değildir;

YUNUS
10:19

سَبَقَتْ

sebeḳat

önceden belirlenmiş

İnsanlar, tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler. Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu.

HUD
11:40

سَبَقَ

sebeḳa

önceden

Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.

HUD
11:110

سَبَقَتْ

sebeḳat

önceden geçmiş

Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı. Gerçekten onlar, bundan (Kur’an’dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

YUSUF
12:17

نَسْتَبِقُ

nestebiḳu

yarışıyorduk

Dediler ki "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışıyorduk. Yusuf’u da yiyeceklerimizin (veya eşyamızın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak değilsin."

YUSUF
12:25

وَاسْتَبَقَا

vestebeḳā

ve koşuştular

Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka cezası ne olabilir?"

HICR
15:5

تَسْبِقُ

tesbiḳu

geçebilir

Hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler.

SAFFAT
37:171

سَبَقَتْ

sebeḳat

geçmişti

Andolsun, (peygamber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir

FUSSILET
41:45

سَبَقَتْ

sebeḳat

geçmiş

Andolsun, Musa’ya kitabı verdik, fakat onda anlaşmazlığa düşüldü. Eğer Rabbinden (daha önce) bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı, mutlaka aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Gerçekten onlar, bundan yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

ŞURA
42:14

سَبَقَتْ

sebeḳat

geçmiş

Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ’tecavüz ve haksızlık’ dolayısıyla ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden, adı konulmuş bir ecele kadar geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı, muhakkak aralarında hüküm verilmiş (iş bitirilmiş)ti. Şüphesiz onların ardından kitaba mirasçı olanlar ise, herhalde ona karşı kuşku verici bir tereddüt içindedirler.

AHKAF
46:11

سَبَقُونَا

sebeḳūnā

bizi geçemezlerdi

İnkar edenler, iman edenler için dediler ki "Eğer O (Kur’an veya iman) hayırlı bir şey olsaydı, ona bizden önce koşup-yetişemezlerdi." Oysa onlar, onunla hidayete ermediklerinden "Bu, eski bir yalandır" diyecekler.

ENBIYA
21:27

يَسْبِقُونَهُ

yesbiḳūnehu

O’ndan önce söylemezler

Onlar sözle (bile olsa) O’nun önüne geçmezler ve onlar O’nun emriyle yapıp-etmektedirler.

ENBIYA
21:101

سَبَقَتْ

sebeḳat

geçmiş olan(lar)

Ama Bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar; işte, onlar, ondan uzaklaştırılmışlardır.

MÜ'MINUN
23:27

سَبَقَ

sebeḳa

geçmiş

Böylelikle Biz ona "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim Bizim emrimiz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş (azap gerekmiş) olanlar dışında olan aileni de alıp koy; zulmedenler konusunda Bana muhatap olma, çünkü onlar boğulacaklardır" diye vahyettik.

MÜ'MINUN
23:43

تَسْبِقُ

tesbiḳu

ileri geçemez

Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tespit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.

MÜ'MINUN
23:61

سَابِقُونَ

sābiḳūne

önde giderler

İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler.

ME'ARIC
70:41

بِمَسْبُوقِينَ

bimesbūḳīne

önüne geçilecek

Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarına getirip-değiştirmeye. Üstelik Bizim önümüze geçilemez.

NAZI'AT
79:4

فَالسَّابِقَاتِ

fessābiḳāti

yarışıp geçenlere

Öncü olarak yarışıp geçenlere,

NAZI'AT
79:4

سَبْقًا

sebḳan

yarışarak

Öncü olarak yarışıp geçenlere,

ANKEBUT
29:4

يَسْبِقُونَا

yesbiḳūnā

bizi geçeceklerini

Yoksa kötülükleri yapanlar, Bizi (aşıp) geçeceklerini mi sandılar? Ne kötü hükmediyorlar?

ANKEBUT
29:28

سَبَقَكُمْ

sebeḳakum

sizden önce

Lut da; hani kavmine demişti "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı ’çirkin bir utanmazlığı’ yapıyorsunuz."

ANKEBUT
29:39

سَابِقِينَ

sābiḳīne

geçip gidecek

Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da (yıkıma uğrattık). Andolsun, Musa onlara apaçık delillerle gelmişti, ancak yeryüzünde büyüklendiler. Oysa onlar (azaptan kurtulup) geçecek değillerdi.

BAKARA
2:148

فَاسْتَبِقُوا

festebiḳū

O halde koşun

Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri biraraya getirecektir. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

ENFAL
8:59

سَبَقُوا

sebeḳū

kaçabileceklerini

İnkar edenler, kaçıp-kurtulduklarını sanmasınlar; gerçek şu ki, onlar (Bizi) aciz bırakamazlar.

ENFAL
8:68

سَبَقَ

sebeḳa

geçmiş

Eğer Allah’ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı, aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azap dokunurdu.

HAŞR
59:10

سَبَقُونَا

sebeḳūnā

bizden önce

Bir de onlardan sonra gelenler, derler ki "Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten Sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin."

MAIDE
5:48

فَاسْتَبِقُوا

festebiḳū

öyleyse koşun

Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ’bir şahid-gözetleyici’ olarak Kitab’ı (Kur’an’ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.

HADID
57:21

سَابِقُوا

sābiḳū

koşun

Rabbinizden olan bir mağfirete ve cennete (kavuşmak için) ’çaba gösterip-yarışın,’ ki (o cennet) genişliği gök ile yerin genişliği gibi olup Allah’a ve Resûlü’ne iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu, Allah’ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir.

TEVBE
9:100

وَالسَّابِقُونَ

ve ssābiḳūne

öne geçenlerden

Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O’ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük ’kurtuluş ve mutluluk’ budur.